Şimdi sıra Kıbrıs rövanşında

Fenerbahçe ile AEK Larnaka arasında Kıbrıs’ın güneyinde gerçekleşecek bir  maç daha var. Malum ilk maç İstanbul’da oynandı. Şimdi Fenerbahçe Kıbrıs’ın Güneyine gelecek. Yani Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AEK takımı ile rövanş maçına çıkacak.

Birinci sorum şu?

Türkiye’nin en büyük kulüplerinden birisi olan Fenerbahçe KKTC’ye inip Ledra sınır kapısından geçerek  maçın oynanacağı stada gider mi? Hepimiz bunun cevabını biliyoruz.  Net olarak cevaplayım Hayır!!

KKTC’yi resmi olarak tanıyan ve uluslararası topluma da tanıyın çağrısı yapan Türkiye Cumhuriyeti’nin süper lig takımlarından Fenerbahçe, Kıbrıs Cumhuriyeti takımlarından AEK ile maç yapmak için Kıbrıs’a gelecek ama Güney tarafına inecek. Neden?

Çünkü birtakım bağlayıcı uluslararası antlaşmalar ve organizasyonlar  Türkiye’yi ve Fenerbahçe’yi bağlar. Dolayısıyla Türkiye uluslararası bu anlaşmaların bağlayıcı prosedürüne uymak  durumundadır. Yani aslında gerçek şu ki uluslararası toplum nezdinde KKTC yok hükmündedir..

İkinci sorum da  şu; egemen eşit KKTC’nin sıkı bir taraftarı olarak bilinen Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Fenerbahçe’nin Ercan’a değil de Larnaka’ya inecek olmasını nasıl açıklar?

Öyle ya hayal satmak vatan millet edebiyatı üzerinden nutuklar atıp menfaat sağlamak kolay. Hele de siyasi olarak halkın desteğinden yoksun seçilmeden birilerinin baskıcı ısrarı ile makama atanma yöntemi ile oturuyorsanız.. Takdir edersiniz ki böyle bir durumu herkes kabul etmez.. Zira siyasetçi de olsanız  onur,gurur diye bir kavram vardır. Ama madem Tahsin Bey bunu benimsedi ve şu an dışişleri bakanımız o zaman anlatsın bize bu işlerin nasıl olduğunu. Tahsin Bey’in bilgisinin yetmediği yerde de  imdadına  her zaman destekçisi olan DAÜ Öğretim Üyesi ve HP Başkanı Kudret Özersay hocamız yetişsin.. Malum kendisinin bu konularda engin bilgisi ve deneyimi var..

Tahsin Bey ve onun gibi düşünenler böyle düşünmeye elbette devam etsinler, Lakin başta Türkiye Cumhuriyeti’ni idare eden değerli yöneticiler olmak üzere herkes çok iyi biliyor ki; uluslararası ve bağlayıcı antlaşmalara rağmen Kıbrıs’ta egemen eşitliğe dayalı iki ayrı devlet beklentisi ya da tezi hiçbir zaman gerçekleşmeyecek..

Ne kısa vadede, ne orta ve uzun vadede..

Dolayısıyla bu beklenti gerçekçi değil.

Şimdi bunu bir tarafa koylum ve gelelim en güncel olan konuya. Fenerbahçe Kıbrıs’a geliyor. Ondan önce Türkiye’den farklı uluslararası organizasyonlara katılmak için  gelenler de oldu ve hep olacak da..

Bu doğal.

Bunda bir şey yok.

Zira olması gereken bu..

Yanlış olan ise bütün bu somut gerçeklere rağmen hala  yalan dolanla ve hayal satmakla toplumu beklenti içine sokmalarıdır.

Hani hep diyorlar ya.

Maraş’ı açtık ezber bozduk.

Yalan..

Zira Maraş açık falan değil.

Yüzlerce kez yazdım ama bir kez daha yazayım. Maraş’ta sadece bir yol güzergahı polis kontrolünde açıldı, bunun ötesi yok ve olmayacak da..

Fakat tut ki onlara göre bu yol güzergahını açmakla ezber bozuldu Maraş açılmış oldu.

Bende diyorum ki hade gelin yine ezber bozun ve Fenerbahçe’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne inmesini ve Güney Kıbrıs’a buradan geçmesini sağlayın..

Bunu yapabiliyor musunuz?

HAYIR!!

Neden?

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti gerçek..

Ve bu gerçeklik içinde kalmak zorundadır..