KıbrısManşetSiyaset

Ülkeye kaos hâkim oldu

KKTC’de zirve yapan ekonomik krize, iktidar kavgası da eklendi. Halka bayramı zehir edecekler

UBP’de Ertuğruloğlu ile başlayıp Atun ile alevlenen yangına küçük ortaklar DP ve YDP de benzin döküyor

EROĞLU’NDAN SONRA UBP KAZANI HİÇ SOĞUMADI

UBP içinde Derviş Eroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi sonrasında başlayan “liderlikle karışık hâkimiyet kavgası” yıllardır sürüyor. Başka deyişle 2010 yılından beri UBP kazanı hep yanmaya devam etti, hiç soğumadı. UBP’de, parti içinde yaşanan başkanlık krizlerine hep yeni krizler eklendi; Hüseyin Özgürgün’ün henüz mahkemece hükme bağlanmamış bir dizi suçlama sonrasında İstanbul’a yerleşmesi; Merhum Başbakan İrsen Küçük’ün parti başkanı iken organize oyunlarla milletvekili seçilmesine engel olunması ve sandığa gömülmesi; parti tabanının sahip çıktığı en güçlü iki başkan adayının gece yarısı operasyonuyla “ikna edilerek” başkanlık yarışından uzaklaştırılması; Ersan Saner’in UBP Başkanlığı ve Başbakanlık koltuğuna bir tür atama yöntemiyle oturtulması; ardından skandal denilebilecek gelişmelerle koltukları ve siyaseti bırakması, ülkenin yakın siyasi geçmişinde ciddi yer edindi.

HALKIN TERCİHİ UBP’YE HUZURU GETİREMEDİ

Oldukça sancılı geçen kurultay seçimleri sürecinden sonra parti başkanı olan Faiz Sucuoğlu, 23 Ocak seçimlerinden %40’a yakın oy ve 24 milletvekili ile zaferle çıktı ancak, halkın bu tercihi; çeşitli hesaplaşmalar içinde olan UBP’de arzulanan huzuru sağlayamadı. Aksine, kriz içinde kriz yaşanmasına neden oldu. DP ve YDP ile kurulan koalisyon hükümeti, güvenoyu aldıktan 15 gün sonra Oğuzhan Hasipoğlu kriziyle sarsıldı. Tahsin Ertuğruloğlu, “gelen telkinlerle” aniden dışarıdan Dışişleri Bakanı oluverdi. Dışişleri Bakanı Hasan Taçoy Çalışma Bakanlığına yol alırken, Hasipoğlu koltuksuz kaldı. İktidarda 50’li günler gelirken, bu kez Sunat Atun krizi çıktı. Sucuoğlu, Atun’u görevden almak isterken, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın tutumu nedeniyle hükümet 59’ncu gün istifa etti.

DP VE YDP ATEŞE BENZİN DÖKÜYOR

Tatar’dan görevi bir kez daha alan Sucuoğlu, hükümeti bu kez Atun’suz kurdu. Ama sular durulmadı. Atun krizi soğumamışken bu kez “teknokrat” bakan Ertuğruloğlu’nun “kazan kaldırdığı” siyasi kulislere düştü. UBP başkanıyla hesaplaşma içine giren bu ikiliye, kabine dışı kalan bazı milletvekilleri de “koltuk benim de hakkımdı” diyerek katılınca, parti içindeki yangın iyice alevlendi. “Halka hizmet aşkıyla yanıp tutuştuğunu iddia eden” ancak, bugüne kadar icraat olarak sadece partizanca istihdamlarda fark edilen DP ve YDP, imzalanan bir koalisyon protokolü varken, “100 gün deklarasyonu” belgesiyle ortaya çıktı. “İstediklerimiz yapılmazsa hükümetten çekiliriz” tehdidi de peşinden geldi. Halk, ekonomik kriz içinde olumlu icraat beklerken iktidar kavgaları nedeniyle ülkeye kaos hakim oldu. Hem de “KKTC’yi sonsuza kadar yaşatacağız” diyenlerin marifetiyle.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu