KıbrısManşetSporToplum

Sarı lâci bir fanella

“Be baylar, Garantör Devletin mi, yoksa Kıbrıs’ın takımını tutacaksınız?” diye de sorgulamayı ihmâl etmemiştik sarı lâci bir fanella üzerinden

Geçmiş zamandı. Hani Fenerli şu arkadaşlar “Rahatsız etmeyin Fenerin maçı var” derler ya, işte o anlardan birinde  AEL Limassol F.C’nin basın toplantısına gitmiştik birçok gazeteden, birçok spor yazarı dostla. Yolda birçok âlem-ahkâm hâsıl oldu güzelim Limasol sahil şeridinde. Limasol Türk Mahallesi’ne bitişik Carob Mill adlı mekâna girerken bir tuhaf olmuştuk ki Hasan Ecer Hocamız şahit. Çok da dile getirilmedi ama beden dilimizde sanki de Cem Yılmaz’ın GORA filmindeki gibi ‘UFO gören masum köylü’ modundaydık. Panoda AEL ve Fenerbahçe logoları yer alıyordu.

‘Şaka gibi komple-X’ bir şekilde bize ayrılan yere konuşlandık. Sofocleous Başkan, takımın eski futbolcusu rahmetli Sevim Baba (Ebeoğlu) ve kulüp iletişim müdürü Avraam konun önemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Bir defa AEL’i diğer Rum kulüplerinden ayıran en önemli yönü ‘herhangi bir siyasi partinin gençlik kolları gibi çalışmaması’. Futbola salt futbol değerleriyle yaklaşan ve maçlarında sadece ‘AEL bayrağını’ kullanan bir’tutum içerisindeler. Haa, fanatikler mi? Rakip taraftarların arabalarını yakacak kadar futbol holiganizmi hortlamış durumda o güzelim Limasol sahillerinde.

İlgili basın toplantısında sanal bayrak krizi, bütçe, kulübün sabit gelir kalemleri ve futbolcu yapısı hakkında bilgiler verildi. Bayrak hengâmesine UEFA zaten son noktayı koymuş; Her kulüp taraftarı, bağlı bulunduğu ülkenin bayrağını deşifre edebilir. Oynayan farklı ülke futbolcuların vatandaşları da o ülkenin bayrağını açabilir ama işin içerisinde ‘siyasal bir mesaj’ varsa, o vatandaşa kamu davası, kulübe de para cezası kesindir. Diğer bir’konu ise AEL’in yıllık bütçesiydi. Adamların sabit geliri ‘3,5 milyon euro’; 1 milyon maç hâsılatı, 1 milyon TV yayın gelirleri, 1 milyon euro da hediyelik eşya (ki Sofocleous Başkan “fanella” demişti) ve 500 bin Euro da sponsor ve reklam gelirleri. Üstüne üslük devlet katkısı mı? Sıfırmış.

Neyse, futbolcuların vatandaşlık durumunu sorduk? 17’si yabancı ve sadece 5’i millî ve de yerliymiş. “E Kuzey’de U12 ve U15 düzeyinde sıfır bonservis bedelli birçok yetenek var! Bu bebelere herhangi bir tarama grubu gözlem yapabilir mi?” diye de son soruyu çaktık. Başkan da Omonia gibi kendilerinin de artık bu işlere gireceğinden bahsetmişti. Kısmet, inşallah bir gün bizim bebeler de kısmetlenir, tabiî kargalar beyaz olmadan. Neyse, son kısımda ise arkadaşlara dönerek; “Be baylar, Garantör Devletin mi, yoksa Kıbrıs’ın takımını tutacaksınız?” diye de sorgulamayı ihmâl etmemiştik sarı lâci bir fanella üzerinden. Neyse toplantı da bitti, yazı da.

Diğer Haberler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu