Tarihin en zor günlerinde yardımlaşarak ayakta kalmayı ve bu topraklarda tutunmayı başarmış bir toplumdur Kıbrıslı Türkler..
Dolayısıyla Türkiye’de meydana gelen deprem felaketi sonrası da çok kısa sürede halk organize olup deprem bölgelerine herkes imkanları ölçüsünde yardım ulaştırmaya çalıştı. Maddi manevi, gıdadan giyime ve hatta barınmaya varıncaya kadar Türkiye’deki kardeşlerimize el uzatmaktan geri durmadılar. Bütün bunlar tamamen gönüllülük esasına göre yapıldı, içten samimi karınca kararınca deprem bölgelerinin yaralarının sarılması için herkes seferber oldu.. Eğer bu anlamda çorbada biraz olsun tuzumuz olmuşsa ne mutlu hepimize… Diyeceğim şu ki Kıbrıs insanı bu ce benzeri konularda son derece duyarlıdır.
Ve fakat öyle anlaşılıyor ki ülkeyi yönetenler bunu fırsat bilerek güya kaynak yaratma maksadı ile kamu çalışanlarından ve emeklilerinden itiraz gelmediği sürece (gönüllülük esası) belirlediği kıstaslar içinde maaş kesintisine gidiyor. İddia o ki bununla birlikte bankalarda mevduatı bulunanlardan da yine belli oranda kesintiye gidileceği yönünde duyumlar alıyoruz. Haliyle insanlar tedirgin. Kimse ama hiç kimse hükümetin bu hamlesine sıcak bakmıyor! Amma velakin hükümet kanadı halkın verdiği mesajı anlamamakta ısrar ediyor..
Oysa konu şu ki her türlü müsrifliği yapan, bir akşam yemeğine 60 bin TL ödeyen, yandaşları için sürekli devletin ensesine yük bindirip kadro açan istihdam yapan, kendi makamları özelinde hiçbir tasarrufa gitmeyen hükümete halk güvenmiyor.
Zira yapılacak bu kesintilerin doğru yerlerde kullanılmayacağını düşünen çoğunluk bir kesim var..
Haksız mı bu insanlar?
Elbette değiller..
Lakin görüyorum ki hükümet edenler hiç oralı olmuyorlar, konuyu üzerlerine de almıyorlar.. Hal böyle olunca da bu halk bize neden güvenmiyor sorgulaması yapmıyorlar. Bu nedenle üzerine basa basa bir kez daha yazayım. Halk ülkeyi yöneten erke güvenmiyor. Peki ama neden?
Bunun cevabı hükümet üyelerinde, hükümeti oluşturan partilerde saklı.
Bakın size yerini de söyledim.
Tek yapmanız gereken şey geçmiş referanslarınızla yüzleşmektir.
Korkmayın yüzleşin. Halk zaten sizi biliyor.
Siz de kendinizi tanımaktan korkmayın.
Ha eğer varsa bugüne kadar topluma fayda sağladığınız ve halkın güvenini kazandığınız bir tek icraatınız onu çıkarın gözümüze gözümüze sokun!
Ama yok..
Şimdi söyleyin bakalım halk neden yapılacak bu kesintilerin doğru maksatlar için kullanılmayacağını düşünüyor!
Ben söyleyim..
Sizin geçmişten bugüne toplumsal fayda güden bir icraatınız olmadı.
Ha çok umurunuzda olacağını zannetmiyorum ama ben yine de yazmış olayım, halk size güvenmiyor.
