KıbrısManşetSiyasetSpor

Tokat üstüne tokat yediğimiz düzen

Konya'da düzenlenen İslam Spor Oyunları'na KKTC’nin  davet edilmemesinin elbette hiçbir izahı olamaz

Konya’da düzenlenen İslam Spor Oyunları’na KKTC’nin  davet edilmemesinin elbette hiçbir izahı olamaz.

İddia o ki bu konuda gerekli girişimler yapılamadı… Hatta söz konusu organizasyon için herhangi bir başvuru da yapılmadı.

Ha yapılması gerekiyor muydu?

Bu tür organizasyonlarda süreç nasıl işler?

Gibi sorulara da cevap aranması gerekir.

Zira konunun iki ayağı var.

Birincisi ev sahibi Türkiye’nin ve bu oyunları tertip edenlerin her alanda ileri derecede işbirliği ile yürütülen TC-KKTC ilişkileri minvalinde bu daveti yapmaları gerekirdi.

Ve fakat davet yapılmadı.

İkinci ayağında ise KKTC yetkililerinin bu organizasyon için TC yetkilileri ile gerekli teması kurmaktan kaçınmaları,ya da bu organizasyondan bir haber olmaları..

Bu iki olasılık mümkün.

Diğer bir olasılık ise siyasi statü konusu.

Kıbrıslı Türkler, 2004 Referandumundan sonra Kıbrıs Türk Devleti adı ile İslam İşbirliği Teşkilatında temsiliyet kazanmıştı..

Bu zaman içinde tüketildi..

Neden tüketildi? Nasıl tüketildi?

Bu ayrı bir tartışma ve yazı konusu!

Ve fakat konuya neresinden bakarsak bakalım  burada umursuz ve beceriden yoksun diplomasiyi emir komuta zinciri içinde yürüten bir anlayış olduğu gerçeği gün gibi ortada. Kaldı ki bu anlayış maalesef elde etmiş olduğumuz uluslararası temsiliyet haklarını dahi geriletecek nitelikte zarar veren bir umursamazlığa dönüştü.. Bugünkü gerçeğimiz ise sporcularımızın

Uluslararası Organizasyonlara katılma hakkı ellerinden alınıyor. Bu spor anlayışına aykırı bir durumdur ve her şeyden önce bu bir insanlık ayıbıdır! En önemlisi de yalanlarla dolu  sanal bir ortamın yarattığı düzen içinde temel insan hak ve özgürlüğümüzün olmadığını bir kez daha gördük ve deneyimledik.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu