EkonomiKıbrısManşetTürkiye

Türk Lirası Mart’ı düşüşle karşıladı, ardından hızlı çıkışa geçti

TL, geçen hafta 2018’den sonraki en kötü haftayı geçirdikten sonra piyasaların dengelenmesiyle yeni haftaya umutlu başladı


Türk Lirası, geçen hafta politikacıların “rezerv” tartışması ve ABD 10 yıllık tahvil getirisinin ani bir şekilde %1.6 seviyesinin üzerine çıkması sonrası dolar karşısında 7.5’li seviyeleri gördü, bugün yükselişe geçen TL dolar karşısında 7.3’lü seviyelerde.

Türk Lirası, geçen hafta 2018 Ağustos ayından sonraki en kötü haftayı geçirdikten sonra piyasaların dengelenmesiyle yeni haftaya önce %1’den fazla düşüşle başladı. Ardından, ABD 10 yıllık tahvil getirisinin %1.40 civarında dengelenmesiyle dolar/TL’de gerileme başladı.

Türkiye piyasalarında saat 11.00 sıralarında dolar/TL son kapanışa kıyasla %1.49 düşüşle 7.3125 seviyesinde, Euro/TL %1.66 düşüşle 8.8129 seviyesinde, sterlin/TL de %1.40 düşüşle 10.2020 seviyesinde hareket ediyordu.

KKTC piyasasında da bugün aynı dakikalarda dolar 7.34 TL’den, Euro 8.85 TL’den, sterlin de 10.24 TL’den işlem görüyordu.

2018’DEN SONRAKİ EN KÖTÜ HAFTA

Geçen hafta Dolar/TL’de iki hafta önce görülen en düşük seviye olan 6.9’lardan başlayan yükseliş 7.4850’e kadar sürdü. Bu yükselişle birlikte TL bu yılki kazanımlarının tamamını kaybetti.

Dolar/TL’de yaşanan yükseliş sonrası Societe Generale ve Citigroup gibi kurumların TL lehine pozisyonları zarar-kes seviyeleri devreye girerek kapanmıştı. Dolar kurunun, Şubat ayını %1.6 yükselişle kapattığı hesaplandı.

Kasım ayı başında 570 seviyesinde olan ve son dönemde 300 baz puanın altında kalıcı bir seyir izlemeye başlayan 5 yıl vadeli CDS Cuma günü 1 ay aradan sonra ilk kez 300 baz puanı aştı. CDS yükselişini sürdürerek bu sabah aynı saatte 318/324 seviyesinde.

POLİTİKALAR DİKKATLE İZLENİYOR

Türkiye piyasalarında takip edilen ana gündem maddeleri arasında ABD ve AB ile ilişkiler de önemini korumayı sürdürüyor. ABD tahvil getirileri başta büyüme olmak üzere yoğun iç ve dış veri gündemi ile koronavirüs kısıtlamalarının bir kısmının kaldırılmasının beklendiği kabine toplantısı izleniyor.

TL’deki dalgalanmanın büyük bölümü her ne kadar ABD tahvil getirisi kaynaklı olsa da son günlerde mevcut ekonomi politikalarının sürdürülebilirliğine yönelik endişeler de bankacılara göre TL’deki baskıyı bir kademe daha artırdı.

Bazı yatırımcılar TL’de yaşanan değer kaybını geçici ve ABD’nin de konuyu çözmek zorunda olduğu bir süreç olarak görürken bazı yatırımcılar ise ekonomi politikalarının sürdürülebilirliğine ilişkin endişelerle yeniden değer kayıpları bekliyor. Beklentilerin birbirinden bu kadar farklılaşması ise volatiliteyi beraberinde getiriyor.

%17 seviyesindeki politika faizinin beklenen enflasyona göre gelişmekte olan para birimleri arasındaki en yüksek reel faizlerden birini sunması işlemcilere göre TL’deki sert değer kayıplarına rağmen yine de “avantaj” sağlıyor.

Ancak aynı zamanda bu yüksek faiz hala siyasi tartışma yaratmaya devam ediyor ve son dönemde siyasetçilerin açıklamalarıyla birleşerek TL’yi baskılayan bir unsur olmaya da devam ediyor. Rezerv tartışmaları ile gündeme gelen Hazine ve Maliye eski Bakanı Berat Albayrak’ın yeniden kabinede görev alma olasılığına ilişkin söylentiler geçen hafta piyasanın gündemine oturdu.

KÜRESEL PİYASALARDA BU SABAH

Küresel piyasalarda Pandemi teşviklerinin yüksek enflasyon getirebileceği endişesiyle geçtiğimiz hafta sert yükselen tahvil getirilerine merkez bankaları tahvil alımlarıyla yanıt vermeye başladı. Japonya ve Yeni Zelanda tahvilleri haftaya ralli yaparak başladı.

Geçtiğimiz haftaki ağır tahvil satış dalgasında %2’ye kadar yaklaşan Avustralya 10 yıllık tahvil getirisi bu sabah 32 baz puan birden gerileyerek pandemi başından beri en sert düşüşünü kaydetti. Getirinin düşmesinde Avustralya Merkez Bankasının 3,1 milyar dolar ile normalin iki katı uzun vadeli tahvil satın almasının etkisi oldu.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu