KıbrısManşetSağlıkSiyaset

Şanssız bir dönem ve fakat!

Nasıl bir döneme denk geldiysek artık, Yeryüzünde bir başka neslin belki yüzyılda yaşadığı olayları 15-20 yıla sığdırdık ve yaşadık; Depremler, savaşlar, yangınlar, seller, salgın vs. Özellikle salgın insanlık üzerinde derin yaralar açtı ve açmaya da devam ediyor

Nasıl bir döneme denk geldiysek artık, Yeryüzünde bir başka neslin belki yüzyılda yaşadığı olayları 15-20 yıla sığdırdık ve yaşadık; Depremler, savaşlar, yangınlar, seller, salgın vs. Özellikle salgın insanlık üzerinde derin yaralar açtı ve açmaya da devam ediyor. Biz toplum olarak maalesef bunun idraki içinde olmasak da bu anlamda dünyada yaşananlar insanlık tarihinin en ciddi krizlerinden biri ile karşı karşıya kaldığımızı belirtmek isterim.  Nitekim Pandemi ile gençlerin ruhsal durumundaki değişimi inceleyen 26 ülkede 100 bin kişilik araştırmaya göre en ağır depresyon belirtileri Türk gençlerinde göründü. Buna göre  ülkede 1. sırayı alan Türkiye oldu.

Peki bunun nedenleri neydi?

Pandemi izolasyonları, gerileyen ekonomik koşullar ve siyasi istikrarsızlık.

Şu çok net ki, ekonomik gücü temelli olan ülkeler, daha az gelişmiş ve ekonomik yönden istikrar sağlayamamış ülkelere nazaran bu pandemi sürecini daha az hasarlarla geçirme imkanına sahip oldular.

Dolayısıyla az gelişmiş ve bu ekonomik enstrümanlara sahip olmayan ülkeler pandemi döneminde iyice dibe çöktüler.

Tabiatıyla ekonomik gücü bu süreci atlatmak için  yeterli olan ülkelerde yaşayan insanlar diğerlerine göre bu süreçte daha şanslı sayıldılar. Nitekim pandemi ile birlikte başlayan süreçte ekonomik yapısı zaten sıkıntılı olan ülkelerin üzerine binen ağır yükle o ülkelerde yaşayanların her anlamda olumsuz etkilendikleri bir dönem geçirmekteyiz. Geçirmekteyiz diyorum zira bizde ülke olarak, toplum olarak ekonomik yapısı zayıf bir yapıda olduğumuz için bu süreçte en çok etkilenenler arasındayız. Nitekim çok uzağa gitmeye gerek yok. Başınızı şöyle bir kaldırıp en yakınınızda olan insanların gerginliğine, mutsuzluğuna bakın. Ülkemizde büyük bir çoğunluğun yarın endişesi taşıyor olduğunu görürsünüz.

Bu zaten sır değil. Ve çok basit bir gözlemle bunu tespit etmek mümkündür. Elbette bunda yaşanan pandeminin etkisi var. Ve fakat bu tek neden değildir. Zira hali hazırda da toplum olarak içinde bulunduğumuz siyasi belirsizlik nedeniyle de böyle bir endişe taşıyorduk pandemi öncesinde.

Pandemi ile birlikte bu daha yoğun bir şekilde hissedilmeye başlandı. Dolayısıyla bu endişeleri giderecek, hatta mümkünse ortadan kaldıracak bir siyasi anlayışa ihtiyacımız var. Bunun için de toplumsal bütünlük içinde hareket etmemiz gerektiğinin herkes farkındadır.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu