Sayın Tatar’a dair birkaç satır

Ersin Bey ile yollarımız ilk kesiştiğinde kendisi UBP Lefkoşa Milletvekili idi.

O dönem ben ve birkaç değerli dostumla birlikte  Kanal T ekranlarında programlar yapıyorduk, Bundan mütevellit zaman zaman karşılaşıyorduk kanalda kendisiyle..

Bazı konularda görüş ayrılıklarımız olmasına  rağmen hoş sohbetler yapıyor, düşüncelerini dinliyor ve birçok konuda düşüncelerimi kendisine aktarıyordum.

O dönemde Ersin Bey’in bende bıraktığı intiba bugünkünden çok çok farklıydı. Demokrat bir kişi, düşüncelere saygılı, dünya ile barışık bir yapısı vardı.

Kısacası bugün üzerine giydiği gömlekten çok farklı bir siyasi figürdü..

Gel zaman git zaman Ersin Bey bakan oldu, bakanlığı döneminde bazı iktisadi politikalarını kendi kanalında çok eleştirdiğimi de iyi hatırlıyorum.

Buna rağmen hiçbir zaman ne kendisi, ne de değerli eşi Sibel Tatar programlara müdahale etmedi..

Ve sonrası süreçte de Hüseyin Özgürgün’ün belli sebeplerle parti içinde yıpratılması süreci ve  gücünün  zayıflaması ile birlikte  Ersin Bey UBP Genel Başkanlığını kendine hedef olarak belirledi.

Bunun için çok uğraştı, ülkeyi gece gündüz demeden  karış karış gezerek UBP örgütleri ile doğrudan temas kurdu. Bu arada hasbelkader bir yerlerde kendisi ile karşılaştığım zaman ayak üstü de olsa karşılıklı hal hatır alıp kısa süreli sohbetler yaptık. Ersin Bey önce UBP Genel Başkanı oldu, akabinde Başbakan ve sonrası Cumhurbaşkanı..

Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte Ersin Tatar’ın düşüncelerine, izlediği benimsediği politikaya hiç  katılmadım.

Bu elbette sır değil.

Ve fakat üzülerek gözlemlediğim Sayın Ersin Tatar’ın  artık Kıbrıslı hoşgörüsünü kaybetmiş olması ve  farklı düşüncelere saygı duyan bir kişi olmamasıydı..

Giydiği gömlekle birlikte bıçak gibi keskin tepkiler veren, farklı düşünenleri ayrıştıran, hatta belli bir gruba hedef gösteren bir tavır içine girdi..

Elbette birçok insan gibi bende böyle bir yaklaşımı Ersin Tatar ile  örtüştürmekte güçlük çektim.

En azından sohbetlerinden büyük keyif aldığım, düşüncelerine saygı duyduğum bir kişiydi kendisi.

Elbette siyasi olarak kimse kimseyle aynı şeyleri düşünmek zorunda değil.

Elbette farklı ideolojilere ve farklı düşüncelere sahip olabiliriz.

Bu birbirimizi kırıp dökmek için bir neden olmamalı..

Aksi bizim kültürümüzde bu bir zenginliktir.

Ersin Bey bu ülkenin Cumhurbaşkanıdır.

Makamı gereği elbette saygıyı hak eder.

Fakat yine makamı gereği düşüncesi siyasi görüşü ne olursa olsun birleştirici ve bütünleştirici bir misyonu olması gerekirken, kendisi gibi düşünmeyenleri neredeyse düşman ilan ederek ötekileştirmesi ve birilerinin hedefi haline getirmesi doğru bir tavır değildir..

Dolayısıyla canı gönülden arzu ederim ki Sayın Başkan bundan sonraki görev süresi boyunca makamının gereğini yapar ve tüm toplumu kucaklar..