KıbrısManşetToplum

Tatar: “Bugün bir savaşın değil, adada barışın, huzurun insanca yaşanabilmesinin yıldönümü”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen törende konuştu…“Bugün bir savaşın değil, Kıbrıs adasında barışın, huzurun insanca yaşanabilmesinin yıldönümü”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın Kıbrıs Türkü’nün hürriyet mücadelesinde Anavatan Türkiye ile omuz omuza, her zorluğa göğüs gerilebildiğinin en asil hikayesi olduğuna dikkat çekerek, bugün bir savaşın değil, Kıbrıs adasında barışın, huzurun insanca yaşanabilmesinin yıldönümü olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Türkünün büyük azim ve kararlılıkla verdiği varoluş ve özgürlük mücadelesiyle kendi devleti kurmayı başardığını söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, bunun da Kıbrıs Türk halkının ne kadar cesur ve asil bir halk olduğunun bir göstergesi olduğunu söyledi.

Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik ile eşit uluslararası statüsü teyit edilmeden müzakere masasına oturmayacaklarını her platformda vurgulamaya devam ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Kıbrıs Türk halkını bir zulme dönüşen izolasyonlar altında ezerek, müzakereye zorlama dönemi bitmiştir” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, bir çözüm için Kıbrıs Türk halkının egemenliğini Rum tarafına asla teslim etmeyeceklerini, adil kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün ancak iki devlet esasında olabileceğini haykırmaya devam edeceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği olmak üzere diğer ülkelerden beklentilerinin, Kıbrıs Türk halkının özden gelen eşitliği için Rum tarafını uyarması ve Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik, eşit ulusal statüsünü teyide zorlamaları olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkını özgürlüğe ve bağımsızlığa kavuşturan 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın 49. yıldönümünün yürekleri dağlayan 6 Şubat depremi nedeniyle buruk şekilde idrak edildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Gazimağusa Türk Maarif Koleji melekler takımı, öğretmenleri, vatandaşlarımızı ve TC’de hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyerek, acılı aileleri ve yakınlarına başsağlığı diledi.

20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın Kıbrıs Türkü’nün hürriyet mücadelesinde Anavatan Türkiye ile omuz omuza, her zorlu zorluğa göğüs gerilebildiğinin en asil hikayesi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, bugün bir savaşın değil, Kıbrıs adasında barışın, huzurun insanca yaşanabilmesinin yıldönümü olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, 20 Temmuz 1974’ün Kıbrıs adasında barışın en önemli kilometre taşı, bir miladı olduğuna işaret ederek, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Mayıs’ta yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesi ardından ilk ziyaretini KKTC’ye yapmasının ve bugün de KKTC’de olmasının tüm dünyaya Kıbrıs Türkü yalnız değildir” mesajını güçlü bir şekilde verdiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının 1960’ta kurulan egemen eşit kurucu ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nden silah zoruyla dışlanırken 11 yıl boyunca en zor ve en ağır koşullar altında göçmen çadırlarında yaşadığını, utanç barikatlarında işkencelere tabi tutulduğunu, açlığa ve yoksulluğa itildiğini, ancak tüm bunlara rağmen direndiğini, başı dik, alnı açık şekilde mücadele ederek Türklüğün onur ve şerefini ayaklar altında çiğnetmeyerek, bayraklarını gönderden indirmediğini, ezan sesinin susturmadığını anlattı.

Cumhurbaşkanı Tatar, tüm şehitlere Allah’tan rahmet dileyerek, hayatta olan gazilere hürmet ve şükranlarını sundu.

Yunanistan’daki askeri cunta yönetimi ve EOKA’nın 15 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleştirdikleri darbeye işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, ana hedefin halkı yok edip, Kıbrıs’ı Yunanistan’a ilhak etmek oluğunu söyledi.

“Türkiye olmadan Kıbrıs Türk halkı bu topraklarda var olamaz”

Türkiye’nin uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan garantörlük hakkını kullanmasıyla 20 Temmuz 1974 sabahı, Barış Harekatı ile Girne sahillerinde özgürlük güneşi doğarken, Mehmetçik’in Kıbrıs’a ayak bastığını anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, Merhum liderlerimiz Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın işaret ettiği gibi Kıbrıs meselesinin Türkiyesiz halledilemeyeceğini kaydetti.

“Türkiye olmadan Kıbrıs Türk halkı bu topraklarda var olamaz” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs kuruluş anlaşmalarında garantör ülke olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin tek taraflı müdahale hakkıyla yer almasını sağlayan, milli davamıza kararlılıkla sahip çıkan herkesi minnetle andığını söyledi.

Rum Yunan ikilisinin hakimiyetçi zihniyeti ve özellikle Annan Planı referandumu ve Crans Montana görüşmelerinde yaşananların Kıbrıs’ta federal temele dayalı bir çözümün mümkün olmadığını bir kez daha gösterdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum tarafının müzakereleri araç değil, amaç olarak gördüğünü kritik aşamalarda süreci sabote ederek hep gösterdiğini kaydetti.

Egemen eşit, iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm şeklini gündeme getirirken, Anavatan TC ile tam bir fikir ve eylem birliğinde olunduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, önerinin ilk kez 2021 Cenevre görüşmelerinde BM sunulduğunu anımsattı.

Egemen eşitlik ile eşit uluslararası statü teyit edilmeden müzakere masasına oturmayacaklarını her platformda vurgulamaya devam ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs Türk halkını federal temele dayalı çözüm müzakerelerine götürerek, Kıbrıs Türk halkının özden gelen egemen eşitliğini inkar edip, azınlık yapmaya çalıştığını bir diğer hedefinin de sıfır asker, garanti dayatmasıyla devleti egemenliği yok etmek, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğünü ortadan kaldırmak, Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırarak, Kıbrıs Türk halkını savunmasız bırakarak yok etmek olduğunu vurguladı.

“Kıbrıs Türk halkını bir zulme dönüşen izolasyonlar altında ezerek, müzakereye zorlama dönemi bitmiştir”

“Kıbrıs Türk halkını bir zulme dönüşen izolasyonlar altında ezerek, müzakereye zorlama dönemi bitmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, bir çözüm için Kıbrıs Türk halkının egemenliğini Rum tarafına asla teslim etmeyeceklerini, adil kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün ancak iki devlet esasında olabileceğini haykırmaya devam edeceklerini söyledi.

Kıbrıs Türk tarafının Anavatan Türkiye’nin de desteğiyle her zaman diyalogdan yana olunduğunu, 1974’ten bu yana devam eden barışçı çözümü kalıcı hale getirmeye her zaman hazır olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Cenevere’deki BM Kıbrıs konferansında TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sunduğu iki devletli çözüm önerisi, Maraş açılımı, BM 77. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmaya değindi.

Cumhurbaşkanı Tatar, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “tüm dünyaya KKTC’de zulme ve ambargolara son veriniz” çağrısı, 11 Kasım 2021’de, Türk Devletleri Teşkilatı zirvesinde KKTC’nin anayasal adıyla gözlemci üye olarak kabul edilmesinin Kıbrıs’ta yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğu ve Türk devletleriyle her alanda ilişki kurup geliştirmeye hazır olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Tük Devletleri Teşkilatı’nın sınırlarının Doğu Akdeniz’e kadar genişlediğini, en güneydeki Türk devleti olarak KKTC’nin daha güçlü hale geldiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti:

“Sayın Cumhurbaşkanım, Kıbrıs Türk halkının haklarının çiğnenerek temsil ettirilmediği BM platformunda sesimiz, soluğumuz, nefesimiz oldunuz. Milat niteliğindeki başarılarla
Kıbrıs Türkleri için tarihi anlamda büyük onur ve gurur meselesidir. Ortaya koyduğunuz güçlü irade münasebetiyle sizlere minnettarız.”

İki devlet arasında işbirliği mekanizmalarının kurulması için çok çaba sarfettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri aracılığıyla Rum liderine iki halkın da faydasına olacak, günlük yaşamı kolaylaştıracak hidrokarbon, su, kabloyla elektrik, yenilenebilir enerji, düzensiz göç gibi konularda görüşlerini ifade edip, iyi niyetlerini ortaya koyarken, Rum tarafından henüz bu işbirliği önerisine yanıt alınamadığına dikkat çekti.

“Bizlerin yürüttüğü bu yapıcı siyasetin bir tezahürü olan önerilere verilecek her bir cevap aynı zamanda bir samimiyet testidir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, bölgede refah ve istikrarın tesis edilmesine yönelik TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Doğu Akdeniz Doğu Konferansı önerisinin de masada olduğunu hatırlattı.

“Mavi Vatanı savunabilmek için her türlü mücadeleye devam ediliyor”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk tarafının, Rum tarafıyla eşit statüde, ilgili diğer ülkeler ve paydaşların da yer almasıyla öngörülen bu tarihi çağrının işbirliği oluşturması için bulunmaz bir fırsat olduğunu vurguladı.

Bulunduğumuz bölgede kritik ve önemli gelişmeler yaşanırken Doğu Akdeniz’deki jeopolitik durumun, hidrokarbon kaynakları üzerine büyük bir mücadeleye dönüştüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Doğu Akdeniz’de KKTC’yi devre dışı bırakıp Anavatan Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den uzaklaştırmak ve çeşitli aktörlerle küresel güçlerin Doğu Akdeniz’de hakimiyet kurmaya çalışmasının gerginliğe neden olduğunu belirtti.

Gerginliğin ana nedenlerinden birinin de Rum Yunan ikilisinin olumsuz tutumları ve silahlanma faaliyetlerine devam etmeleri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tüm bunlara karşı KKTC ve Türkiye’nin hak ve menfaatleriyle stratejik çıkarlarımızı koruması, vatan topraklarının yanı sıra havada ve denizlerdeki haklarımızı içeren Mavi Vatanı savunabilmek için her türlü mücadeleye devam edildiğini kaydetti.

KKTC, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ve Türk devletlerinin vazgeçilmez kalesi

KKTC’nin, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ve Türk devletlerinin vazgeçilmez kalesi konumunda olduğunu vurgulayan Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri ile 30 Haziran’da yaptığı telefon görüşmesine değinerek, 60 yıldır devam eden Kıbrıs sorununu bir çözüme ulaştırmak için ortaya koyulan iki devleti yeni çözüm vizonunu hatırlattığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Başta BM ve AB olmak üzere diğer ülkelerden beklentimiz özden gelen eşitliğimiz için Rum tarafını uyarmaları egemen eşitliğimiz, eşit ulusal statümüzü teyide zorlamalarıdır” dedi.

Anavatanın bölgesel bir oyun kurucunun ötesinde, küresel bir aktör olarak elde ettiği başarıları hazmedemeyenlerin Kıbrıs’ta 15 Temmuz 1974’te yaşanan Yunan cuntasının darbesinden 42 yıl sonra Türkiye’de 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişimin Türk milletinin iradesine kelepçe takmak için düzenlenmiş bir kalkışma olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Türk halkının demokrasiye darbe vurulmasına müsaade etmediğini söyledi.

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğünde başlayan Türkiye yüzyılının, Türk ulusu ve Kıbrıs Türk halkına hayırlı olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye yüzyılının daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye yaratacağına inanç belirtti.

Türkiye’nin küresel bir aktör olarak elde ettiği ve elde edeceği başarıların KKTC’de de olumlu yansımaları olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, TC ile birlikte gerçekleştirilen projelere değindi.

Ülkede elektrik sorunlarının ortadan kaldırılması için 18 Temmuz Salı günü Ankara’da imzalanan mutabakata değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

1974’ten 49 yıl sonra devletin turizm yatırımları, üniversiteleri, su temin projesi, tarım ve ziraatta oluşan kapasite, sanayi, bölgeleri, havaalanları, limanları, inşaat sektöründeki gelişmelerle, iletişim çağında bir bilişim ve teknoloji üreten bir ada haline gelmeye başladığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu gelişmelerin halkın refahını artırmak, daha müreffeh yarınları yakalayabilmek için aşama aşama çıtayı yükselttiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, TC ve KKTC arasında imzalan protokollerde yer alan projelere devam edildiğini, bu çerçevede bugün yeni Ercan Havalimanı’nın açılışının yapıldığını kaydetti.

Projenin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs Türkü büyük ve azim ve kararlılıkla verdiği varoluş ve özgürlük mücadelesiyle kendi devleti kurmayı başardı, bu bizim ne kadar cesur ve asil bir halk olduğumuzu göstermektedir” dedi.

Kıbrıs Türk halkının, 15 Temmuz 1974’te yok olma noktasından 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile bağımsızlığına kavuştuğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu Doğu Akdeniz’de bir Türk devletinin kökleşmesine ve TC ile birlikte Mavi Vatan’da meşru zeminde uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hak ve hukuk temelinde milletimizin ulusal güvenliğini koruyabilecek bir işbirliği potansiyeli oluşmasına zemin hazırlamıştır” dedi.

Yurt dışında yaşayan vatandaşlara da seslen Cumhurbaşkanı Tatar, göç etmek zorunda kalan vatandaşların vatan sevgisinin azalmadığını, yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin devletlerine ve Anavatan Türkiye’ye inancının tam olduğunu söyledi.

Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, doğrudan uçuş konusunda yaşanan sıkıntılara da değindi.

Bunun insan haklarına aykırı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, ambargoların sona ermesi için yeni Ercan Terminal binasının açılışıyla İngiltere ve başka ülkelerden doğrudan uçuşların yapılabilmesi için girişimlerini arttıracaklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz 1974 sabahı Girne semalarında doğan özgürlük güneşinin hiç sönmeden ilelebet parlaması temennisinde bulundu.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu