DP Lefkoşa Milletvekili Hasan Tosunoğlu, Meclis’te yaşananların hiç kimse tarafından kabul edilemeyeceğini ifade ederek, Başbakan ve ana muhalefet liderini krizi çözmek üzere bir araya gelmeye çağırdı.
“Sayın Başbakanla Sayın ana muhalefet liderinin siyasi tecrübesi oldukça fazladır. Benim kendilerine formül önermem haddimi aşmak olur ama iyi niyetle bir araya gelirlerse bu sorunu 15 dakika içinde çözebileceklerine inanıyorum” diye konuşan Tosunoğlu uzlaşı kültürüne ihtiyaç olduğunu vurguladı.
SİYASAL EROZYON
Kanal T’de konuşan Hasan Tosunoğlu, Meclis’teki krizin topluma fayda sağlamadığını ve siyasette büyük bir erozyona yol açtığını belirtti. Kıbrıs Türk halkının tarihsel mücadelesinin bir sonucu olan Meclis’in kısır ve halktan kopuk kavgalarla zayıflatılmasından büyük üzüntü duyduğunu kaydeden Tosunoğlu şöyle konuştu:
“Bu yaşananların topluma en ufak bir katkısı yok. Ekim’den beri tek bir yasa yapamadık. Bu kriz toplumun hiçbir kesimine fayda sağlamıyor. İktidarıyla muhalefetiyle süreci bu noktaya getirmemeliydik. Sonuçta hem Meclis hem Kıbrıs Türk siyaseti kamuoyu nezdinde itibar kaybına uğruyor. Geldiğimiz nokta üzüntü verici.”
YAPICI TAVIR ŞART
UBP içindeki hesaplaşmalarını Meclis’e yansıtan milletvekillerini eleştiren Tosunoğlu, muhalefetin tavrının ise yapıcı olmadığını anlattı. 2009 Meclis Başkanlığı seçimini örnek gösteren Tosunoğlu, o dönemde de 26 milletvekiline sahip UBP’nin ilk iki turda üç fire verdiğini fakat dönemin muhalefetinin sorumlu bir tavırla üçüncü turda Meclis Başkanının seçilmesine katkı sağladığını anımsattı.
RUM JARGONU
Gelinen aşamada Rum jargonunda yer alan “Sözde Meclis Başkanı” laflarının artık kendi içimizde söylenir olmasını kabul edilemez olarak nitelendiren Tosunoğlu “egemenliği de ayaklar altına alıyoruz” dedi. Tosunoğlu şöyle devam etti:
“Yaşananlar topluma karşı sorumluluğu olan insanlara ve kurumlara yakışmıyor. Ana muhalefet bir hafta önce Zorlu Bey başkandır diyordu, bugün onu da tanımıyor. 15 gün önce ‘Ben Meclisi açmam’ diyen Fazilet Hanım bugün Meclisi açmaya çalıştı. Hatta Meclis tutanaklarını geçersiz saydı. Bu sorumlu muhalefet anlayışına ters. Bu kadar sorun varken, yasa yapıcılar olarak bizim böylesine sığ ve dar bir gündeme sıkışıp kalmamız kabul edilemez. İki büyük partinin başkanı bir araya gelip sağ duyuyla bu sorunu çözmeli. Aksi halde siyasi tarihimizin tüm mirasına ihanet etmiş olacağız. En içten temennim uzlaşı kültürüyle hareket edilmesidir.”
BÜTÇE ÖNEMLİ
Meclis’in ve partilerin ülke sorunlarının çözümüne ve bütçe çalışmalarına yoğunlaşması gerektiğini vurgulayan Tosunoğlu, ekonomide, eğitimde ve sağlıkta ciddi problemler olduğunu anımsattı.
“Bütçeyi sağlıklı bir şekilde ve ortak akılla geçirmek gerekir” diyen Tosunoğlu şunları söyledi:
“Sağlık ve eğitim bütçeleri çok düşük. Buna odaklanalım. Gelişmiş ülkelerdeki gibi bu bakanlıkların bütçe paylarını artıralım. Sağlığa geçen yıl ayırdığımız pay sadece yüzde 9. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Gelirlerimizi artırmamız gerekir. Bunun yolu belli: Kayıt dışılıkla mücadele etmek ve adil bir vergi politikası uygulamak zorundayız. Sistem dar gelirliyi koruyacak şekilde düzenlenmeli. Bunun için iktidarıyla muhalefetiyle ortak akla ihtiyacımız var.”
Duygularıyla hareket eden bir kişi olduğunu söyleyen Tosunoğlu duygularını hiçbir zaman saklamadığını ve açıkça ifade ettiğini belirtti. “Bu şekilde davranmak belki siyaseten yanlıştır ama ben böyle birisiyim” diyen Tosunoğlu kendi partisinin tek bir koltuğa sıkışmış ve krizlerin çözümüne katkı sağlayamayan, pasif görünümünden rahatsız olduğu da kaydetti.