KıbrısManşetSağlıkSiyaset

Salgınla mücadele ve virüsü kafasına giyenler

Cumhurbaşkanı ve Başbakan dahil, ülkeyi yönetenler bunun ya idraki içinde değiller, ya da birilerinden aldıkları akılla toplumun yüzde 70’i aşılanmadan sürü bağışıklığına geçirdiler ülkeyi

Salgın güçlü ve elbette güvenilir aşılarla ve hızlı aşılama ile etkisini yitirecek..

Lakin bizde bir umursamazlıktır da gidiyor.

Cumhurbaşkanı ve Başbakan dahil, ülkeyi yönetenler bunun ya idraki içinde değiller, ya da birilerinden aldıkları akılla toplumun yüzde 70’i aşılanmadan sürü bağışıklığına geçirdiler ülkeyi.

Oysa bu çok büyük bir hatadır.

İnsanları ateşe atmaktan farksız bir yaklaşımdır.

Yeterli aşı oranına ulaşmadan bunu yapmak akıl dışıdır.

Bu konuda biraz sayfa karıştım.

İnternet üzerinden de bilgi edinmeye çalıştım.

Edindiğim bilgi ışığında bugün artık  İsrail’deki Covid 19 vakaları, tüm yaş gruplarında Ocak ortasındaki zirveye kıyasla % 95 azalmış. Ocak ortasında günlük 9-10 bin civarında olan vaka sayısı, yoğun aşılama sonrası şimdi 250-300’e kadar düşmüş.

İsrail belli ki risk etmedi ve işi sıkı tuttu.

Finansal kaynak da olunca güvenli aşıya ulaştı.

Şimdi İsrail’de normal hayat akışı devam ediyor.

Bizim ülkemizde de bu virüsü en az hasarla atlatmak mümkündü. Zira hem içe dönük bir yapımız var yıllardır, hemde iklim koşullarımız bu virüsle mücadelede bize ciddi avantajlar sağladığını anlıyoruz diğer ülkelere baktığımız zaman.. Lakin yönetenlerin halkı sürüklediği rehavet ve sürecin doğru temeller üzerinde yönetilmemesi nedeniyle ortaya çıkan tablo çok iç açıcı değil. Vaka sayısında artış yaşanıyor, aşıya erişim ise sıkıntılı, kapanmaya gidemiyoruz zira devlet halkına bakamıyor, bu nedenle de her kapanma dar gelirli, sabit maaşı olmayan insanları cezalandırmak anlamına geliyor.

Dolayısıyla tüm sektörlere ve çalışanlara mali destek sağlanmadan yapılan kapanma ya da kısıtlamalar  sürdürülebilir değildir ve bu belli bir kesim için eziyete döner. Kısıtlamalar hızlı aşılama ile paralel seyretmeli ve mali destek sağlanmalıdır..

Bu konuda önümüzde ilk duran örnek İngiltere..

Bugün İngiltere’de yaygın aşılama ve tedbirin faydaları gözle görülür hale gelmiştir..

Şöyle ki; İngiltere’de günlük vaka sayısı 60 binlerde seyrederken bugün  2500’lere düşmüştür.. Günlük ölüm sayısı 1800’lerden 30-40’lara  gerilemiştir.

Dolayısıyla akıl dolu yönetim ve alınan doğru tedbirler finansmanla da birleşince ortaya bir başarı çıkmıştır bu konuda.

Bizde ise yaygın olan bir inanış var.

“Herkes bir şekilde Covid ile tanışacak o nedenle rahat olun” deniyor. Bu sağlıklı bir düşünce değildir ve çok saçma bir inanıştır.

Nitekim biraz araştırdım SARS-MERS salgınında insanların %99’u, İspanyol gribinde %66’sı hiç hastalanmadığı bilgisine ulaştım..

Bu nedenle böylesi düşünce içinde olanlara kanmayın ve tedbiri elden bırakmayın , kendinize dikkat edin.Özellikle yönetenlerin yalan,yanlış siyaset uğruna yaptıkları açıklamalar bir yana, kendi koydukları kuralları dahi  sürekli ihlal ederek verdikleri görüntüler de sizi rehavete sürüklemesin. Galalar, kurultaylar, lansmanlar vs vs..

Bakın Norveç’e..

“Norveç halkının Covid 19 önlemlerine olan güvenini korumak için, kuralları ihlal eden Başbakan Solberg’i cezalandırmamız gerekiyor”

duruşu çok önemli.

Dolayısıyla hukuk ve adalet bilinci gelişmiş olan ülkelerin zenginleşmesi, vatandaşlarının da daha mutlu ve refah içinde yaşaması elbette tesadüf değildir.

Günlerdir uyarıyoruz.

Bu sağlıktır diyoruz.

Sağlığa lütfen siyaset karıştırmayın diyoruz.

Önlem alın, tedbiri elden bırakmayın diyoruz.

İnsanları rehavete sürüklemeyin diyoruz.

Yaptığınız, yapacağınız açıklamalara dikkat edin diyoruz.

Koyduğunuz kurallara önce siz uyun diyoruz.

Aşıya erişimi sağlayın diyoruz.

Aşı kampanyalarını artırın diyoruz.

Lakin ne mümkün..

Siyaset yapmaya devam..

Açılıma giderken en büyük potansiyelin çoğunlukla Türkiye üzerinden hali hazırda  gelen,gelecek olan turizm, ve yüksek öğretim maksatlı turist, işgücü ve öğrenciler olacağı sır değil. 12 Nisan itibarıyle kapalı devre turizm başladı, 12 bine yakın üniversite öğrencisi adaya geldiği yetkililerce söyleniyor, işgücü maksatlı gelişler devam ediyor.

Olağanüstü bir tedbir var mı?

Yok…

Saldım çayıra mevlam kayıra gidiyoruz.

Bakın ABD Covid vaka artışları nedeniyle bu yıl Türkiye’ye “work and travel” vizesi vermeyeceğini açıkladı.

CDC Türkiye’yi yüksek riskli bölge ilan ederek seyahat uyarısında bulundu.

Avrupa ülkeleri birer birer vatandaşlarını Türkiye’ye seyahat konusunda uyarmaya başladı.

Daha fazla söze gerek yok sanırım.

Bundan kim ne çıkarıyorsa çıkarsın..

Biz bu önlemleri almaktan aciz bir görüntü içindeyken

Aşı cephesinden bir haber daha geliyor.

Pfizer-Biontech 12-15 yaş grubunda acil kullanım onayı için FDA’ye başvuruda bulundu. Daha önceki çalışmada, Pfizer aşısının bu yaş grubunda güvenli ve %100 etkili olduğu bildirilmişti.

Artık hiç kuşku yok ki en azından bugün için  COVİD-19 ile mücadele etmenin tek yolu aşıdır.

Bakın bugün bir örnekte Brezilya’dan verelim.

Brezilya’da korkunç bir tablo yaşanıyor. Günde 4000 ölüm haberleri okuyoruz gazetelerde.

Hastaların yaş aralığı ise 40-55’e aralığına düştü.

Brezilya basınına göre Başkan Bolsonaro’nun salgını inkar etmesi nedeniyle bu patlama yaşanıyor..

Dünya’daki diğer örneklerine de baktığımızda öyle anlaşılıyor ki ekonomik gerekçeler öne sürerek COVİD-19 pandemisi yokmuş gibi davranan kim varsa bu virüsü kafasına giydi ve halkını telafisi mümkün olmayan kayıplarla karşı karşıya bıraktı..

Diğer Haberler

Başa dön tuşu