Utanç duyduğumuz yüce bir meclisimiz var
Parti rozeti takanı, parti bayrağı sallayanı, kapılarında kul köle olanı belli ki istihdam etmişler. Bir de utanmadan, sıkılmadan, en ufak bir vicdan rahatsızlığı duymadan gece gündüz çalışıyoruz diyor gökten zembille indirilen başbakan
Garajda yatan otomobillere yakıt alımı nasıl izah edilebilir, bu mümkün mü?
Değil.
Bunun tek bir izahı olur.
Hırsızlık..
Düşünün ki kullanım dışı otomobillere kullanılıyormuş gibi akaryakıt alınıyor.
İddia bu yönde..
Hal böyle iken bu konunun muhatapları için ne yapılacak? Öyle ya burada adına ister dolandırıcılık deyin, ister hırsızlık, ister görevi kötüye kullanmak, ister suiistimal… Bunun adına ne derseniz deyin ortada bir suç var.
Bunun elbette sorumlu veyahut da sorumluları var. Diğer yandan öğreniyoruz ki; birileri partizanlığa dayalı sınavsız ve münhalsiz istihdamlar yapıyormuş..
Kim bu birileri?
Ülkeyi yönetenler yani hükümet edenler.
Başbakan, bakanlar, milletvekilleri…
Hükümet 2 yıl olmadan takriben 246 geçici işçi, 163 sözleşmeli ve 68 kişi KIB-TEK ‘e takriben 480 kişi sınavsız ve münhalsiz istihdam yaptı.. Liyakat, hak, hukuk, fırsat eşitliği hepsi hikaye..
Parti rozeti takanı, parti bayrağı sallayanı, kapılarında kul köle olanı belli ki istihdam etmişler. Bir de utanmadan, sıkılmadan, en ufak bir vicdan rahatsızlığı duymadan gece gündüz çalışıyoruz diyor gökten zembille indirilen başbakan. Nasıl çalıştıkları belli..
Arazi dağıtımı, partiliye istihdam olanakları, şaibeli işler, karanlık ilişkiler, rüşvet iddiaları ve daha neler neler…
Elbette çalışıyorlar. Görüyoruz ve hissediyoruz ki bu ülkede adalet duygusu en fazla zedelenen dönemlerden birini yaşıyor.
Peki bütün bunlar yaşanırken muhalefet edenler ne yapıyor?
Sadece seyrediyorlar bu kepazeliği.
Meşru diye nitelendirdikleri o yüce mecliste oturup boş yapmaya devam ediyorlar.
Onlar rezilliklerin diz boyu olduğu bu yüce ve meşru mecliste günlerini gün ederken, hükümet edenlerin borazanlığını yapmayan gençler bu ülkeden ya göç ediyor, ya da göç etmenin yollarını arıyorlar.
Bu ülkede birçok okulda çocuklarımız konteynerlerin içinde son derece sağlıksız ortamlarda ders yapmaya mecbur bırakılırken, bu ülkenin yüce meclisinde kullanılmayan otomobiller için yakıt alıyor birileri..
Yani devletin parasını, milletin parasını hiç ediyor. Bu ülkede küçücük çocuklar okulda açlıktan karın ağrısı şikayeti ile öğretmenlerine başvururken, birileri de birilerine milyon liralık vergi affı getiriyor..
Yatacak yeriniz yok…