ABD tahvil getirilerindeki yükselişle ağır baskı altına giren Türk Lirası, yaşadığı yüksek oranlı negatif ayrışma sonrası yeni işlem gününde tepki verdi ve dolar karşısında %1’i aşan prim kaydetti.
Piyasalarda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın önümüzdeki hafta yapacağı PPK toplantısında faiz artışı yapması gerekeceğine dair beklentiler ve fiyatlamalar kuvvetleniyor.
TL, ABD’nin 10 yıllık Hazine tahvil getirisinin yükselişe geçmesiyle birlikte en çok baskı altında kalan gelişmekte olan para birimlerinden biri olurken, sadece dün %2’nin üzerinde değer kaybetti. Peso ve rand TL’nin ardından en çok değer kaybeden para birimlerinden oldu.
Dolar/TL birkaç hafta önce 6.9’a kadar gerilemiş ancak sonrasında ekonomi politikalarının sürekliliğine ilişkin endişeler ve küresel satış baskısıyla yönünü yükselişe çevirmişti. 6.9 seviyesinden başlayan yükselişle birlikte dün dolar/TL’de en yüksek seviye 7.7840 oldu.
Türkiye piyasalarında bugün saat 10.10 sıralarında Dolar/TL dünkü kapanışa kıyasla %1.15 düşüşle 7.6805’ten, Euro/TL %0.85 düşüşle 9.1212’den ve sterlin/TL de %0.89 düşüşle 10.6553’ten işlem görüyordu.
KKTC serbest piyasasında ise aynı dakikalarda dolar 7.69 TL’den, Euro 9.14 TL’den, sterlin ise 10.66 TL’den satılıyordu.
RİSK PRİMİNDE YÜKSEK SEYİR SÜRÜYOR
Haftanın ilk işlem gününde 340 baz puanı geçerek 2021’in en yüksek seviyesini gören risk priminde yüksek seyir sürdü. Risk primi 345 baz puandan işlem görürken 2 yıllık gösterge tahvil faizi de %16,14 seviyesinde.
DİKKATLER TCMB TOPLANTISINA ÇEVRİLDİ
Kurdaki yükselişte, ABD 10 yıllık tahvil getirilerindeki artışın devam etmesi, riskli yatırım araçlarından gerçekleşen çıkış etkili oldu. Bununla birlikte piyasalarda gözler TCMB’nin Mart toplantısına çevrildi.
Türkiye’de bir bankanın Hazine masası işlemcisi, “ABD tahvil getirilerindeki yükseliş TL’yi büyük bir satış baskısı altında bırakıyor. Ancak TL’deki değer kaybının benzer ülkelerin çok üzerinde olduğunu da görüyoruz. TCMB’den önümüzdeki hafta 50-100 baz puan arasında faiz artışı bekliyoruz ancak yapacağına emin değiliz. Artışın bu hafta itibarıyla piyasa fiyatlamalarına da daha net girdiğini görüyoruz” dedi. Aynı yetkili şöyle devam etti:
“TL’deki değer kaybında acaba TCMB faiz artışı yapmadan enflasyonun zirve yapacağı Nisan’a kadar süreci idare etmeye çalışır mı endişesi etkili. Aslında küresel satış baskısı bu denli kuvvetli olmasaydı bu senaryo da piyasa fiyatlamaları için uygun olabilirdi. Bu ayrı bir tartışma konusu ama bugün bu noktadan uzaklaştık. ABD’de tahvil ihalelerinde oluşacak faiz ve talep önemli. Son olarak da TL için hacimlerin 3 yıl önceye kıyasla dörtte bir seviyelerine gerilemiş olması çıkışlarda yükselişin daha sert olmasının en önemli nedenlerinden.”
YABANCILAR TCMB’DEN NE BEKLİYOR?
10 yıl vadeli ABD Hazine tahvili faizi Şubat ayı başından bu yana 50 baz puandan fazla artış kaydederek neredeyse salgın öncesi seviyelerde seyrediyor. Yabancı kurumlar ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika çerçevesini basit tutarak faiz artırımı yoluyla bir sıkılaştırmaya gitmesinin alınabilecek en iyi önlem olduğu kanaatinde.
Medley Global Advisors Gelişen Piyasalar Direktörü Nick Stadtmiller, TCMB’nin artan tahvil faizine karşı yapabileceği pek bir şey olmadığını belirterek, “Türkiye’deki faizler ile ABD faizler arasındaki fark halihazırda çok yüksek. Yapılması gerekenden fazla 100-200 baz puanlık bir artış çok fark yaratmayacaktır. TCMB enflasyonu düşürmeye odaklanmalı” dedi.
Gelecek aylardaki 100-200 baz puanlık faiz artış beklentisini koruduğunu belirten Stadtmiller, “ABD Hazine tahvili faizindeki görünüm Türkiye için para politikası değerlendirmemi etkilemedi” dedi.
Credit Agricole Gelişen Piyasalar Araştırma Müdürü Sebastien Barbe de küresel piyasalarda yaşanan gelişmelerin TL’de yaşanan düşüşte etkili olduğunu ve TCMB’nin buna cevap olarak faiz artırımı dışında pek bir şey yapamayacağını düşünüyor.
“Faiz artırımı enflasyon ile mücadelede TCMB’nin kararlı olduğunu gösterir ve piyasaları geride kalmak istemediği konusunda ikna eder” diyen Barbe, küresel tahvil faizlerindeki yükselişten sonra Mart ayındaki toplantı için tahminini revize ettiğini ve gelecek haftaki toplantıda 100 baz puan faiz artırımı beklediğini belirtti.
