Sonuç hep aynı sıfır sıfır elde var sıfır

Ersin Tatar’ın şu veyahut bu şekilde Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ki süreçte Türkiye destekli yeni politika diye ortaya atılan pozisyonu çok açık ki Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik değil, mevcut durumun kalıcı olmasını öngören bir politikadır.

Dolayısıyla devam eden sorunun bu aşamada nihai bir çözüme kavuşması mümkün görünmüyor..

Hoş Rum tarafının da Kıbrıs sorununun çözümü noktasında ortaya koyduğu yoğun bir çaba yok..

Kısacası Kıbrıs Türk Liderliğinin  iki ayrı devlet duruşu, Kıbrıs Rum Liderliğinin mevcut duruşuna bir katkı sağlıyor. Her zaman altını çize çize belirtmeye çalıştığım bir husus var, o da şudur; bugün Kıbrıs’ta sürdürülebilir bir çözüme en çok ihtiyaç duyan taraf bizleriz, yani Kıbrıs Türkü konuya neresinden bakarsanız, bakın bu sorunun yarattığı konjonktür ile bugün yok olmakla karşı karşıyadır. Ve fakat maalesef hala bunun idraki içinde olduğumuzu söylemek güç..

En basit izahı ile konuya bakarsak bugün bizim Kıbrıs Rum tarafı olarak ya da Kıbrıs Rum Yönetimi olarak nitelendirdiğimiz yapı uluslararası hukuka dahil Kıbrıs Cumhuriyetidir.

Yani uluslararası kabul gören tanınmış bir devlettir… Bu gerçek bizim konuya bakış açımızla değişmiyor. Dolayısıyla halihazırda Kıbrıslı Türkler olarak haklarımızın baki kaldığı, kurulurken ortağı olduğumuz Kıbrıs Cumhuriyeti böyle bir statüye sahip ve bu gerçeklik tüm canlılığı ile ortada duruyor.

Şimdi böyle bir durumda sizce Kıbrıslı Rumların çözüme ihtiyacı var mı? Kendi kendine yeten bir ekonomileri varken ve , uluslararası alanda söz sahibi bir devlete sahipken elbette  yoktur ama olursa da fena olmaz yaklaşımını politik olarak canlı tutmaya çalışıyorlar.

Kıbrıs Türk tarafına gelince..

Kuzeyde tesis edilen yapının ismi hala tartışılıyor.. Bir kıymeti harbiyesi varmış gibi KKTC mi olsun, Kıbrıs Türk Devleti mi olsun fantezileri ile uğraşılıyor. Oysa durum ortada. Bu yapının adını ne koyarsak koyalım sıfır sıfır elde var sıfır sonucu asla değişmeyecek..