KıbrısManşet

Sarpten, artan fare popülasyonu için çözüm yollarını yazdı

Ciddi artış gösteren fare popülasyonun harnıp ağaçlarına da ciddi hasar verdiğini aktaran Sarpten, farelerin zehirlenerek öldürülmesinin çözüm yolu olmadığının altını çizerek çözüm yollarını ne olduğunu yazdı.

Kıbrıs Türk Biyologlar Doğayı Araştırma ve Koruma Derneği (Bio-Der) Eski Başkanı Hasan Sarpten, fare popülasyonunda ciddi artış yaşandığını belirterek, başta Karpaz bölgesi olmak üzere özellikle zeytin ağaçlarında ciddi bir tahribat oluştuğunu belirtti.
Ciddi artış gösteren fare popülasyonun harnıp ağaçlarına da ciddi hasar verdiğini aktaran Sarpten, farelerin zehirlenerek öldürülmesinin çözüm yolu olmadığının altını çizerek çözüm yollarını ne olduğunu yazdı.
Sarpten’in kişisel sosyal medya paylaşımı şu şekilde:
“Son yıllarda gerek yağışlara bağlı olarak besin miktarlarındaki artış, gerek etrafa gelişigüzel atılan çöplerin çoğalması, gerekse ekolojik dengenin bozulması sonucu doğal düşmanlarının yetetsiz kalması sonucu ülkemizdeki fare popülasyonunda ciddi bir artış yaşandığı rahatlıkla söylenebilir.
Bunun sonucunda ise başta Karpaz bölgesi olmak üzere özellikle zeytin ağaçlarında ciddi bir tahribat var. Odun sektörünün de bundan beslendiğini söyleyebiliriz. Peki, adamızın en önemli ağacı ve ürünü olan harnıpları korumak ve fare sorunu ile mücadele için ne yapılıyor? Tabii ki, sadece zehir atılıyor! Ama, sorun bir türlü çözülmüyor.
Basit bir hesapla bir fare ortalama 5,6g zehirle ölüyor ve 10g lokumlar şeklinde üretilen fare zehirleri sadece tek bir fareyi öldürebiliyor. Yani, 1 ton fare zehiri en doğru şekilde bile kullanılsa sadece 1000 fareyi öldürür. Kaldı ki, doğal şartlarda bu bile pek mümkün olmuyor . Oysa, bunun yerine yapılabilecek çok daha kolay şeyler var.
Mesela, bir baykuş yılda ortalama 1000 fare tüketebiliyor. Bugün birkaç km’lik aralarla harnıplık alanlara standartlara uygun baykuş yuvaları yerleştirmek çok daha akılcı bir çözüm. Bunun yanında, peçeli baykuş, orman baykuşu, yılan, tilki, kirpi gibi birinci derece fare avcılarını korusak ve öldürmesek emin olun ki fare sorunu süreç içinde bu noktaya ulaşamaz.
Doğal dengeyi korumak, farelerin üremesine yol açan organik çöpleri, hayvan leşlerini etrafa atmamak bile zehirden çok daha etkilidir. Öte yandan, yüzyıllardır uygulanan ve fotoğrafta gördüğünüz gibi harnıp ağaçlarının gövdelerini metal levhalarla sarıp farelerin çıkmasını engellemek gibi basit yöntemler de kesinlikle ağaçları korumak için etkin bir yöntemdir. Bu şekilde, levhalarla sarılan gövdelerden fareler ağaca çıkamaz.
Kaldı ki, bu yıl harnıpın kilo fiyatının 14 liraya kadar çıktığı ve bakımlı bir harnıp ağacından yılda 500 kiloya kadar ürün alınabildiği düşünüldüğünde fare sorununu çözmek ve harnıp ağaçlarına sahip çıkmak ekonomik akla da uygundur. Bu trendin artarak devam edeceği ve her geçen yıl daha fazla insanın harnıptan gelir elde etmesi beklenmektedir.
Elbette ki, koruma çalışmaları bilinç ve emek ister. Ne yazık ki, böyle bir çalışma şimdilik ilgili birimler tarafından yapılmıyor, umursanmıyor. Bizler, sivil toplum örgütleri olarak bu konuda Mehmetçik Belediyesi ile ortak bir çalışma başlattık. Ama, elbette ki yetmez! Zira, bu konuda bütünlüklü bir çalışma gerektirir. Aksi halde, önümüzdeki yıllarda daha çok zehir atsak bile fare sorunuyla baş etmek olanaksız olacaktır.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu