KıbrısManşetSporYaşam

Seçim sizin

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu Hoca; “Günümüz hastalıklarının yüzde 80’ninin kaynağında stres var” demişti bir yazısında. Hoca haklı. E n’apalım? Stres atılır mı? Hayır ancak yönetilebilir. “E nasıl yani?” derseniz gereksiz iş ve insanları artık teğet geçme zamanı derim

Bu dünyaya geldik bir defa çok şükür. Önce ışığı fark ettik. Arkasından da emerek, dokunarak ve gözle tanıdık çevremizi. Sütle tanıdık vâlideyi, arkasından da pederimizin kucağında uyumaya çalışarak ‘Dastana ve de danalar girmiş bostana’ misâli daldık gittik rüyalara.

Bir sabah uyandık ve “Şimdi okullu oldun” dediler. Yazmayı, çizmeyi, boyamayı öğrendik o soğuk sıralarda. Sonrasında ergen dönemle çatışmalar ve de büyük aşklar başladı. Aynayla küstük ta ki üniversite tahsiline kadar. Yüksek tahsilde bulaşıkla, çamaşırla, sınavlarla debelendik durduk kariyer planlarıyla. Arkasından da klasik artık 30-40 yaş aralığıydı ve ‘en solcu duygularımızla’ daha çok meydan okuma ve para kazanma telaşı başladı.

Karınca misâli fazla mesai, ikinci iş, hatta üçüncü iş dahilinde kaygı, korku, endişe ve en önemlisi de stres (baskı) altında bir hayat süreci başlattık. 50’sinden sonra bayanlar selülit, kemik erimesi, meme kanseri ve menopoz kaygısında, erkekler ise prostat, andropoz ve azgın teke sendromu içerisinde “tenhalarda menhalarda gezme şaşkın”ı yaşadık. 60’ından sonra öbür dünyaya yatırımlar başladı Allah isterse hac, namaz kılma, zekât verme işleri. E artık sıramızı savma zamanı yakındı torun torba gözetiminde ve sonuçta “Allah taksirâtını affetsin” nağmeleriyle sırat köprüsü arifesinde musalla taşı. Birkaç gözyaşı ve unutulmaya yüz tutmuş “Ölürsem kabrime gelme istemem” merkezli mezar taşları ve de hesap verme zamanı.

İşte bu sürece kaliteli yaşamı nasıl sığdıralım? Prof. Dr. Osman Müftüoğlu Hoca; “Günümüz hastalıklarının yüzde 80’ninin kaynağında stres var” demişti bir yazısında. Hoca haklı. E n’apalım? Stres atılır mı? Hayır ancak yönetilebilir. “E nasıl yani?” derseniz gereksiz iş ve insanları artık teğet geçme zamanı derim.

E başka? Kaliteli dinlenelim, zira uyku bir tören oldu bu koşuşturmaca içerisinde. E daha başka? Doğal protein ve doğal yağlar eşliğinde az karbonhidratla beslenelim. E en son başka? Tabiî ki esasoğlan egzersiz işlerine girelim. Orada da kaliteli ekipman eşliğinde doğayla barışma zamanımız olsun! Sonuç mu? İş insanı Mithat Tekçam adamımın da dediği gibi; “Hayrolsun; Her seçiş, bir vazgeçiştir” çarkına girelim. E bu kadar traş yeter. E hade hayırlı traşlar değerli okuyucum. Lüzumsuz işleri kesmekte fayda var. Seçim sizin!

Diğer Haberler

Başa dön tuşu