BRT +45 programına konuk olan Başbakan Ersan Saner, başlayan yeni eğitim yılıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
“Biz bir ilki yaptık. Hani herkes diyor ya ‘Azınlık hükümeti hiçbir şey yapamadı’, işte biz yedi ilkokulu açmış bulunmaktayız” diyen Saner, geçtiğimiz dönemlerde kitapsız okul açıldığı konusunda hatırlatma yaptı.
Saner, yedi okulun da açılması kararının planlama ve vizyon işi olduğunu söyledi.
Öte yandan, Antijen ve PCR testleri konusuna da değinen Saner, risk gruplarına göre ikiye ayrıldığını ve çift aşılı olan kişilerin teste ihtiyaçları olmadığını vurguladı.
Saner, hizmet sektöründe görevli olan kişilerin sadece 21 günde bir antijen ya da PCR testi isteneceğinden söz ederek, lokanta, kafe veya pastaneye gidilecekse çift aşılı olunması durumunda test yaptırmanın gerek olmadığını, Adapass göstererek giriş yapabileceklerini ifade etti.
Eğlence sektöründe ise risk arttığından ötürü oraya giderken test yaptırmanın zorunlu olduğundan bahseden Saner, etrafta bir bilgi kirliliği olduğunu ve kimlerin hangi koşulda test yaptırmaları gerektiği konusunda Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan yazıda iyice belirtildiğini kaydetti.
Saner, antijen ve PCR testlerinin ücretsiz yapılması konusunun Maliye Bakanlığı’nın sırtına ciddi bir yük yüklediğinden söz ederek, buradaki esas amacın aşılanmayı artırarak, aşı olunmasını sağlamak ve hastalığı ağır geçirme riskini azaltmak olduğuna değindi.
Hastanede şu an tedavi gören hastaların %70’inin aşısız olduğunu belirten Saner, aşı karşıtlarına çağrı yaparak, onlara bir şey olmasa da risk altına sokabilecekleri aile fertlerini de göz önüne alarak aşılanmaları gerektiği bilincinde olmalarını istedi.
Saner, toplumsal bağışıklık için 45 bin doz aşıyı yurt dışından gelecek olan öğrencilere ayırdıklarını ekleyerek, özellikle yükseköğretimin KKTC için çok önemli bir yere sahip olduğundan bahsetti.
