DünyaGenelManşetTürkiye

Sedat Peker’in Suriye yardımlarıyla düşürülen Rus uçağının bağlantısı ne?

Peker, Suriye'deki Türkmen savaşçılara yüzlerce telsiz, bilgisayar, drone ve askeri kıyafetler göndermişti. Sonradan o yardımların akıbetini öğrenemeyince sinirlendi. Malzemeler, Rus uçağı düşürüldüğünde bölgede bulunan bir Türk'e "emanet" edilmişti.

“Türkiye’de en bilinen mafya babaları kim” diye bir soru sorulsa Sedat Peker’in ismi ilk 5 kişi içinde sayılır.

On yıllardan bu yana “yeraltı alemi” olarak tabir edilen camianın en çok konuşulan isimleri arasında olan Peker şimdi de yayınladığı videolar sayesinde “sanal alemin” en popüler ismi oldu.

1998-1999 arasında cezaevinde kalan Peker, 2005 yılında tekrar tutuklandı. “Silahlı suç örgütü lideri” olmak suçlamasıyla hüküm giydi. Ergenekon davasında da yargılanan Peker’e bu davadan 10 yıl hapis cezası verildi.

2014 yılında tahliye edilen Peker o günden sonra kamuoyunda bir “imaj” çalışması yürüttü.

Üzerindeki “mafya” imajını ortadan kaldırmak için yardım faaliyetlerine hız verdi ve bu faaliyetlerin görünür olması için çaba harcadı.

O dönemde AK Parti’ye yakın gazetecilerle yakınlaştı ve hükümet politikalarını açıktan destekledi.

Ama Peker hakkındaki soruşturmalar son dönemde tekrar raftan indi. Gözaltına alınmadan önce yurtdışına kaçtı bir süre sonra da Türkiye’nin gündemine oturan video kayıtlarını yayınlamaya başladı.

SADAT: HİÇBİR İLİŞKİMİZ YOK

O kayıtların birinde Suriye’ye gönderdiği yardımların içine SADAT tarafından silah ve mühimmat eklendiğini iddia etti.

Bir askeri danışmanlık şirketi olan ve emekli subaylar tarafından kurulan SADAT, bu iddiaları kesin bir dille yalanladı. SADAT açıklamasında, Peker’i elindeki bilgi ve belgeleri savcılığa teslim etmeye çağırarak, “Peker videosunda terörist gruplara silah sattığını itiraf etmektedir; fakat şirketimizin Peker tarafından terörist gruplara teslim edilen silahlarla hiçbir ilişkisi yoktur” ifadelerini kullandı.

TELSİZLER, DRONELAR, BİLGİSAYARLAR, KIYAFETLER…

Peker’in Suriye’de Türkmen muhaliflerin savaştığı ve Türkmendağı olarak bilinen Lazkiye kırsalına çeşitli yardımları oldu.

Bu yardımlar, sosyal medyadan da duyuruldu. Ama duyurulmayan bir şey vardı. Peker, Suriye’ye gönderdiği yardımların bir kısmının yok olduğunu veya çalındığını düşünüyordu.

Suriye’deki kaynaklarımız, Peker’in 2015 yılında muhalif 2. Sahil Tümeni’ne ulaştırılması için Türkmendağı’na 300 telsiz, 20 bilgisayar, 20 drone ve 700 askeri kamuflaj, çanta ve bot gönderdiğini ama yardımın Suriye’deki muhalif savaşçılara hiç ulaşmadığını söyledi.

İddiaya göre malzemelerin Suriye’ye ulaşması için teslim edildiği adres ise oldukça çarpıcı. Telsizler, dronelar, bilgisayarlar ve kıyafetler Alparslan Çelik’e teslim edilmişti.

Çelik, 2015 yılında Türkmendağı’nı bombalayan ve Türkiye hava sahasını ihlal eden Rus uçağı düşürülürken o bölgedeydi. Uçak vurulduktan sonra paraşütle atlayan pilotu öldürenler arasında Çelik’in de olduğu söylenmişti. Yargılandığı mahkemede Çelik, bu suçlamadan beraat etmiş ama arabasında kaleşnikof bulunduğu gerekçesiyle tutuklanmıştı.

“YARDIMIN” ADRESİ DEĞİŞTİ

Peker, yardımları gönderdikten bir süre sonra, malzemelerle ilgili teşekkür videosu çekilmesini istedi. Ama o video hiçbir zaman gelmeyince Peker malzemelerin akıbetinin peşine düştü. Yakınlarına göre malzemelerin kaybolduğunu ya da çalınarak satıldığını düşünmeye başlamıştı. Suriye’ye daha sonra başka yardımlar da yaptı. Dağlık bir araziye sahip olan Türkmendağı’na pikaplar da gönderdi. Ama bu kez yardımları Çelik üzerinden değil başka isimler üzerinden organize etti.

Independent Türkçe’ye konuşan Suriyeli muhalif kaynaklar, Sedat Peker ya da SADAT üzerinden herhangi bir silah ya da mühimmat yardımı almadıklarını belirtiyor. Sedat Peker gibi birçok kişi ya da yapının kendilerine farklı yardımlar yaptıklarını ama bunun çoğu kez “reklam” olarak kullanıldığına değiniyorlar.

“PEKER MUHTEMELEN IRAK TÜRKMENLERİ İLE SURİYE TÜRKMENLERİNİ KARIŞTIRIYOR”

Peker’in bir iddiası da muhaliflerin Şii Türkmenlerle savaştıklarına yönelikti. Bu iddiayı da yalanlayan muhalifler, bölgede Şii Türkmen olmadığını, Peker’in “muhtemelen” kendilerini Iraklı Türkmenlerle karıştırdığını belirtiyor.
Peker’in bir iddiası da gönderilen malzemelerin Nusra Cephesi’ne verildiğine ilişkindi.

Bu iddiayı da sorduğumuz bir muhalif komutan, “O dönemde de bölgede konuşlu düzenli Nusra Cephesi mensupları yoktu. Bölgenin kontrolü Türkmen savaşçılardaydı. Bizler de askeri yardımlarınn tamamını resmi makamlardan aldık ya da ganimetler sayesinde edindik. SADAT’ın ismini de yeni duyuyoruz” diye konuştu.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu