ManşetSpor

Takımımın maçı var

İster faşist, ister sosyal demokrat, isterseniz yaseminci olun, Türk Millî Takımı müsabakalarında tabii ki de birçoğumuz Türkiye taraftarı oluruz

Takımımın maçı var; “Kimse kusura bakmasın veya baksın; şoför atladı, lastik patladı, çamura battı, yana yattı çekemem. Tüp gaz biterse bitsin vallahi. Çocuğumla bisiklet gezimiz var, atv turumuz var, özel dersi var, kursu var beni hiç mi hiç ilgilendirmez. Maç saatinde ne misafir isterim, ne de misafircik. Cep telefonum zır zır çalsın. Cevapsızlar ve de sms’ler üst üste binsin ilgilenmem. Hazır yemekler alınacak ve televizyon karşısında yenecek ona göre önlemler alınsın. Kuruyemiş, kola, bira, cips stoklarına bir daha bakılsın. Doğum günü, evlilik yıldönümü veya diğer önemli günler biraz daha beklesin” diyen bir erkek milleti vardı bir zamanlar.

Çocukluğumuzda bu tip ağır abileri gördüğümüzde; “Ma ne erkek be! Tam bir futbol bağımlısı. Hatta ve hatta taş fırın bir maço” filân derdik. Gerçi onlara da hak vermek lâzım. Bizim kuşak öncesi futbolda sadece ‘mücahitlik nöbetinden kaytarma’yla eşdeğerde bakardı.

Sonralarda iş istihdamı ve işe girenler için merkeze gelme ile eşdeğerde bakıldı. Sonraları sünnet parası, düğün parası, bastiç ve bir takım beyaz eşyalar istendi. Son döneme gelindiğinde ise nakit ve taksit cinsinden salt para istendi.

E bu çocuklar da haklı. Futbolumuzdaki transfer özgürlüğü hâlâ daha kelle fiyatına. Geçenlerde Facebook arkadaşlık, dürtme, sürtme ve de fingirde sitesinde “Takımım Barça ama favorim Real” diye yazdık. Maşallah dostlar duvara üşüştü. Herkesin bir öngörüsü var. Üstelik yorum yapan arkadaşlarında profil resimleri ada dışındaki birtakım kulüplerin takımlarıyla donatılmış. Bereket versin Lefkeli ve Mağusalı dostlar full kulüplerinin logosunu profillerine çakarlar da en azından hiç yoktan bir aidiyet hissi kapladı içimizi.

Kıbrıs’ın kuzeyindeki kahrolası spor boykotu sayesinde milli takımımız 30 Şubat’a(!) kadar herhâlde oralarda olamayacak. Türk Milli Takımı ise 1950’de Dünya Kupası’na katılmaya hak kazanmış ancak maddi imkânsızlıklar nedeniyle gidilememiş. Sadece 1954 ve 2002 yıllarında bu büyük organizasyona katılmaya hak kazanmışlar. Ne de olsa serde tarihi bütünlük var. İster faşist, ister sosyal demokrat, isterseniz yaseminci olun, Türk Millî Takımı müsabakalarında tabii ki de birçoğumuz Türkiye taraftarı oluruz.

Bununla birlikte her nedense(!) birçoğumuz milyonlarca kilometre ötedeki Brezilya ile de coşarız her ne hikmetse. Sonuç mu? Başka milletlerin takımlarıyla coşmaya devam a dostlar. Geçmişte Aziz yıldırım için bu ülkede protesto yürüyüşleri bile yapıldı ya, hade neyse. Devam…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu