Gayri resmi Kıbrıs konferansı sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında konuşma yapan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Şu anki gerçekleri Sayın Genel Sekreter yaptığı değerlendirmeden sonra görmüştür. Bizim söylediklerimiz bakidir. Türkiye’nin büyük bir desteği vardır. İngiltere’de işin içerisindedir. Biz tabi ki Türkiye’nin yardım ve desteği ile İngiltere’ye baskı yapacağız. Uluslararası sorun ve bölgesel sıkıntıların aşılması için kimseye haksızlık yaptığımız yok. O ne kadar egemense bende o kadar egemenim. Sizden egemenlik istemiyorum benim egemenliğim vardır. Var olan egemenliğimin hangi hakla tartışmaya açacağım? Bunun kabulünü istiyorum o zaman eşit şekilde müzakere masasında devletten devlete konuşmak suretiyle çözüm mümkündür” ifadelerine yer verdi.
Kıbrıs’ta anlaşma olabilecekse zeminin değişmesi yeniliklerin olması gerektiğini söyleyerek Cumhurbaşkanı seçildim” diye Tatar “Türkiye’nin de desteği ile yeni siyasetin ilgili taraflara duyurulması ile ilgili bunun mücadelesini gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Artık bir şeylerin değişmesi gerektiğinden söz etmiştik Kıbrıs Trük tarafı olarak bizler masada anlaşma sağlanması için eşit egemenliğimizin tanınması gerektiğini, karşı taraf Kıbrıs Cumhuriyeti olarak yoluna devam eder biz izolasyonlar altında mağdur taraf olarak devam ettiğimiz sürece ne ülke yönetimi ne ülkenin zenginliklerini paylaşamayacağımızın belli olduğunu söyledik” dedi.
Hiçbir zaman adaletli, dengeli anlaşma olabileceğini düşünmüyoruz ifadesini masaya ilettiğini belirten Tatar, “Çavuşoğlu, bize fevkalade bir destek vermiştir ve Crans Monta’da yaşadığı 11 günlük tecrübeyi de paylaştığında önerimizin ne kadar gerekçeli olduğunu herkes orada görmüş oldu” şeklinde konuştu. Sorulması gerekenin “ortak zemin var mı yok mu?” olduğunu aktaran Tatar, “Varsa resmi görüşmelere geçilebileceğini yoksa aynı araçların devam edeceğini, meseleyi işin özünde bir anlaşmaya varmadan müzakereye geçiliyor algısı yaratılmasının onaylanmadığını da söyledik. Bir zemin olmayabilir ama ileride bakalım nasıl bir zemin olacak? Verdiğimiz karar Türkiye ile istişare içerisinde Kıbrıs’ta egemen eşitliğe dayalı uluslararası statüde tanınmadan o müzakereler başlamamızın bir anlamı olmayacaktır.” dedi.
Tatar sözlerine şu şekilde devam etti:
“Karşı taraf Kıbrıs Cumhuriyeti olarak, kendi lehine kullanılır. Toplantılarda gördük ki Kıbrıs Rum tarafının dediği amacı, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı kendilerininim istediği bir anlaşma olabilecekse Kıbrıs Türkleri’nin Kıbrıs Cumhuriyeti2ne yama edilmeleri ve o çerçevede Türkiye’den bağlarının kabul etmeleri gibi bir sürece götürmek istiyorsa … 1960 öncesindeki tartışmaları da hepimizi çok iyi biliyoruz. O zamanın şartlarında uniter devlet öngörülmüştü. Kıbrıslı Türkler devletin dışına katıldılar. Zemini olmayan tek egemenlik uniter yapıya girecek bir sisteme yama olmamızı hiç kimse bizden bekleyemez. Başladığımız noktadayız egemen eşitlik temelinde bir anlaşa için müzakere masasında oturabileceğimizi, Ortaya koyduğumuz öneriler dünyanın her yerinde değerlendirilmekte tarihi adımla bir aşama kaydettik. Kıbrıs Türk halkına bir umut doğduğunu görüyorum.”
