Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Devletimize, insanımıza sahip çıkmak ve ülkemizi geliştirmek en büyük görevimizdir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, eşi Sibel Tatar ile birlikte, 21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası dolayısıyla Doruk Vakfı’nın düzenlediği “Kıbrıs’ın Karanlık Yılları” adlı fotoğraf sergisi ve konferansına katıldı.
”ÜLKE GENÇLİĞİNİN BÖYLE ÇALIŞMALARLA GELECEĞE UMUTLA BAKABİLMELERİ BİRİ CESARETLENDİRİYOR”
Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Tatar, etkinlikte yaptığı konuşmada böyle bir anlamlı gecede bulunmaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirerek, katkı koyan herkese teşekkür etti.
Kıbrıs Türk halkının, unutulmayacak acılar yaşadığını; varoluş mücadelesinde milli ruhun, maneviyatın ve Kıbrıs meselesinin özünü geleceğe taşıyabilmek için yapılmış bu çalışmaların çok kıymetli olduğunu dile getiren Tatar, bu gibi toplumsal faaliyetlere zaman ayırmanın kolay olmadığını söyleyerek ülke gençliğine olan güveninin tam olduğunu sözlerine ekledi.
Tatar, ülke gençliğinin böyle çalışmalarla geleceğe umutla bakabilmelerinden cesaretlendiklerini belirterek, “Bu fotoğraflar, Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda çektiği acının, yaşadığı soykırımın ve nasıl direnebildiğimizin açık ve net göstergesidir. Zamanında bu fotoğrafları çekenler çeşitli vesilelerle dünyaya yaymışlardır” dedi.
Kıbrıs Türk tarihinin gelecek nesillere aktarılmasının bir görev olduğuna işaret eden Tatar, bu ülkede ödenen bedellerin destanlara sığmadığını, insanlık tarihinde dünyada örneği olmayan acılar yaşayan Kıbrıs Türk halkının 20 Temmuz 1974 sabahı Mehmetçiğin adaya çıkarma yapmasıyla bağımsızlığına ve özgürlüğüne kavuştuğunu söyledi.
“BİZİM DEVLETİMİZ EN AZ RUMLARINKİ KADAR MEŞRUDUR”
Tatar, şunları kaydetti:
“Kıbrıs’ta uluslararası antlaşmalardan doğan Kıbrıs Türk halkının kendi egemenlik hakları olduğunu ve bir antlaşma olacaksa ancak yan yana yaşayan iki ayrı egemen devletin iş birliği ile olabileceğini, yıllardır federal temelde yapılan müzakerelerden hiçbir netice alınamadığını çünkü orada oynanan oyunun çoğunluğun azınlığı yöneteceği ve zaman içinde Kıbrıs Türk halkını yok oluşa götürecek bir macera olduğunu dünyaya dile getirdik. Halkımızı asla böyle bir tehlikeye atmayız. Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği ile bu siyaseti dünyaya yayıyoruz. Bunu başarmanın mutluluğu içerisindeyiz. “
“Bizim devletimiz de en az Rumlarınki kadar meşrudur” diyen Tatar Kıbrıs Türkü’nün yaşadığı acılardan sonra asla Rum tarafının boyunduruğu altına girmeyeceğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemen bir devletiz ve Türkiye ile münasebetlerimiz ilelebet sürecektir. Esas olan, birlik ve beraberliktir. Devletimize, insanımıza sahip çıkmak ve ülkemizi geliştirmek en büyük görevimizdir. Şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, ailelerine de başsağlığı diliyorum” diyerek sözlerine son verdi.
