Sağlığa kadar uzanan siyaset, vatandaşı isyan noktasına getirirken, eczacıları ise istifaya götürdü.
Halk sağlığını doğrudan etkileyen ilaç krizi gün geçtikçe derinleşiyor. Eczacılar ve halkı karşı karşıya getiren bu krizin bir türlü çözülememesi ve sağlıkta gün geçtikçe dağ gibi büyüyen sorunlar, Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği (KTEB) yönetimini istifaya götürdü. Yaşanan bu istifa sürecinin başında ilaç eksiklikleri, fiyat artışları ve sosyal sigortalarda yaşanan aksaklıklar geliyor.
PANDEMİ SONRASI ARTAN TALEP… COVID-19 pandemisi sonrası bazı ilaçlara olan talebin artmasıyla, ilaç eksikliklerindeki krizin çözümü daha da zorlaştı. Kronik hastalığı bulunan vatandaşların ilaç bulamama isyanını dile getirdiği bu sorun, Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği tarafından defalarca dile getirilse de halkın yaşadığı mağduriyet gün geçtikçe artış gösterdi.
“YABANCI İLAÇ TEDARİKÇİLERİNİN İKİ DUDAĞI ARASINDAYIZ”… Yaptığı basın toplantısı ile yönetimden ayrılma kararı sonrası özel açıklamalarda bulunan Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz, sağlıkta siyaset yapılmasının acı reçetesinin halka ödetildiğini belirtti. Koltuk sağlığının, insan sağlığından daha değerli bir noktaya gelmesinin kabul edilemez olduğuna dikkat çeken Öksüz, ülkede ilaç üretimine gidilemediği için yabancı firmaların iki dudağı arasında bırakıldığını aktardı.
“UYARILARIMIZ DİKKATE ALINMADI”… Ülkeye gelen ilaçların yüzde 75’inin Türkiye’den karşılandığını söyleyen Öksüz, ilaç tedariklerinde yaşanan sıkıntıların, doğrudan halk sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Eczacılar Birliği olarak bu konuda defalarca uyarılar yapmalarına rağmen, yetkililerin dikkate almadığını dile getiren Öksüz, ecza depolarının da ciddi sıkıntılarla boğuştuğunu hatırlattı.
“SUSMAK, İNANDIĞIMIZ DEĞERLERE AYKIRI OLURDU”… Halk sağlığı konusunda verilen mücadele sürecinde karşılaştıkları haksız eleştiriler ve mesleğin itibarını zedeleyen yargısız infazların kendilerini yalnızlığa terk ettiğini dile getiren Öksüz, tüm bu sebeplerden dolayı görevi sonlandırma kararı aldıklarını açıkladı. Öksüz, “Bu kararı almanın bizler için ne kadar zor olduğunu tarif etmek mümkün değil ancak erdemli bir duruşun ve cesur bir adımın gerektiği noktada susmak, bizim inandığımız değerlere aykırı olurdu” sözlerini kaydetti.