DünyaManşetSpor

The Reds

Tee biz bu yazıyı yazayım Pep Bey mâlum Haaland Hazretleri üzerinden şampiyonlukta 6’da 5 yapmış bile. Neyse, haftaya yazarız bu başarı hikâyesini de

Tee biz bu yazıyı yazayım Pep Bey mâlum Haaland Hazretleri üzerinden şampiyonlukta 6’da 5 yapmış bile. Neyse, haftaya yazarız bu başarı hikâyesini de. Kardeşlerim Okan Karademir, Sonay Dericioğlu ve Salahi Serakıncı’yla hep söyleşiriz ki Anfield Road’da (ki 1 Haziran 20202’den itibaren Nike’la anlaşan bir formayla) birlikte bir maç izlemeden göçmeyelim bu dünyadan kısmetse. Konu alan motivasyon kaynağımız kim? O bir efsane: Steven Gerrard; 1980’li. Hem Liverpool’un, hem de İngiliz Millî Takımı’nın eski kaptanı. Futbolu Los Angeles Galaxy’de bıraktı. Gerrard kardeşimiz Robbie Fowler, Michael Owen, Steve McManaman, Jamie Carragher, Jamie Redknapp gibi Liverpool altyapısından çıkan bir oyuncuydu. Şimdilerde İskoç devi Glasgow Rangers’te teknik direktörlük kariyerine devam ediyor. Geçenlerde de Liverpool’un Jürgen Klopp’u sözleşmesini uzatınca, o da 2024’e kadar Rangers’de sözleşme uzattı. Eee, Gerrard için büyük balık Klopp’ta olunca neydi olacağı!

Hani şu Liverpool taraftarını coşturan You’ll Never Walk Alone (Asla yalnız Yürümeyeceksin) adlı parça var ya; “Asla yalnız yürümeyeceksin; Fırtınada yürürken başını hep dik tut; Ve karanlıktan sakın korkma; Çünkü sonunda altın rengi bir gökyüzü; Ve mutluluğun gümüşten şarkısını bulacaksın; Hayallerin sarsılsa da, alt üst olsa da; Rüzgârda, yürümeye devam et; Yağmurda, yürümeye devam et; Kalbinde umutla, yürümeye devam et; Ve bil ki, hiçbir zaman yalnız yürümeyeceksin; Asla ama asla yalnız yürümeyeceksin”le büyüdü bizim nesil.

Neyse, 80’li yılların başıydı. Bilen, bilir; O dönem siyahlı beyazlı yıllardı. Tek renkli tv seçeneği, her perşembe 17.30 – 18.30 arasındaki adı İngilizlerin organize ettiği ve sonradan adına Premier League denilen ligin geniş özetlerini izlerdik mahalle maçlarımız sonrası; Liverpool sahneye çıktı mı; Grobbelaar, Highway, Keegan, Souness, Lee, Dalglish, Toshack, Rush, Beardsley ve Barnes gibi yıldızlar kayardı bir bir. Kulüp kuruluşu 1892 senesine dayanan, futbolun beşiğinde 18 şampiyonluk yaşamış, 70 ve 80’li yıllarda Avrupa futbolunda esmiş kükremiş, Şampiyon Kulüpler Kupası’nı beş kez, Şampiyonlar Ligi’ni bir kez, UEFA Kupası’nı üç kez kazanmış, dünya futbolunda nam salmış Liverpool; tıpkı şehri gibi, geldiğimiz çağın paraya satıldığı zamana karşın, en azından tarihindeki vahşi kapitalizme karşı dik duruş göstermiş liman işçilerinin ve de “asla yalnız yürümeyenlerin” takımı. Gerry And The Pacemakers’in “Ferry Cross The Mersey” şarkısına ilham kaynağı olmuş ve Mersey nehrinin kıyısında yer almış. Beatles grubunun doğduğu ve efsaneleştiği, bir zamanların önemli bir liman kenti iken, ‘tersanelerin kapanması ve liman işçiliğinin tarihe karışması sonucu yoksulluk girdabına kapılmış’ 816 bin nüfuslu o tarihi şehrin takımı.

Şimdilerde eski görkemli görüntüsünden pek uzak ve zamana yenik o futbol şehri, İngiltere’nin üçüncü büyük şehri olmasına rağmen günümüzde en yüksek işsiz nüfusuna sahip şehirlerinin başında gelir. Hayatta tutunacak başka şeyleri olamayan şehir sakinlerinin tutkusudur..

The Reds (Kırmızılar) de artık efsane olmuştur. Liverpool şehrinin sembolü ‘Liver Bird (Ölümsüz Anka Kuşu)’, şehrin kim bilir kaç zamandır ayakta kalmış tarihi saat kulesinin üzerinde şehrine koruyuculuk yapar. Aynı zamanda Liverpool FC’nin amblemi olan bu dev kuşun kanatları altında nice zaferler kazanmıştır o takım ve asla yalnız yürümeyenlerin takımı olarak tarihe geçmiştir.

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu