ManşetSpor

Stresi atamazsın ama yönetebilirsin

Yürüdüğümüz yolda karşıdan karşıya geçerken bile az da olsa stres yaşamazsak, arabanın altında kalır ve  ruhumuza El- Fâtiha isteriz

Hayatımızın büyük bir kısmı kaygı, korku, endişe ve özellikle yoğun stres (baskı) altında geçiyor. Birçoğumuz “Egzersiz ve diğer sosyo-kültürel faaliyetlerle stres atıyoruz” diyor. Hâlbuki stres bu fani dünyadaki önemli bir varoluş etkenimiz. Örneğin yürüdüğümüz yolda karşıdan karşıya geçerken bile az da olsa stres yaşamazsak, arabanın altında kalır ve  ruhumuza El- Fâtiha isteriz. Bu yüzden stres önemli bir var olma kriterimiz ve onsuz yapamayız, ancak onu yönetebiliriz.

Yaşamın her alanında olduğu gibi spor dünyasında da özellikle sporcular yoğun kaygı, korku, endişe ve stres yaşıyorlar. Kolay değil; seyirci baskısı, rakibin belirsizlik durumu, iklim koşulları, takım içi ve dışı sorunlar, özel yaşamdaki problemler ve kazanmak zorunda olmak gibi faktörler önemli birer stres kaynağı. Sporcu bu sebeplerden dolayı istenilen performanstan uzaklaşıyor, hem içsel hem de dışsal baskılara maruz kalıyor.

Yoğun stres altında müsabakaya hazırlanan sporcular; “Kaybedersem yanarım, hata yapmamalıyım, hayatım bu maça bağlı, ne olursa olsun kazanmalıyım, yeterli değilim, sanırım rezil olacağım, kimseyi üzmemeliyim” gibi gereksiz konularla telef oluyorlar. Sonuç ise genellikle hüsran ve hayal kırıklığı.

Stres atılamayacağına göre onu nasıl yönetebiliriz?. Vaktiniz varsa özetle strese karşı temel yönetim stratejilerini birlikte inceleyelim:

Kendini ve sınırlarını çok iyi tanı…

Yapılabiliri hedefle…

Olumlu düşünmeyi alışkanlık haline getir…

Galibiyet veya mağlubiyeti sindirmeye çalış…

Hiçbir şey dünyanın sonu değil, unutma…

Sorunla birlikte çözümün de oluştuğunu bil…

Mizah yönünü geliştir…

Hobiler edin…

Keyif randevularını erteleme…

İbâdeti ihmal etme…

Sonuçta kendine iyi bak. Çünkü hayatının geri kalan kısmını kendinle yaşayacaksın.

Sevgiyle kal değerli okuyucum.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu