GenelKıbrısManşetSiyaset

“Üretim yok dövizden etkilenmemek mümkün değil”

TL’deki değer kaybı ve dövizdeki artışın KKTC piyasalarını nasıl etiklediğini değerlendiren İş İnsanları Derneği Başkanı Enver Mamülcü, devletin temel tüketim maddeleri gibi önemli konularda kur sabitlemesi yapması gerektiğini savundu. Mamülcü, KKTC’de geçinmenin her geçen gün daha da zorlaştığına vurgu yaparak devletin tasarrufa gitmesi gerektiğini söyledi.

Mamülcü, “Türkiye’deki üretken yapı tükendi. Türkiye’deki enflasyon açığı TL’nin değer kaybı ithalat ihracat dengesindeki büyük açık, siyasi istikrarsızlık komşuları ile münasebet TL’nin değer kaybetmesine neden oluyor ve bizim iğneden ipliğe yaptığımız tüketim ve hizmet alımımız söz konusu TL kazanıyoruz yaşamsal unsurlara döviz karşılığı TL ödüyoruz” dedi.

 

GEÇİM HER GEÇEN GÜN DAHA DA ZORLAŞIYOR

“Ülkemizde de üretim söz konusu değil üretim olmadığı için   dövizden etkilenmek çok daha fazla oluyor. Ham maddemiz dışa bağımlı olduğu için gittikçe yükselen giderlerimiz söz konusu dövizin yanında giderek yükselen hp söz konusu. Geçim gün geçtikçe daha fazla zora girmektedir. Vatandaşımız para harcama yönünde otokontrolünü daha çok ortaya koymaktadır” ifadelerine yer veren Mamülcü ekonominin anahtarının ise siyasetteki istikrar olduğunu şu sözlerle belirtti, “Devletin tasarrufa gitmesi yönünde çalışmalar yapması gerekir. Ekonomide maalesef siyasetin güdümüne bağımlıyız.  Siyasetin güdümüne bağımlı olduğumuz için anahtar siyasetin iyi bir şeklide icraa edilmesidir.  Bu da ekonomiyi bir çok anlamda planlandırır. Ekonomiyi canlandırmadan siyasete yönelik çalışmalar yaparsak bir arpa boyu ilerleyemeyiz. Bizim önce istikrarlı bir yapıyı, istikrarlı bir hükümeti çalışabilecek bir kamuyu ortaya koyacağımız sistemi yaratmalıyız. Kamu ve siyaset çalıştığı anda ekonomi de onun güdümünde yükselecektir.  Sistemi de değiştirebilecek kafaları getirmemiz gerekir ki sistemi değiştirebilelim. Bu zamanki parlamenter sistem yer alan durum maalesef kokuştu hiçbir yere varamayız aynı yöntemle farklı sonuç elde edemeyiz.  Bu seçim sisteminde barajları yükselterek geliştirilmiş parlamenter sisteme doğru bir adım atmamız lazım.  Bir iki milletvekili ile parlamentoda farklı mecralara gidebilecek yollara sürüklenme insanımız için büyük bir sıkıntı parlamentoda üretilen sadece kim kimin başını ezsin. Parlementoda halka hizmet değil halkın cebinden alınacak paralar hesaplanmaktadır. Biz bunu istemiyoruz biz artık çocuklarımıza ve torunlarımıza verecek vatanı bulamayacağız.”

 

KRİZİ FIRSATA ÇEVİRMELİYİZ

Mamülcü, “Basit önlemler alabiliriz. Gümrüklerde döviz girişinde olan genel tüketim malzemelerinde sabitleme yapmamız gerekir. Bu maliyeye artı yük getirecektir maliyenin kasası gümrüklerden aldığı kazançla şekilleniyor ama uzun vadede piyasa ucuzlatacak kar topu etkisi yaratacaktır. TC ile para politikalarında ana para birimini kullanma şartını koyacağız.  Buradaki istikrarı da koruma yönünde çaba harcayacağız. Krizi fırsata çevirme konusunda neler yapabiliriz onları düşünmemiz gerekir. Diğer kapıları açma yönünde çaba harcamalıyız. Gayrimenkulde reform yapmamız lazım. Muhaceret kanunlarını düzenlememiz lazım yine siyasetin istikrarına geldik.  Gayrimenkul sektörünün 180 sektöre etkisi vardır ve çarpan etkisiyle büyük bir kalkınma olacaktır” diye konuştu.

 

BAŞKA BİR PARA BİRİMİNE GEÇMEK MÜMKÜN DEĞİL

 

Euro’ya geçmenin bir ütopya olduğunu kaydeden Mamülcü, “Biz tamamen Tc ekonomisi içinde yer alan güdüm içerisindeyiz teknik olarak başka bir para birimine geçmemiz için belli bir bloke rezerv karşılığını koymamız gerekir bu da olmadığı için teknik olarak imkansızdır Türkiye’den birçok ödenekler gelmektedir döviz bazlı olursa iki katı ödenme gibi bir maliyet ortaya çıkacaktır. Şu anda güttüğümüz bu politika çerçevesinde kaynakları artırma çabası olacaktır. Başka bir para birimine geçmek hayaldir” ifadelerini kullandı.

 

5 YILDA BİR KRİZ GÖRÜYORUZ

Ülkede ticaret yapmanın her zamsn zor olduğunun altını çizen Mamülcü, “KKTC  yıllardır krizler yokluklar içerisinde bugünlere gelmiştir.  Ticari hayatım içinde her beş yılda bir kriz görüp bu krizleri aşma çerçevesinde mücadele eden biriyim. KKTC’yi ekonomi bazında yok edecek durum söz konusu değildir.  Mücadele edeceğimiz konuları ve yol haritalarını, devlet politikalarını belirlediğimiz sürece kazancı elde edebileceğimiz bir çok anlam vardır. Biz silahsız topluluktuk solinadan silah yapıp mücadele eden toplumuz bu şekilde yokluklara alışık olan bir toplum olarak kimsenin bizim bütünlüğümüzü elimizden alacak diye endişem yoktur.” Diye konuştu.

 

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu