Türkiye’den ülkemize gelen ve karantinaya girmesi gereken kişi restorana gidiyor fotoğraf paylaşıyor. Altına da bakanlıkta tanıdık vardı kuralları atladık diyor. Sağlık Bakanı Ünal Üstel İçişleri Bakanı Müsteşarını işaret ediyor. Müsteşar sorumlu Sağlık Bakanlığıdır diyor!
Akabinde de Sağlık Bakanı Ünal Üstel’i Polise şikayet edeceğini söylüyor İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Gürkan Kara, kendisini bu hadisenin hedefi haline getirdiği için..
Şu ana kadar böyle bir şikayet polise resmi olarak yapıldı mı?
Bilmiyorum!
Lakin yapılacağını da zannetmiyorum.
Bu nedenle de bunu çok da ciddiye almıyorum.
Nasıl olsa bundan öncekiler de yaptıkları gibi kendi aralarında konuyu yine tatlıya bağlarlar ve bu kervanı yürütmeye devam ederler..
Düzen bu!
Nihayetinde söz konusu kişi veyahut kişiler ülkeye yasadışı girmediler.
Bu sebeple sadece o kişiler değildir burada sorumluluğu olanlar. Onun veyahut onların yasalara aykırı bir şekilde ülkeye girmesi yönünde talimat verenlerin de yargıda hesap vermesi sağlanmalıdır..
Nitekim karantina skandalında tutuklanan 2 kişi mahkemeye çıkarıldı ve Polise verdikleri ifadede 6 ay önce yine evraksız giriş yaptıklarını söylediler. Zanlı, ayrıca TBMM’de danışman olduğunu da belirtti..
Söz bitti değerli dostlar..
Kokuşmuşluğun, çürümüşlüğün en açık göstergesidir bu..
Sapır sapır dökülüyor ülke!
Her gün dibin dibini görüyoruz.
Dolayısıyla olaya neresinden bakarsanız bakın, burada birden fazla kişinin ihmali var, görevi ve yetkiyi kötüye kullanması var.
Yani burada alenen suç işlenmiştir!
Ha diyeceksiniz ki Polis soruştursun!!
Başsavcılık olaya müdahil olsun falan..
Peki daha ileriye gidilebilecek mi?
Çok üzgünüm ama hayır!
Sebep?
Önümüzde bu ve benzeri konulara dair birden çok emsal duruyor.
En yakındaki yaşanmışlığa bakacaksak eğer, Jet soruşturması hala öylece duruyor! Polisin bu soruşturmayı tamamladığı, Meclise ve Başsavcılığa ilettiği söyleniyor.
Peki sonuç?
Sıfır sıfır elde var sıfır.
O konuyu kapattılar.
Eğer bu gerçek değilse çıksın bir yetkili hayır soruşturma devam ediyor desin.
Ha tamamlanmış ise de Jet skandalının ayrıntıları, detayları, sorumluları kamuoyu ile paylaşılsın.
Ama yok!
Jet soruşturması ortadan kalktı, adeta buharlaştı.
Polis susuyor. Başsavcılık susuyor, Meclis susuyor.
Hala muamma, hala halktan saklanıyor, hasıraltı ediliyor.
Hal böyle olunca kime güvenelim?
Kim neyi soruşturacak?
Kim kamu vicdanını rahatlatacak?
Var mı bu soruların cevabı?
Bende yok.
Haliyle yasaklar, kurallar yasalar kimin için uygulanıyor bu ülkede diye insan ister istemez soruyor kendine!
Jet skandalında olduğu gibi, burada da karantinaya girmesi gerekirken birileri bakanlıkta tanıdıkları olduğu için prosedürlere tabi tutulmadan, yasal olmayan bir şekilde halkın arasına salıveriliyor.
Kurallar uygulanmıyor, insan sağlığı göz ardı ediliyor, ve birilerine torpil geçiliyor.
Tıpkı Jet olayında olduğu gibi.
Kimse yine sorumluluk almıyor.
Yetkili olan kişiler birbirlerini sorumlu olarak gösteriyor.
Kimse de zaten hesap sormuyor..
Ve bu kepazeliğe halkın gözünün içine baka baka devam ediyorlar.
Peki ortada işlenen bir suç var, o ne olacak?
Kim veyahut kimlerdir bu ihmalin sorumluları?
Ortaya çıkarılacak mı?
Var mı böyle bir beklentiniz?
Benim yok mesela!
Mecliste bu olayı soruşturacak komite kursalar, o komite meselenin üstünü nasıl örteriz çabasında olacak.
Bunu nereden biliyorum?
Önceki emsallerden!
Defalarca buna şahitlik ettik.
Meclis komitelerinde gözümüzün içine baka baka hep birilerinin suçunu hasıraltı ettiler.
Şimdi polis soruşturma başlatmak için şikayet bekliyor.
Birilerinin şikayetçi olmasını, ya da bu yönde etkili bir makamın soruşturma talep etmesini.
Polis kendi başına hareket edemiyor nihayetinde..
Ama olay belli.
Kurallar hiç edildi.
Birileri karantinaya girmesi gereken kişi veyahut kişileri yetkilerini kötüye kullanmak suretiyle kuralları atlayarak sokağa bıraktı.
Yani suç işlendi..
Daha ne olması gerekiyor?
