ManşetSiyasetToplumTürkiye

Selçuk The Bayraktar

Sonuç olarak 72 yaşında hayata gözlerini yuman Özdemir Bey; “Nefsin izzeti yoktur ancak yaptığın işin izzeti vardır” demişti. İşte, bizler de biraz üstün zekâlı yetenekli bebeler, biraz görme engelliler, biraz fakir yetimler, biraz da Baykar’a karınca misâli destek olacağız. Taa ki yaşarız. Ya Selâm

Baykar Teknoloji’nin Kurucu Başkanı Özdemir Bayraktar; Bayraktar TB2 ve Bayraktar Akıncı’nın tasarımcısı. 1949’luydu rahmetli. Ailesi Trabzon Sürmene’den İstanbul’a göç etmiş. Kabataş Erkek Lisesi’nden mezun olmuş muhterem. Lisans eğitimi için İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Makine Mühendisliği Bölümü’nü tercih etmiş ve 1972 yılında mezun olmuş Ve yine iki yıl boyunca İTÜ’de Yüksek Lisans Programı’nda Motorlar Kürsüsü Profesörü İsmail Hakkı Öz’ün araştırma asistanlığı görevini üstleniş. Uzmanlık olarak da içten yanmalı motorlarla çalışmayı yeğlemiş Reis.

Özdemir Bey o yıllarda teknoloji yanında siyasetle de uğraşmaya başlamış. Millî Teknoloji Hamlesi’ne daha o yıllarda gönül veren diğer bir İTÜ’lü rahmetli Necmettin Erbakan ve günümüz TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile aynı dava için çalışmaya başlamış. Sonraları İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu bilgisayar programcısı olarak çalışan Canan Bayraktar ile hayatını birleştirmiş. Canan Hanım’ın da desteği ile 1986 yılında İkitelli’de, tek bir matkap makinası ile Baykar’ı kurmuş.

Yıllar geçmiş ve Canan Hanım ile olan evliliğinden dünyaya gelen Selçuk, Ahmet ve Haluk adlı üç oğlunun eğitimi için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamış. Büyük oğlu Haluk Bayraktar, ODTÜ’de Endüstri Mühendisliğini ve Columbia Üniversitesi’nde aynı alanda yüksek lisans eğitimini tamamlamış. Kardeşi Selçuk ise Robert Kolej’in ardından İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği’nde başladığı eğitimine Pennsylvania Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) devam etmiş ve üniversitelerde iki yüksek lisansı birden bitirmiş.

Bizim adamın alanı mı? Tabiî ki de insansız hava araçlarının agresif manevra kontrolü üzerineymiş. Aldıkları eğitimler sonrası Baykar’ın Türkiye’nin Millî Teknoloji Hamlesi’nde babalarının hayallerinin gerçeğe dönüşmesi yolunda en büyük yardımcıları olmuş. İşte bu yolda da Sedat Simavi’li Bizim Çocukları’ın elektrikli araç alanında sürekli olarak şampiyon oldukları TEKNOFEST adlı Selçuk The Bayraktar Dehâ Açılımı vûkû bulmuş. “The” ekini bilerek koydum zira global bir uluslar’üstü isim olmuş bizim adam. İşte burda da Türkiye Teknoloji Takımı tanımlayan T3 Vakfı hâlihazırda bizlere ilham olmuş.

Bizler kim? Bizler de Özellikle Genel Müdür Prof. Dr. İbrahim Benter, değerli EVKAF Yönetim Kurulu ve TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nin destekleriyle yurdumuzun yetenekli gençlerini desteklemeye çalışan birkaç vakıf ve dernek kurduk. Bu ülküde gerek Kıbrıs Bilim ve Zekâ Vakfı ve Kıbrıs Muhit Vakfı gerekse Kıbrıs Damla Derneği ve Kıbrıs Genç Gönüllüler çerçevesinde ek olarak kendi özel bütçemizden de çam sakızı çoban armağanı katkılar sunduk ve sunmaya da devam edeceğiz.

Motivasyonun kaynağı mı? Hani şu yangına su taşıyan karıncanın dediği gibi; “Belki küçücük olan bu su dolu kova bu yangını söndüremez ama maksat tarafımız bilinsin” demişti. İşte, bizler de bu yolda maksat tarafımız bilinsin zira gidecek başka vatanımız yok. Yazımızı spor kulüplerimize yapmadığımız karınca misâli yardımlarla ilgili taraf olmamakla bağlantılı eleştirimizle bitirecektik ama başka yazıya kaldı.

Sonuç olarak 72 yaşında hayata gözlerini yuman Özdemir Bey; “Nefsin izzeti yoktur ancak yaptığın işin izzeti vardır” demişti. İşte, bizler de biraz üstün zekâlı yetenekli bebeler, biraz görme engelliler, biraz fakir yetimler, biraz da Baykar’a karınca misâli destek olacağız. Taa ki yaşarız. Ya Selâm.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu