CTP’YE İHTİYACI VAR… Akıncı’nın 5 yıl önce olduğu gibi seçilebilmesi için öncelikle CTP’nin oylarına ihtiyacı olacak. 11 Ekim seçiminde CTP Genel Başkanı Erhürman’a %21.67 oranında oy çıktı. Akıncı’nın aldığı %29.84 oranındaki oyla birlikte bu rakam %50’yi aşıyor. Ancak, kabaca yapılan bu hesap siyasi çarşıya uymayabilir. Başka deyişle CTP’nin parti olarak değil ama partililerin ciddi bir kısmının Akıncı taraftarlarına (Akıncı’ya) çok kızgın oldukları biliniyor.
SAĞDA DURUM KARIŞIK GİBİ… Sol kesimde yaşanan bu bilinmezlik aslında sağda da yaşanıyor. Gerek HP destekli Özersay’ın gerek YDP adayı Arıklı’nın gerekse DP destekli Denktaş’ın UBP adayı Tatar’a karşı takındıkları tavır, UBP kurmaylarını çok düşündürüyor. Seçimden hemen önce Maraş kriziyle “hükümeti bozdum” diyen HP’nin nasıl ikna edileceği belli değil. Arıklı’nın YDP’si ise UBP’nin altlarından tabanlarını çektiğini hissediyor. DP destekli Denktaş taraftarları ise “UBP ve UBP’lilerden çok çekmişlerden” oluşuyor.
GIYNIK ÖZEL
Ülkemizde Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışan 11 adayın 2 tanesi 18 Ekim Pazar günü ikinci turda seçilebilmek için yarışacak. Ancak, gerek Bağımsız aday olan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı gerekse UBP adına yarışan Başbakan Ersin Tatar’ın ortak derdi, “diğerlerinden” gelecek destek. Her iki ismin de seçilebilmek için yarıştan elenen diğer adayların aldığı oylara ihtiyacı var. Kimin hangi adaya destek olacağı bugün itibarıyla ülke gündeminin en çok tartışılan konusu.
Akıncı’nın 5 yıl önce olduğu gibi seçilebilmesi için öncelikle CTP’nin oylarına ihtiyacı olacak. 11 Ekim seçiminde CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’a %21.67 oranında oy çıktı. Akıncı’nın aldığı %29.84 oranındaki oyla birlikte bu rakam %50’yi aşıyor. Ancak, kabaca yapılan bu hesap siyasi çarşıya uymayabilir. Başka deyişle CTP’nin parti olarak değil ama partililerin ciddi bir kısmının Akıncı taraftarlarına (Akıncı’ya) çok kızgın oldukları biliniyor. Bunun nedeni ise ilk turda adayları destekleyenlerin “sosyal medya” savaşları.
Bu son seçimde ön plana çıkan “sosyal medya savaşları” daha çok Akıncı ile Erhürman taraftarları arasında yaşandı. Her ne kadar da sosyal medyada bu konuda görünür olanlar çok kalabalık olmasa da kullanılan “nefret” dili, tarafların arasını fena açtı. Klavye kahramanlarının “federal çözümü” sonuna kadar savunan iki (sol) adayın taraftarları arasına saçtığı olumsuz tohumların bu hafta çimlenip, “federasyonu unutun” diyen “sağcı” bir adayı cumhurbaşkanlığı koltuğuna taşıyıp-taşımayacağını Pazar günü göreceğiz.
Sol kesimde yaşanan bu bilinmezlik aslında sağda da yaşanıyor. Biraz daha gizli-saklı olsa da gerek HP destekli Kudret Özersay’ın gerek YDP adayı Erhan Arıklı’nın gerekse DP destekli Serdar Denktaş’ın UBP adayı Tatar’a karşı takındıkları tavır, UBP kurmaylarını çok düşündürüyor. Akıncı Erhürman taraftarları arasında yaşananların benzerleri UBP’liler ile diğer sağ kanat adayları destekleyenler arasında yaşandı.
Seçimden hemen önce Maraş kriziyle “hükümeti bozdum” diyen Özersay’ın ve HP’nin nasıl ikna edileceği belli değil. Yaklaşık bir ay koronavirüs karantinasında yaşamak zorunda kalan Arıklı’nın YDP’si bunu UBP’nin marifeti olarak görüyor ve çok kızgınlar, üstelik bu sürede, UBP’nin altlarından tabanlarını çektiğini hissediyorlar. DP destekli Serdar Denktaş taraftarları ise “UBP ve UBP’lilerden çok çekmişlerden” oluşuyor. Bunlar ışığında yapılan basit matematik hesabı dahi Tatar’ı koltuğa taşımaya yetmiyor. İlla ki hem bunların tümünü hem de CTP’nin bir kısmını Tatar’a kanalize etmek gerekiyor.
İki adayın da işi çok zor. Akıncı taraftarları CTP’lilerin kızgınlığının geçmesini umuyor. Ümitleri “federal” çözüm yaklaşımının “sol duyuyu” harekete geçirmesi. Tatarcılar ise daha sıkıntılı bir atmosferle karşı karşıya, hem devirdikleri çamları yeniden dikmek zorunda kalacaklar hem de ilk turda sonuna kadar kullandıkları hükümet olanaklarını yeniden nasıl harekete geçireceklerini düşünecekler. Tabi Ersin Tatar’ın, Mustafa Akıncı’ya karşı çok büyük bir kozu var: “Türkiye’deki yöneticilerin desteği”. İlk turda Akıncı’nın açık açık diğer adayların mırıldanarak telaffuz ettiği “müdahale” kozu yeniden oynanır mı? Bunu öğrenmeye az kaldı.
