KıbrısManşet

Tatar: Zor günlerin adamıyım

Cumhurbaşkanı adayı, Başbakan Tatar, “Toplum beni halk adamı olarak tanıdı” dedi

“İLK TURDAN KAZANABİLİRDİK” … “Ben UBP’nin adayıyım. 18 Ocak 2020’de çok tartışmalı bir sürecin ardından oybirliğiyle partim beni aday gösterdi. Keşke bu kadar aday olmasaydı. O zaman 1. turdan seçimi kazanırdık. Kimsenin ‘Biz UBP’yi veya Ersin Tatar’ı kazandırmak istemeyiz’ deme lüksü yok.”

“DENKTAŞ GİBİYİM” … “Rauf Denktaş’ı çocukluğumda büyük bir sevgiyle takip ettim. Milliyetçiliğini, vatanseverliğini ve tabi ki bir devlet adamı olmasını. Çünkü o hep, ‘adam olan adam yalpalamaz’ derdi. Doğrusu ne ise o doğruyu savundu. Ben de hep öyle oldum.”

“HALK ADAMIYIM” … “Yelpazeye baktığınızda çok şey başardım. Ersin Tatar bu kadar yıldır her yerdeydi. Akademik başarılarım da kalıcı eserlerimdir. Toplum beni halk adamı olarak tanıdı. Halkla kolay diyalog kurabilen, yakın olabilen bir halk adamı. Herkeste bu beceri yoktur, bu nedenle Cumhurbaşkanı olmayı düşündüm. Ben zor günlerin adamıyım.”

GIYNIK ÖZEL – SERHAT İNCİRLİ’NİN RÖPORTAJI

“ASKERCİLİK OYNAYARAK BÜYÜDÜM”

SORU: Kimdir Ersin Tatar? Nerede doğdu? Nerelidir?

TATAR: Ersin Tatar, 7 Eylül 1960 doğumlu, bugün itibariyle 60 yaşına basan gerçek bir Kıbrıslı Türk’tür. Ben 1960’da hadiselerin içine doğdum. Hadiselerin içinde büyüdüm. 1963 olayları çıktığında babam Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Sayıştay Başkanı’ydı. O gün Babam daireye gitmedi çünkü yardımcısı arayıp “EOKAcılar seni öldürecek, sakın gelme” dedi. Belki de gitseydi o gün öldürülecekti. Dedem de o dönemde Dr. Fazıl Küçük’ün müsteşarıydı. Yaptıkları konuşmalar hep aklımdadır; ‘Rumlar bizi öldürecek’. ‘Türkiye ne zaman gelecek?’ diyorlardı. Bu duygularla büyümüş ve kendi kimliğimi oluşturmuş bir kişiyim. Mahallede askercilik oynayan, arkadaşlarımla harp yapan, mücahitlere çok meraklı olan, onların söylediklerini hafızasına yazan biriyim. 1974’e kadar böyle geçti. Ben o dönem tahsil için İngiltere’ye gittim. Üniversiteyi bitirdikten sonra iş hayatına atıldım ve tüm çalışmalarımı Kıbrıs’a yönelik yaptım. 1990’lı yıllarda Türkiye’ye yerleştim ve orayı tanıdım. Show TV gibi güzide bir kuruluşta Kıbrıs’ı tanıttım. Türkiye’de çalışıyordum ama aklım fikrim ‘Kıbrıs’ı nasıl tanıtırım’daydı.

“TOPLUM BENİ HALK ADAMI OLARAK TANIDI”

Kıbrıs’a döndüğümde Kanal T’yi kurdum. Bilbay Eminoğlu ve ekibiyle köy köy gezdik. Bir bakıma burayı ve insanlarını tanımak, Yenicami Spor Kulübü’ne Başkanlık yapmak ve haliyle Kıbrıs’ta herkesle iç içe olmak istedim. Daha sonra milletvekili olmaya karar verdim. Önce Maliye Bakanı oldum, sonra UBP Genel Başkanı oldum ve ardından da Başbakan oldum. Şimdi de şartlar gereği Cumhurbaşkanlığına aday oldum. Yelpazeye baktığında çok şey başardım. Ersin Tatar bu kadar yıldır her yerdeydi. Akademik başarılarım da kalıcı eserlerimdir. Toplum beni halk adamı olarak tanıdı. Halkla kolay diyalog kurabilen, yakın olabilen bir halk adamı. Herkeste bu beceri yoktur, bu nedenle Cumhurbaşkanı olmayı düşündüm. Çünkü ben halkın gerçek temsilcisi olacağım. Kıbrıs’ın gerçeklerine göre, sadece bir düşünceye zincirlenmek ve hapsedilmek yerine, duruma göre siyaset geliştireceğim. Türkiye ile de uyum içerisinde çalışabilen biriyim. Türkiye Cumhuriyeti ile iyi geçinebilen ve uyum sağlayabilen birinin o makamda olması, Kıbrıs meselesi bir çözüme ulaştırılacaksa çok daha kolay olmasını sağlayacaktır diye düşünüyorum.

“ATALARIM KIRIM’DAN GELDİ”

SORU: Tatar soyadı nereden geliyor?

TATAR: Atalarım Kırım’dan gelmiş. Ailemde de gerçekten Tatarlara benzeyen, gözleri çekik akrabalarım var. Dedelerim de öyleymiş.

“ANNEMİ KÜÇÜK YAŞTA KAYBETTİM”

SORU: Annenizi ne zaman kaybettiniz?

TATAR: Annemi çok küçük yaşta, 1968 yılında kaybettim.

“GERİDE GÜZEL BİR İSİM BIRAKTI”

SORU: Eşinizin babası da çok sevilen ve ünlü bir siyasetçiydi. Ondan da bahsedelim

TATAR: Kendisi 16 yıl milletvekilliği yapmış bir köy çocuğuydu. Çiftçiler Birliği Başkanlığı ve yöneticilik yaptı. 16 yıl boyunca halkına hizmet etti. Sevilen ve siyaset dünyasında güzel isim bırakmış bir kişidir. Gittiğim köylerde çok izleri vardır.

“3’Ü ÜVEY 6 KARDEŞİZ”

SORU: Bir erkek kardeşiniz olduğunu biliyorum. Onun dışında kardeşleriniz var mı?

TATAR: Biz 3 kardeşiz. Erhan, ben ve kız kardeşim Canev. Babam 1978 yılında İsmet hanımla evlendi. İsmet hanımda da iki oğlu var, Ertuğ ve Necat. Onlar da bizim kardeşimizdir çünkü biz beraber büyüdük. Bir de Havva var, o da başka anneden olan kardeşimdir.

“NE ZAMAN TATİL YAPTIĞIMI UNUTTUM”

SORU: Çok çalışkan birisiniz ve hiç tatil yapmıyorsunuz. Ersin Tatar en son ne zaman tatil yaptı?

TATAR: Ben tatil yaptığımı hatırlamıyorum. Fakat ülkemizdeki otellerde gecelik konaklamalarım oldu. Sibel Hanım karar verdiğinde ben memnuniyetle kabul ederim. Bu sene sanırım sadece iki gece bir otelde konakladım. Yoldayken araçta gözlerimi dinlendiririm, bir de sabahki yürüyüşlerimde dinlenirim. Ben her sabah 1 saat kadar yürüyorum ve dinleniyorum.

“TEHLİKEYİ YÖNETİYORUZ”

SORU: Yürüyüşlerinizin o günkü kararlarınızda bir etkisi oluyor mu?

TATAR: Düşünürüm, düşünmek zorundayım. Hatta gece uykumdan bile uyanıp not alıyorum. Ama bunun üstesinden gelebiliyorum, bu stresi kaldırabiliyorum. Ülkede sorunlar ve dertler çoktur. O yüzden bunları çözebilmek için zaman yetmiyor ama bir hizmetimiz oluyorsa ne mutlu bize. Bu bir nöbet değişimidir. Bu nöbet şu an bizdedir. Bir de bizi pandemi vurdu. Bu pandemiyi yönetmek de büyük bir yoğunluk ve strestir. Büyük bir sorumluluktur. İlk önce sağlık diyoruz ama bu durumda bunu söylemekte çok kolay değil. Çünkü hiç bilinmeyen, dünyada hiç yaşanmamış bir illet. Adeta tehlikeyi yönetiyorsunuz ama ben doğru kararlar aldığımıza inanıyorum. Sayın Akıncı ‘OHAL ilan edin’ dedi. Eğer OHAL ilan etseydik ne olacaktı? Ne değişecekti? Biz yavaş yavaş adım attık ama 1 Temmuz’dan sonra dünyaya açılmak durumundaydık.

“GERÇEKÇİ OLMALIYIZ”

Vakalara alışılması gerekiyor. Tabi ki çok dikkat edilmeli ve sıkı tedbirler alınmaya devam edilmelidir. Tamamen kapanma gibi bir durum söz konusu olamaz. Gerçekçi olmak lazım. Özel sektörde, turizmden, yüksek öğrenimden para kazanan çok insan vardır. Öyle bir noktada bu ülkede ciddi sıkıntılar yaşanır. İnşallah bu süreci çok bulaş olmadan ve virüs fazla yayılmadan atlatabiliriz. Aşısı ne zaman bulunacak? Bu virüs ne zaman bitecek kimse bilmiyor. O yüzden umudumuz bu süreci böyle atlatmaktır.

“DOĞRUSU NE İSE ONU SAVUNDU”

SORU: Ersin Tatar’ın örnek aldığı siyasi isim veya karakter var mı?

TATAR: Rauf Denktaş’ı çocukluğumda büyük bir sevgiyle takip ettim. Milliyetçiliğini, vatanseverliğini ve tabi ki bir devlet adamı olmasını. Çünkü o hep, ‘adam olan adam yalpalamaz’ derdi. Doğrusu ne ise o doğruyu savundu. Ben de hep öyle oldum. Hatta bir kitap yazdım ‘Hiç vazgeçmedim’, İngilizce’ye de tercüme ettim ‘I never gave up’ ismiyle. Tüm dünyaya İngilizce mesaj vereceğim. Benim gözlemlerimden Kıbrıs’ın dünü, bugünü ve yarını diye.

“İKİNCİ TURDA KİMSENİN BENİ DESTEKLEMEME LÜKSÜ YOKTUR”

SORU: Anketlere göre Ersin Tatar 1. turda iddialı görünüyor,  2. tura kalması bekleniyor. Siz çok aktif birisiniz ve gezmediğiniz yer kalmadı. Nedir Ersin Tatar’ın edindiği izlenim? Sokağın durumu nedir?

TATAR: Ben UBP’nin adayıyım. UBP ülkenin en köklü ve güçlü partisi. Her mahallede örgütü, yelpazesi, teşkilatı olan bir parti. 18 Ocak 2020’de çok tartışmalı bir sürecin ardından oybirliğiyle partim beni aday gösterdi. Keşke bu kadar aday olmasaydı. O zaman 1. turdan seçimi kazanırdık çünkü çok aday olunca oylar da bölünür. Ama 2. turda tabi ki burada iyi bir çalışma görülecektir. Benim söylemlerim ve ideolojimle örtüşen tüm partilerin ve seçmenlerin bana oy vermeleri lazım. Kimsenin ‘Biz UBP’yi veya Ersin Tatar’ı kazandırtmak istemeyiz’ deme lüksü yok. Eğer bizim ideoloji ve söylemlerimiz örtüşürse o oyların bana verilmesi gerekir.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu