Seçimi ve sonuçlarını irdelemeye devam

Kuşku yok ki bu seçimlerden çıkan en önemli sonuç, sandığa gitmeyenlerin oranı oldu. %42,4. hayli önemli bir orandır. Hele bizim gibi siyasetle yatıp ,siyasetle kalkan  bir toplum için çok önemli bir rakamdır bu. Zaman içerisinde bu oranın giderek yükselmesinin demokrasi açısından sorunlu olduğunu ve ülke siyasetinin geleceği açısından ciddiyetle irdelenmesi gereken bir konu olduğu sanırım herkesin ortak görüşüdür. Bunun için yarından tezi yok bilimsel nitelikte çalışmalar başlatıp bu duruma gelinmesindeki sebeplerin irdelenmesi toplumsal bir gereklilik olarak önümüzde durmaktadır. Sizlerin de takdir edeceği gibi bu seçimlerin asıl galibi şu veyahut bu nedenle sandığı çare olarak görmeyen ve sandığa gitmeyen % 42.4’lük kitledir.

Bu kitleyi sandığa gitmeye ikna edemeyen siyaset kurumu da seçimin gerçek manadaki kaybedenidir. Zira halk nezdinde büyük oranda güven yitirmeye devam etmektedir. Belki öyle yada böyle bu seçim yapıldı. Kazananlar oldu, kaybedenler oldu. Elbette bugün yarın hükümet de kurulacak. Ve elbette ki kurulacak hükümet seçime iştirak etmeyen % 42.4’ü de yönetecek. Yani onları teğet geçmeyecek, doğru, yanlış alınan her karar onları da bağlayacak. Peki o halde bu boykot niye yapıldı?

Kime yarar sağladı?

Kime zarar verdi?

Bu soruların cevabını sağlıklı bir ortamda tartışıp bulmak zorundayız.

Ve fakat maalesef ülkemizde  istatistiki veriye ulaşmak hem zor, hem de bu yönde yapılan çalışmalar yetersiz kalmaktadır. Nitekim görüyoruz ki ekonomik ve sosyal göstergeler iki üç yıl geriden geliyor. Üstelik bilimsel temelden yoksun ekonomik ve sosyal çalışma hayatı ile ilgili her sektörle ilgili güncel istatistiklerden uzak el yordamıyla yürütülüyor bütün bunlar. Oysa günümüzde artık dünyanın her yerinde güncel istatistiki bilgilere ulaşmak mümkündür. Dolayısıyla kurulacak hükümetin bu konuda ehil elemanlarla bu işi çözmesi gerekiyor.

Bu arada mevcut seçim sisteminin karmaşık şekli bu seçim sonuçlarına da olumsuz yansıdı. Nitekim sandığa giden seçmenler arasında 11 bin 596 geçersiz oy kullanan bir kesim var ki bu da kuvvetle muhtemel çoğunlukla  hatalı kullanılan oylardan meydana geldi. Seçim öncesi YSK Başkanı Sayın Narin Şefik’in ısrarlı uyarılarına rağmen siyaset kurumunun buna kulak tıkaması ve görmezden gelmesiyle birlikte eski sistem üzerinden girilen seçimlerde ortaya çıkan sonuç da haliyle bu oldu.