GenelKıbrısManşetSiyaset

Üstel’den dikkat çeken açıklama

UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel, Kıbrıs sorununda iki devletli çözüm politikasının tek gerçekçi yol olduğunu vurgulayarak, “Geleceğimiz Rum’un oyuncağı değildir” dedi.

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel, Kıbrıs sorununa ilişkin yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın kararlı duruşuna ve Türkiye’nin desteğine dikkat çekti. Üstel, Rum tarafının yıllardır çözümsüzlüğü sürdürdüğünü belirterek, “KKTC’nin geleceğini Rum’un insafına asla terk etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel bir açıklama yaptı.

UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel’in açıklaması şöyle;

”Kıbrıs sorunuyla ilgili tarihin derinliklerine gidersek, adada, neredeyse bir asırlık bir sorunla yüzleşiriz. 21 Aralık 1963’te tarihe Kanlı Noel olarak geçen, EOKA önderliğindeki Rum saldırıları Kıbrıslı Türklere yönelik imha, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yönelik ise bir darbe, bir işgal hareketiydi.
1963’ten 1974’e kadar Anavatan Türkiye’nin desteğiyle direndik, yok olmadık. 20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin garantörlük hakkını kullanarak gerçekleştirdiği Barış Harekatıyla da özgürlük, huzur, güven ve kendi kaderimizi belirleme bağlamında kazanımlar elde ettik. 1968’den beri yaşayabilir bir çözüm için görüşmeler yapılmaktadır.

Kıbrıs Türk tarafı ilk günden en son New York’taki üçlü görüşmeye kadar her zaman iyi niyetle masaya oturmuş, çözüm için de gerekli katkıyı yapmıştır. Buna, bütün dünya tanıktır.

Ancak Türk tarafının tüm katkı koyuculuğuna karşılık Rum tarafı, hiçbir katkı yapmamış, yakalanan fırsatların, yok edilmesi için her türlü yaklaşımı ortaya koymuş, müzakere masasını devirmiştir.
Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar, ilkeli duruşuyla, çözüm için yol gösterici olmuştur.
İki devletli politikamız, çözüme engel değil, tam tersi çözüme katkı koyucudur.
Kıbrıs sorununa çözüm çabaları bugüne kadar toplumlar arası görüşme temelinde olmuştur. Rum tarafının, her türlü çözüme karşı oluşu kadar toplumlar arası görüşme ilkesi de çözüme engel, çözümü zorlaştırıcıdır.

Rum tarafı, toplumlar arası görüşme masasında örtülü ya da açık olarak nüfus kıyaslamasıyla siyasi eşitlikten başlayarak, her türlü eşitliğe karşı gerekçe üretmektedir. Halbuki müzakereler iki devlet arasında olursa, pek çok sorun ortadan kalkacaktır. Tıpkı Avrupa Birliği’nde nüfusa dayanmayan, üye devletlerin eşitliği gibi.

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı ve Başbakan olarak Cumhurbaşkanımız ve yenide cumhurbaşkanı adayımız olan Ersin Tatar’a desteğimiz, gönülden, yüksek siyasi sorumlulukla, ulusal görev anlayışımızın gereğidir.

Uluslararası camianın kalbinin attığı New York’ta Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın verdiği mesaj, Kıbrıs Türk Halkının, haklı sesini duyurmak ve de uğradığımız haksızlıklara karşı öfkemizin, isyanımızın sesi olmuştur.

Sesimizi, dünya mutlaka duymalıdır. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kürsüsü dahil, her platformda, her önemli görüşmede sesimizi yürekten duyurması, halkımızı sonsuz mutlu etmektedir. Sayın Erdoğan’ın sınır tanımayan duruşunu yürekten alkışlıyoruz. Dünya beşten büyüktür ve Anavatan Türkiyemiz, Cumurbaşkanı Erdoğan’ın şahsında, dünyanın beşten büyük kısmında insan hakları ihlalleri baştan olmak üzere, her türlü haksızlığa karşı yükselen ses olmaktadır.
Rum lider Hristodulidis’in BM Kürsüsünden yaptığı konuşma, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal edenlerin hadsiz sözcülüğüydü. Garantör ülke olarak Kıbrıs’a barış, huzur ve güven getiren Türkiye’ye dil uzatması, asla kabul edilebilir değildir.

Kardeş Filistin Halkı’na soykırım uygulayan İsrail’in Başbakanı Netenyahu, BM Genel Kuruluna hitap etmek için kürsüye geldiği zaman, dünya ülkelerinin liderleri ve temsilcileri salonu terk ederken Hristodulidis’in salonda kalıp, alkış tutması, soykırım suçun ortak olmak yanında, siyasi nitelikli bir ayıptır ve kınıyorum.
Rum – Yunan tarafı ve dünya şunu bilmelidir. KKTC’NİN, KIBRIS TÜRKÜ’NÜN GELECEĞİNİ, RUMUN İNSAFINA ASLA TERK ETMEYECEĞİZ.
Gelinen aşama, tüm siyasi partilerin ve etkin toplum kuruluşlarımızın oturup durum değerlendirmesi yapmayı şart haline getirmiştir.
GELECEĞİMİZ, RUMUN OYUNCAĞI DEĞİLDİR.
Bizler, çözüme kalıcı çare bulmaya gayret ederken RUM LİDERLİĞİ, RUM TARAFI ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN KONFORUNU, SÜREMEZ, SÜRMEMELİDİR.
Gün, çözümsüzlüğün ayaklarımızdaki prangalarını kırma günüdür.
Varlığımızı kabul eden dünyanın, siyasi olarak da devlet kurma hakkımıza saygı duyacağından kimsenin kuşkusu olmasın.
Anavatanımızın güçlü desteğiyle çıktığımız yolda, kararlıkla, mücadele ede ede yolumuza devam edeceğiz.
19 Ekim Cumhurbaşkanlığı seçimin de adayımız Ersin Tatar’ın zaferi için çalışmaya yüksek tempo ile devam edeceğiz.
Kıbrıs Türk Halkının, daha güzel geleceği için hiç durmadan çalışacağız.
Halkımızı bir kez daha sevgi, saygı ve muhabbetle kucaklıyorum.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu