Tulga: İlk defa bu kadar ağır bir kriz geçirdik

Pandemi döneminde çaresiz bırakılarak ‘kendi başınızın’ çaresine bakın denilen özel sektör ve esnaf günlerdir sosyal sigorta prim desteğinin iptal edilmesi konusuna isyan ederek bu soruna çözüm bulmaya çalışıyor.  Önlerine konulan bir sorunu çözmeden esnafın karşısına yeni bir külfet çıkarıldığını kaydeden Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) Koordinatörü Hürrem Tulga, GIYNIK’a konuştu.

Bakanlar Kurulu, işletmelere ve sektörlere zorunlu kılınan PCR testleri için artık ücret talep edileceği ve iş yerlerinin çalışanlarının rutin PCR test ücretlerini ödeyecekleri yönünde karar üretmesine tepki gösteren Tulga, kararı alan ve onaylar Bakanlara sordu, ‘Gerçekten bu ülkede mi yaşıyorlar?”

Hükümetin zorunlu kıldığı PCR testleri için ücret talep etmesi hakkında değerlendirmede bulunan Tulga, “Bu ülkede mi yaşıyorlar? Gerçekten algılamamakta haklılar çünkü bir güzel ödendiler. Ama bizi rezil ederek, vergileri faizleriyle toplayarak, seyrüseferleri, sigorta primleri, yaptıkları zamlarla elde ettikleri gelirlerden hiçbir şey kaybetmediler. Halden anlayacak durumdan çıktılar. Yine halk toplum çalışan pandemi koşularına rağmen para kaynağı olarak görülüyor. Bu karar çok riskli. İnsanlar yeni bir harcama noktasına girer mi? Test yapmadığında kim denetler? Can derdinde olan insana sen PCR olmadın dediğin zaman ne yapar? Asgari ücreti tartışıyoruz. Ortada ücret yok. Zamlanmaya bağlı pasta küçülürken üstüne bir de bunu yapıyorsunuz. Dünyada olduğu gibi deniyor bir de normal ülkelerde devlet ciddiyeti olan ülkelerde gelir kaybına müsaade edilmedi, insanlara, çalışanlara, işletmelere katkılar yapıldı. Ama hükümet salgının farkında değil. Yönetim sorunumuz var” dedi.

Sosyal Sigorta Prim desteği konusunda örgütlerde mutabakat sağlandığını, aktaran Tulga ‘top  Bakanlar Kurulu’nda umarım sorun çözülür’ ifadelerini kullandı ve Asgari Ücrete yapılması beklenen artışla ilgili şunları kaydetti,  “Hem esnaf hem çalışanız. Ürettiğin kadar tüketmek zorundasın ama ortada bir üretim yok. Asgari ücreti dahi üretemeyen bir yapı var. Öğrenciye, turizme, geçişlere bağlı ekonomi varken bunlar şu anda yok. Sende 40 yılda bir devlet ol, borçlan sonuçta sizi ödediğimiz gibi bunu da biz ödeyeceğiz dedik. Asgari ücret yoksulluğun altında kalıyor.”

Gerek elektrik kurumunda yaşananlar gerek gaz konusu, asgari ücret konusu ve zamlarla birlikte bir de vaka sayılarının giderek artış gösterdiği bir dönemde seçimden başka şans kalmadığını dile getiren Tulga, “hükümet diye bir şey var ama varlığı yok” dedi, sözlerini şöyle noktaladı, “Ülke kendiliğinden tosluyor ilk defa bu kadar çok ağır kriz geçirdik.  Toslamaktan birçok insanın alnı yarıldı vura vura kendisini öldürecek ama hükümet yok. Hükümet diye bir şeyin varlığına rağmen hükümet ihtiyacı var. Bir an önce gereğini yapalım başka yol olmadığına göre seçimden yana bir tavra girelim.”