KıbrısManşetSpor

Sürer durum

Yabancı sayısındaki ilkel Deneme-Yanılma Modeli’ne artık son verilmeli. Her sezon başı aynı söylemler artık bitmeli. Klasmanda yer alan takım sayısı, maç sayısı ve de yabancı sayısı artık uzun vadeli bir plan dahilinde kurumsal yapıya kavuşmalı

Kıbrıs sadece Kıbrıs mı? Yoksa ‘Biraz Ortadoğu, biraz Akdeniz, biraz Lübnan, bira Suriye, yakında biraz Afgan, biraz Pakistan, biraz Filistin, biraz Avrupa, biraz askeri üs, biraz yüzmeyen uçak gemisi, biraz garnizon, biraz doğalgaz, biraz petrol, biraz işgal, biraz Helenizm, biraz Papaz, biraz Bizans, biraz Kıbrıslılık, biraz Hataylılık, biraz Yahudiler, biraz Ruslar, biraz TMT, biraz Osmanlı, biraz Sam Amca, biraz Fener/Cimbom/Kartal, biraz İngilizler ve ipotek evleri, biraz Elam Molotof abukluğu, biraz şımarık Yunanistan, biraz da Exxon Mobil fantazili sondaj’ mı!

Mâlum durum sporda da yok mu? Tabiî ki de var. Kıbrıs Spor Tarihi de bu değişimden nasibini almış. İnanmayan Dr. Okan Dağlı ile ‘iki toplumlu’ bir kahve içsin kitap tadında.

Yakın geçmişte ‘Yabancılar Almanya’yı terketse neler olurdu?” adlı bir rapor yayımlandı. İlgili raporu kaleme alan Pitt von Bebenburg ve Matthias Theime adlı yazarlar spor konusunu da ele aldı. Şöyle ki; “Alman futbolu; Frank Ribery, Arjen Robben, Robert Lavandowski, Podolski, Klose, Raul, Mesut Özil gibi yıldızlarını kaybederdi” diye de konuyu özetlediler.

Ya bizde durum ne? Önce 3, sonra 6, sonra 4, sonra 2, sonra hiç, sonra 3 ve 2’ye çekilmiş, şimdi de 1 üzerinden futbol kulüplerinin yabancı futbolcu kontenjan sayısı belirlenmiş. İyilerine hep “Eyvallah” dedik, diyeceğiz de. Niye mi? E iyi performanslı yabancılar zaten bildik spor boykotu içerisinde kaybolan gençlerimize en azından, hiç yoktan ‘bireysel taktik ve teknik’ konusunda hep katkı sağladılar.

Ya diğer yabancılar n’aptı? İstisnalar kaydeyi bozmaz ama ‘doping, uyuşturucu, zamansız kaçış, şike, şiddet ve alkol’ boylarında gezdiler. İthal futbolcu konusunda kriter mi? O iş de hikâye. Ne kriteri, neyin kriteri garibim futbol dünyamızda. Haa, yabancı futbolcuları tamamen gönderdiğimiz anda da topa vuran minimum 100 bin TL istedi, ‘sakallının olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler’ modunda.

Neyse, yabancı sayısındaki ilkel Deneme-Yanılma Modeli’ne artık son verilmeli. Her sezon başı aynı söylemler artık bitmeli. Klasmanda yer alan takım sayısı, maç sayısı ve de yabancı sayısı artık uzun vadeli bir plan dahilinde kurumsal yapıya kavuşmalı.

Sporda kurumsallaşma mı?  Bir spor kulübünün veya markanın şahıslara bağımlı olmadan (ki zengin başkanlar sonrası sezonlarda bildik iflas memelekette çok) faaliyetlerini sürdürebilmesi ve geliştirebilmesini sağlayan bir yapıyı ifâde eder. Anahtar kelimesi de “sürer durum” dur. Aksi takdirde her planlama “yarı’buçuk” devam edecektir. Kıbrıs gibi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu