EkonomiKıbrısManşetSiyaset

Sırası geldikçe

Siyaset ile ekonomi birbirinden ayrı düşünülemez elbette. Siyasi istikrarın olmadığı bir coğrafyada sürdürülebilir bir ekonomik yaşamın da tesis edilmesi mümkün değil..

İktidar partilerinin toplumsal meselelerden kopuk kendi gündemleri içinde kalmaları maalesef ülkemizdeki sorunların katlanarak devam etmesini getirdi.

Haliyle iş dünyası da bundan nasibini aldı.

Hatırlayacaksınız daha çok yok, yakın bir geçmişte ekonomik örgütler hükümetin sorunlarına çare üretemeyeceği inancıyla çareyi Ankara’ya gitmekte bulmuşlardı. Yani buradaki hükümeti by-pass ederek Türkiye’nin yöneticileri ile görüşmüşlerdi. O günlerde ekonomik örgüt temsilcileri bu görüşmelerden çok memnun olduklarını, hatta bazı örgüt temsilcileri “toplantı nasıl yapılır Ankara’da onu da öğrendik” diyecek kadar bu görüşmelerden duyduğu memnuniyeti ifade etmişti. Lakin öyle anlaşılıyor ki aradan geçen zaman içinde ekonomik örgüt temsilcilerini sevinçten havaya uçuran konular, yani masada konuşulanlar tatbik edilemedi.

Bu arada sorunları birikti, mağduriyetleri arttı.

Öyle anlaşılıyor ki, iş dünyası bu kez Ankara’ya gitme eğiliminde değil. Anladılar ki masada konuşulan güzel şeylerin uygulamada hayat bulması her şeyden önemli.

Dolayısıyla sorunları ortada kaldı.

Şimdi ise bu sorunlarını gidermek adına rotayı Türkiye’den alıp KKTC iktidarına yöneldiler.

Bir taraftan da yönetime taşımak için büyük destek verdikleri rejimin hükümetine güven duymadıklarını belli ediyorlar.

Yani bir yerde kendileri ile çelişiyorlar, samimi ve inandırıcı bir duruş sergilemiyorlar.

Nitekim ekonomik örgütlerimiz üç maymunu oynarken  dün de yanlışlar çoktu ülkemizde, doğru olmayan onlarca iş yapıldı. Bu ülkede dünyanın gözleri önünde Cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale edildi,bu ülkede demokrasi ayaklar altına alındı, bu ülkede ülkenin en büyük partisinin kurultayı yapılamadı,atama parti başkanı,atama başbakan ve atama hükümet oluşturuldu. Bu ülkede devlet kaynakları iktidarı elinde bulunduranlar tarafından yandaşlarına hoyratça dağıtıldı. Dün bütün  bunlara ses çıkarmayanlar, hatta buna alkış tutanlar da şimdi yapılan yönetim yanlışlarından dolayı mağduriyet yaşıyorlar.

Diyeceğim o ki, onca başarılı iş insanı bunu nasıl öngöremedi? Bu yılanın bir gün onları da sokacağını nasıl anlayamadılar?

Siyaset ile ekonomi birbirinden ayrı düşünülemez elbette. Siyasi istikrarın olmadığı bir coğrafyada sürdürülebilir bir ekonomik yaşamın da tesis edilmesi mümkün değil..

İş dünyasının ise kendi çıkarları zarar görmesin diye toplumsal kazanımlardan vazgeçmesi ve  bunu görmezden gelmesi çok büyük bir talihsizlik oldu ülkemiz adına..

Diğer Haberler

Başa dön tuşu