Lefkoşa’da dedikodu bitmez. Bu köşeyi hazırlamaya başlama kararını, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden aldığımız yetkiyle değil, elbette Genel Yayın Yönetmeni Bilbay Eminoğlu’nun “yürrrüyün arkadaşlar” talimatından sonra aldık. Lefkoşa Dedikoduları’nı bir ekip toplayacak, editörlüğünü ise dört adet pasaport sahibi aynı zamanda çok güzel gözlü Mazlım Geder arkadaşımız yapacak. Hayırlı uğurlu olsun. Keyifli okumalar dileriz.
Bulaşıcı hastalıklar üst kurulunun aldığı ve sadece erkekleri ilgilendiren bir karar var. Gece kulüplerine giriş için aşı kartı gerekiyor. Alayköy ve Karşıyaka merkezli eğlence mekânlarına gitmek isteyen, açıkçası para karşılığı belki biraz dans biraz da seks yapacak olanlardan aşı kartı istenecek. Kıbrıs’ta bu sektörde ünlü bir söz vardır: “Sen izstiyor zsabaha kadar; mejburi alacak duj!”. Bu durumda, ünlü söz artık değişmiş oluyor ve “Sen isztiyor sabaha kadara; mejburi olacak aşı” oluyor.
Maaşla ilgili devlet çalışanlarına iyi bir haber verelim. Ay sonu sıkıntı yok. Ayrıca bayramlıklar da ödenecek. Hayat Pahalılığı maaşlara yansıtılacak yani artış da yüzleri güldürecek. Bir de kötü haber verelim. Asgari Ücret net 3 bin 828 TL’dir. İlgili komisyon toplandı. Asgari Ücretin net 4 bin 200 TL civarında olması bekleniyor. 6 bin TL’den bahsedenler var. Heveslenmeyelim lütfen baylar – bayanlar.
Yüksek Mahkeme Yargıçlığına atanan Kaza Mahkemesi Başkanı Talat Usar, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar huzurunda düzenlenen törenle yemin etti. Hayırlı olsun diyoruz. Ama dedikodu yapmadan da edemiyoruz. Dedikodumuz da Sayın Usar ile ilgili değil. Taktığı maskeye rağmen, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yüzünün asıklığı, yemin töreni sırasında çekilen fotoğraflardan görülebiliyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın suratının neden bu kadar asık olduğu merak ediliyor.
Dedikodu ekibimiz, Sayın Cumhurbaşkanı’nın yüzünün sadece yemin töreninde değil, son günlerde hemen her fotoğrafta çok asık olma sebepleri konusunda okuyucunun da katkı ve görüşünü almak için dört seçenek sunuyor:
A – Yorgun olduğundan
B – Ay sonuna denk geldiğinden
C – Atamayı beğenmediğinden
D – Pasaport endişesinden.
Bir önceki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye milliyetçilerinin başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarına çok kızdı. Akıncı, “Son günlerde yaptığım açıklamalarda ifade ettiğim görüşlere, yine küfürlü bir dille sataştı. Bu defa şahsım için kullandığı nitelemeler, ‘Fiili Akel mensubu’ , ‘Uyuyan mason ve komünist’ ve ‘EOKA militanı’ şeklinde oldu. Bu hezeyanlara ne denir bilemiyorum” dedi.
Akıncı, şöyle devam etti: “Yerlerde sürünen bu politik düzeysizliğe bizim de ayak uydurmamız elbette söz konusu olamaz. Fakat bir şey daha söz konusu olmayacaktır; Türkiye’de yaratılan antidemokratik korku imparatorluğunu Kıbrıs’a yayma girişimleri karşısında sessiz kalmayacağız. Fikir yoksunu ve hakaret ustası ağızlar bizi susturmaya yetmeyecektir.”
Dedikodu ekibimize göre Bahçeli’nin açıklamalarının KKTC’de en küçük bir değeri yok. Akıncı üzerinden 2023 siyaseti güdüldüğü apaçık ortada. Ancak Akıncı’nın kısa yanıtında ilginç bir ifade var. Sayın 4’üncü Cumhurbaşkanı Akıncı, “Sessiz kalmayacağız” diyor. Burada Akıncı’nın ‘biz’ diye tanımladığı ve ‘ben de onların adına konuşuyorum’ dediği kitle acaba kim? İşte bu konu dedikodu konusudur.
