Siyaset Bilimci Mertkan Hamit, sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulundu. Hamit, verilen tepkilerin sadece sosyal medya hesapları üzerinden olduğuna dikkat çekti.
Hamit, “Aynı gökyüzü altında yaşadığımız saçmalığın daniskası gerçekleşirken direnme hakkını kullanmaz mıydı? Yargı harekete geçmez miydi? Hukukçular davaları dosyalayıp, demokrasinin peşine düşmez miydi? Sokağa inip, “noluyoruk b’ama” demez miydi?” sorularını sordu…
Hamit paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Bu krizden sonra da memleketimizdeki örgütlü yapılar ileti yazdı. Parti, örgüt, dernek başkanları da ileti yazdı. Durum değerlendirmesi yaptı.
Örgütsüzler de ileti yazdı. Örgütlülerin iletisi, örgütsüzlerin iletisi ile yarıştı. En çok like kim aldı diye bakıldı. Örgütlü iletiler ile örgütsüz iletiler, iletilerinde belli anahtar kelimeleri cümle içinde kullanabilme becerisi konusunda da yarıştı.
Tüm bunlar sürerken Yargı, hala anayasa ihlalinin devam ettiği gerçeğini yine gündeme almadı.
Onlar da ileti yazabilirdi ama yargının sosyal medyada ileti yazması, yargının ayaklar altına alınması anlamına geldiği varsayımından mıdır nedir, sadece anayasanın ayaklar altına alınmasına sessiz kalmayı tercih ettiler.
Çok da takılmamak gerek…
Şimdi sağa sola bakıyorum da “Biat değil özgürlük” dediğimiz talep de, aslında bir iletiden ibaretti…
Fazlası olsa durur muydu bu kadar devrimci, solcu, liberal, başkan, vekil, yetkili, uzman, aktivist…
Aynı gökyüzü altında yaşadığımız saçmalığın daniskası gerçekleşirken direnme hakkını kullanmaz mıydı?
Yargı harekete geçmez miydi? Hukukçular davaları dosyalayıp, demokrasinin peşine düşmez miydi?
Sokağa inip, “noluyoruk b’ama” demez miydi?
“Biat değil Özgürlük” bir iletiden ibaret olmasaydı, yaşadığımız bunca saçmalık gerçekten böyle mi geçerdi?
