YÖDAK Başkan Vekili Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, “Öğrenci olmayacaksa o zaman bizim yapmış olduğumuz Öğrenci Dostu Ada Projesi de hayat bulamayacak”
Hasgüler: Öğrenci yoksa yükseköğretim de yok!
Meyil Avcan
Yükseköğretim, Planlama, Denetleme Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Başkan Vekili Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, ülkemizin lokomotif sektörü olan yükseköğretimde pandemi nedeniyle açılan büyük yaranın kapatılamayacağından endişeli. Siyasilerin her konuşmalarında yükseköğretimi dillerine dolamlarına rağmen yükseköğretimin yeniden ivme kazanabilmesi için hiçbir adım atılmadığından yakınan Hasgüler, şu anda siyasilerin sadece Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandıklarını ve yılların birikimiyle bir yerlere gelen fakat çökmek üzere olan yükseköğretim sisteminin kimsenin umrunda olmadığını dile getirdi.
Soru: Koronavirüs pandemisi nedeniyle yükseköğrenim büyük zarar gördü. Bu üniversitelere nasıl etki edecek? Yükseköğrenimdeki son durum nedir?
“SİYASİLERİN TEK DERDİ CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ”
Hasgüler: Özellikle Türkiye’deki öğrencilerimizin Kıbrıs’a intikallerinin başlaması konusunda her düzeyde görüşmeler yaptık. Öğrenci olmayacaksa o zaman bizim yapmış olduğumuz Öğrenci Dostu Ada Projesi de hayat bulamayacak.
Öğrencilere uçak bileti önerimiz oldu ve bu hem ilgi hem de kabul gördü. Yapılabileceği söylendi. Bilet veremiyorsanız siz uçak koyarsınız, 5-6 vilayetten uçak kaldırabilirsiniz. Öğrencilerimizi kendi bulundukları illerden çok daha güvenli olan ve onlar için bu kadar önemli bir evresi olan üniversite eğitimlerine güvenli bir şekilde devam etmelerini sağlamanın bir yolunu bulmalıyız. Fakat bakıyorsunuz siyasilerin tek derdi Cumhurbaşkanı olmak. Ülkenin yıllardır biriktirerek getirdiği üniversiteler müktesebatı çöküyor ama kimse bunun derdinde değil.
Soru: Siyasilerle istişare yapıldı mı ne gibi önlem alınabilirdi?
MUHALEFETE DE VERYANSIN
Hasgüler: YÖDAK’ın işlevli hale gelmesi konusunda Meclis’e önerilerimiz oldu ve herkes dinledi, çok beğendi. Anayasa referandumunda YÖDAK’ın anayasal bir kuruluş olması konusu da paket içerisindeydi. Mahkemelerin statüsüyle ilişkilendirip, YÖDAK’ı çok rahat 3 maddeyle anayasal kuruluş yaptığınız takdirde YÖDAK, ENQA üyesi olurdu. Üye olduğu takdirde de öğretime başlamayla ilgili vereceği bütün onayların tamamı Mağlıp’tan Maşlık’a bütün ülkelerde geçerli olacaktı.
Pandeminin içerisinde ana muhalefet olmak yetmez! Sen neresinden yakaladın? Takvim başla deyince bülbül gibi şakımaya başladın. Önceden neredeydin? Kamu, özel ayrımcılığı yapılırken, toplum bölünürken, Cumhurbaşkanlığı’nda ayrı Başbakanlık’ta ayrı komite kurulurken niye ağzını açmadın? Bunun neresi muhalefet? Siyasilerin tamamında hiçbir beklenti yoktur ki aralarında akademisyenler ve Doçent Profesörler var. Onların da derdinde değil.
Haziran ayından beri dövünüyorsunuz ama kimse anlamıyor! Söylüyorsunuz, arıyorsunuz özellikle bu yola taş koyan siyasileri ama bu işin ciddiyetinde değiller.
Soru: Yeni açılan üniversiteler ne olacak?
“YÖK KİTAPÇIĞINA GİRMİŞ OLMAK ÇOK ÖNEMLİYDİ”
Hasgüler: Pandemi döneminde biz YÖDAK olarak, sokağa çıkma yasağının olmasına rağmen gidip, yeni üniversitelerinin denetimlerini tamamladık. Son 3 yılda sayın bakanımızın da desteği ve iradesiyle 5-6 üniversite YÖK Kitapçığı’na girmiş durumda. Fakat, YÖK Kitapçığı’na girmiş olmak dün çok önemliydi ama bugün siyaseten almamız gereken önlemler gerçekleşmediği için orada da bir belirsizlik oluşuyor.