Sayın Akıncı’nın “ben onların liderleriyim” mesajını da katarak ‘biz” diye kast ettiği kimdir, kimlerdir? Bu konuda da okuyucuya başvuruyoruz:
A – Kıbrıslı Türkler
B – Kıbrıslıtürkler
C – Kıbrıs Türkleri
D – Kıbrıs Türk solu
E – Sadece TDP’liler
Dedikodu ve siyaset dendi mi UBP her zaman birinci sırayı alır. Şu anda partide genel başkanlık yarışı var. Dedikodu ekibimize göre yarın olağanüstü veya olağan bir kurultay yapılsa, Faiz Sucuoğlu ile Hasan Taçoy yarışacak. Bir dedikoduya göre Faiz Sucuoğlu yarışı kesin kazanır. Bir başka dedikoduya göreyse Taçoy zorlar. Ancak asıl dedikoduya göre, bazı çevreler, inatla Ersan Saner’i destekliyor ve baskın seçim yapıp, kurultay öncesinde erken genel seçim için bastırıyor.
Tabii UBP’de genel başkan çok önemli. Çünkü kontenjan hakkı olduğu gibi, kendi seçim bölgesinden ilk sırada olma hakkı da var. Anlayacağınız işler karışık. UBP’den ilk seçimde kontenjan adaylığı sözü verilerek HP’den istifa ettirilen üç vekilin de durumları net değil. Bu üç kişi ile ilgili olarak da Sucuoğlu ve Taçoy’un kimseye söz vermediklerini söylediği iddia ediliyor. Saner’in ise her üç isme merak etmemeleri telkininde bulunduğu öne sürülüyor.
Bir de kadın kotası sıkıntısı söz konusu. UBP’de kadın kotası nedeniyle birçok bölgede erkek aday enflasyonunun daha şimdiden bir birlerinin kuyusunu kazmak için büyük çaba içerisinde oldukları kaydediliyor. Bakanların dahi aday sıralamasında dışarıda kalabileceklerinden söz ediliyor. Anlayacağınız UBP’deki iç yarış heyecanı ve dedikodusu, erken genel seçim heyecanı ve dedikodusundan daha gergin.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, doktor kızını nişanladı. Damat Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Henüz KKTC vatandaşı değil. Daha ihtisas yapacak. Düğün tarihi belli değil. Damadın KKTC’de ihtisas yapması için çeşitli formüller ve tabii ki bazı torpiller aranıyor. Bu da dedikodularımız arasında. Eğer damada KKTC’de ihtisas yapma şansı verilirse, başka TC vatandaşları da bundan yararlanabilecek tabii ki. Çok güzel bir şey.
Yukarıda da yazmıştık. Kaza Mahkemesi Başkanı Talat Usar, Yüksek Mahkeme Yargıçlığı’na atandı. Tebrik ederiz. Küçük bir ülkede yaşıyoruz. Her atamanın bir dedikodusu mutlaka olur. Aynı görev için Başbakan Ersan Saner’in eşi Bahar Saner’in de adı geçiyordu. Olmadı. “Kocasının kurbanı oldu, torpil olduğu söylenmesin diye Bahar Saner hakkı olduğu halde atanamadı” diyenler bir hayli fazla. Bahar Saner’in, yakında emekliye ayrılacak Emine Dizdarlı’nın yerine ombudsman olarak atanmasına kesin gözle bakılıyor, bizden söylemesi. İlk biz yazmış olalım.
Günün son dedikodusu koronavirüs vakalarındaki artışla ilgili. Bir iddiaya göre Kurban Bayramı ve 20 Temmuz kutlamalarında yaşanan yoğun yakınlaşmalar, kalabalıklar, kucaklaşmalar nedeniyle önümüzdeki bir hafta içerisinde vaka sayısı bummmm diye patlayabilir. Yeniden kapanma dedikodusuna girip de esnafa korku vermenin bir anlamı yok ama hükümet üyeleri dâhil kimse önümüzdeki bir kaç haftada ne tür gelişmeler yaşanacağı konusunda kesinlikle tınnnnn.
Yarınki konu: Dört kadınla evlilik mümkün mü? (Yok canım, merak etmeyin, o kadar da özel dedikodulara girecek değiliz ama dedikodusunu yapmış gibi olmayalım, dört kadınla evlilik her an yasal olabilir. Hazırlıklı olalım. Kadınlar kapanacak mı? Örtünecek mi? Bayılırsınız bunlara eminim da, bizde o tür dedikodu yok. Sayfayı kapatmadan bir de finansal konularla ilgili spekülatif dedikodu yapalım. Maraş’la ilgili KKTC yetkililerinin açıklamaları nedeniyle TL Dünya borsalarında değer kazanacak… Yatırımcıların dikkatine.)
