Yerel seçimlere çok az bir süre kala sağ kulvarda önce Arter yeniden aday olduğunu açıkladı, sonra da adaylıktan çekildiğini. Böylelikle gördük ki Belediye Başkan adaylığının da garagözlüğe döndürüldüğü bir sürece tanıklık ediyoruz.
Takdir edersiniz ki bir kentin başkanlığına aday olmak bir iki günde verilecek bir karar değildir. Bu uzun soluklu bir karar ve hazırlık gerektirirken bir konudur. İsmail Arter adaylığını açıkladıktan 24 saat geçmeden bir anda adaylıktan geri çekildiğini duyurdu. Sonra neden siyasetçilere güven kalmadı diye düşünün. Oysa siyasetçiye güvensizliğin sebebi tam da budur. Arter’in çekilme gerekçesi ile ilgili açıklaması ise şu:
“ Bilindiği üzere 2014 ve 2018 seçimlerine birçok partinin bağımsız ortak Belediye Başkan adayı olarak katıldım. Oysaki 25 Aralık 2022 seçimlerinde geçmişte destek olan siyasi partilerce şahsımın bağımsız ortak adaylığı konusunda konsensus sağlanamadı
Dün yaptığım adaylık açıklamamdan sonra ok güçlü bir halk desteğini yanımda gördüm.
Herkese sonsuz teşekkür ederim.
Ancak son 24 saat içerisinde yaşanan siyasi hareketlilik tarafımdan dikkate alınarak beni koşulsuz destekleyen geniş seçmen kitlesinin bağlı bulundukları siyasi partilerle sorun ve mağduriyet yaşamamaları adına, ailece, 25 Aralık 2022 seçimlerinde aday olmama kararı aldık.
Gerek görülmesi halinde konu ile ilgili geniş açıklamaları daha sonra yapabileceğimi bildiririm.
Tüm halkımıza saygılar sunarım.
GAZİMAĞUSA BELEDİYE BAŞKANI
İSMAİL ARTER”
.İsmail Bey adaylığını açıklarken yarım kalan projelerini tamamlamak istediğini belirtmişti. Demek ki şimdi bundan vazgeçti. Bütün bu yaşananların takdirini elbette Mağusa seçmeni yapacak.
Lakin belli ki yerel seçimlerde de milli cephe adı altında yeni bir strateji ortaya koyuyor sağ cenahı güdümünde tutan üst akıl.
Konuyu milliyetçi cephenin hayat memat meselesine kaydırıyorlar. İşi vatan millet minvaline soktular.
Oysa ki Mağusa’nın bugün geldiği nokta belli… Mağusa’da yaşayan insanlar sabah evlerinden çıktıklarında, soludukları havada, akşam yürüyüş yaptıklarında, yolda, sokakta okulda, iş yerlerinde kısacası günlük yaşantılarında Mağusa’yı yaşayarak deneyimleyenlerdir. Dolayısıyla milli şuuru yerli yersiz kullanan anlayışın şimdi Mağusa’da yapmaya çalıştığı bu oyunu elini vicdanına koyup değerlendirecek olan bu şehrin havasını soluyan insanlardır..
Şimdi gelin adaylara bir bakalım.
CTP ve UBP Mağusa’da saygı gören sevilen iki başarılı hekimden yana tercihlerini kullandılar.
CTP adayı Doktor Süleyman Uluçay bölgede partili partisiz herkesin saygısını sevgisini kazanmış bir kişi, Mağusa’ya kattığı en önemli değeri ise bugün koca bir hastane haline getirilen tıp merkezi.. Hakeza Doktor Erdal Özcenk de öyle.
Erdal Beyde bölgenin sevilen sayılan değerli bir hekimi. Mağusa Devlet Hastanesinde başhekimlik yapan bir kişi..
Şimdilerde DAÜ VYK Başkanı..
Bağımsız aday Salih Oktay namı diğer Saatçi Salih Mağusa’da sevilen sayılan önemli figürlerinden biri.. Mağusa’nın sembolü haline gelen bir esnafı.
Dolayısıyla yazı başlığında belirttiğim gibi Mağusa’da hiçbir aday için seçim çantada keklik değil..
Belli ki mevcut konjonktürde bu seçimin kazananı ortaya konacak vizyondan çok stratejiyi doğru dengeler üzerinde yapanın olacak. Tabi ki burada adayların geçmiş yaşantılarında bıraktıkları referanslar da süreçte önemli bir etken olacak.
Şimdi gelelim Mağusa’nın ve GMB’nin durumuna.. Mağusa ciddi sorunlarla karşı karşıya. Belediye mevcut yapısıyla yeterli hizmeti veremiyor, bozulan araçlar tamir edilemiyor, Belediyenin mali yapısında da ciddi sıkıntıların yaşandığı sır olmaktan çıktı. Dolayısıyla işi milli duyguları istismara yönelen anlayışın hem ekonomik olarak hem de işlevsel olarak belediyeyi getirdiği nokta oldukça sorunlu. Velhasıl seçimi kazanacak olanın sonrasında çok zor günler beklediği çok açık..
