Türker, 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı
Sahte resmi belge düzenleme ve tedavüle sürme, başkasının kimliğine bürünme, sahtekârlıkla kayıt temini, izinsiz KKTC'ye giriş yapma suçlarından yargılanan Ramazan Türker, 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı
Sahte resmi belge düzenleme ve tedavüle sürme, başkasının kimliğine bürünme, sahtekârlıkla kayıt temini, izinsiz KKTC’ye giriş yapma suçlarından yargılanan Ramazan Türker, 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Girne Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan sanık hakkındaki kararı Yargıç Temay Sağer okudu.
Sağer, sanığın Çatalköy’de, dolandırmak niyeti ile tasarrufunda bulundurduğu üzerinde kendi resmi bulunan Ali Kamış adına sahte olarak düzenlenmiş TC Nüfus Cüzdanı bilgilerine göre hazırlanmış Yakın Doğu Bankası Çatalköy Şubesi Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesini yetkisi olmaksızın imzalamak suretiyle sahte resmi belge düzenlediğini, tedavüle sürdüğünü ve Ali Kamış’ın kimliğine büründüğünü söyledi.
Sağer, 1 Haziran 2023 tarihinde Girne Üniversitesine ait Park Palace Öğrenci Yurdunda çalışan sanığın ülkeye yasal olmayan yollardan giriş yaptığının öğrenilmesi üzerine polisin konu yere gidip sanıktan kimlik kartını talep ettiğini söyledi.
Yargıç Sağer, sanığın polise ”üzerimde yoktur, evdedir” yanıtı verdiğini, akabinde kendisine ülkeye ne ile giriş yaptığı sorulduğu zaman 2022 yılı Ocak’ta tırın içinde kaçak olarak geldim” dediğini aktardı. Yargıç Sağer, sanığın ifadesinde ,“mecburdum, hapse girecektim” şeklinde izahatta bulunduğunu, akabinde üzerinde yapılan aramada Ali Kamış adına isdar olunan Yakın Doğu Bankasına ait paramatik kartı ile cep telefonunun bulunup emare olarak alındığını belirtti. Sağer, sanığın Ali Kamış ismiyle Girne Üniversitesi Park Palace Öğrenci Yurdunda yurt sorumlusu olarak çalıştığını, 1 Aralık 2022 tarihinde üniversitenin öğrenci yurdunda işe başladığını, kimlik fotokopisi alınarak ikametgahı ile birlikte maaşının yatırılması için gerekli hesap açılış işlemlerinden ötürü Yakın Doğu Bankası Çatalköy Şubesine yönlendirildiğini ve yurt sorumlusu olduğundan dolayı kendisine 2 adet telefon teslim edildiğini açıkladı.
Yargıç Sağer, yapılan ileri tahkikat neticesinde sanığın Yakın Doğu Bankası Çatalköy Şubesinde dava konusu Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesini imza ederek tedavüle sürdüğünü kaydetti.
Sağer, aynı gün içerisinde sanığın Karaoğlanoğlu’ndaki ikametgahında gerçekleştirilen arama neticesinde 1 adet cep telefonu ile Ramazan Türker, Bahtiyar Tombakoğlu ve Hüseyin Metin adına isdar olunan toplam 4 adet TC Kimlik Kartı tespit edilip emare olarak alındığını kaydetti.
Sağer, sanığa yasal ihtar tahtında bulunan kimlikleri nereden temin ettiği sorulduğu zaman “Mersin’de Fatih diye birinden yaptırdım” yanıtının alındığını açıkladı.
Yargıç Sağer, gerçekleştirilen ileri incelemeler neticesinde sanığın kendi ismine ait olan nüfus cüzdanının orijinal ancak emare olarak zapt edilen diğer nüfus cüzdanlarının ise sahte olduğunun tespit edildiğini ifade etti. Sağer, “ Keza dava konusu Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinde atılan imzalanın da sanığın elinden çıktığı tespit edilmiştir” dedi.
Sağer kararında şunları aktardı:
“Sanık savunmasında 62 yaşında emekli bir kişi olduğunu, geçmişte Kaymakamlık ve 3. Sınıf Emniyet Memuru görevlerinde bulunduğunu, miras yüzünden amcaoğluyla tartıştığını, şeker hastalığının da etkisiyle tabancasını çekip amcaoğlunu yaraladığını, bu yüzden de Türkiye’de uzun süreli bir hapislik cezası aldığını, ancak pandemi nedeniyle erken tahliye edildiğini, akabinde kendisine gelen tehditler yüzünden ailesiyle birlikte yer değiştiklerini, tekrardan cezaevine girme ihtimali bulunduğu için de KKTC’ye kaçtığını beyan etmiştir.”
En yaygın ikinci suç
Sağer, en son yayımlanan 2022 yılı faaliyet raporuna göre Ağır Ceza Mahkemeleri huzurundaki “resmi evrak sahteleme ve tedavüle sürme” türü suçların 2020 yılında 55 dava iken, 2021 yılında bu rakamın 69’a ve 2022 yılında ise bu rakamın 113’e yükseldiğini, ülkede en yaygın 2. suç türü konumuna yükseldiğini açıkladı.
Yüksek Mahkemenin çeşitli kararlarında yaygın suçlarda kamu menfaatinin ön planda tutulması ve bu tür suçları işleyenlere etkin ve caydırıcı cezalar verilmesi gerektiğinin vurgulandığını belirtti. Sağer, “ Dolayısıyla da sanığın ülkemizde yaygın nitelikli suçlara karışmasını aleyhine ağırlaştırıcı bir unsur olarak değerlendiririz” dedi.
Sağer, sanığın yaygın nitelikli suçları işlemesini, tasarrufunda 3 ayrı sahte TC Nüfus Cüzdanı tespit edilmesini, sahte TC Nüfus Cüzdanlarından birini kullanarak ve tedavüle sürerek sahte isim altında ülkede faaliyet gösteren bir bankadan “Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi” düzenlenmesini sağlamasını ve böylelikle de hesap açıp bankamatik kartı temin etmesini; ülkeye kaçak yollarla izinsiz olarak giriş yapmasını ağırlaştırıcı faktör olarak değerlendirdiklerini söyledi.
Sağer, sanığın ülkeye kaçak yollardan girebilmek adına Ocak 2022 ayı içerisinde Mersin’de bir şahsa 25,000 TL ödeyerek yük gemisi içerisindeki bir tırda saklandığını ve KKTC’ye muhaceret işlemi yaptırmaksızın kaçak olarak giriş yaptığını belirterek,” Sanığın önceden planlayarak dava konusu suçları işlediğini bizlere göstermektedir. Bunu da ağırlaştırıcı faktör olarak değerlendiririz” dedi.
Yargıç Sağer, tüm olguları değerlendirdikten sonra sanığı 3 yıl 6 ay hapse mahkum ettiklerini açıkladı.
(Kamalı Haber)