Gereksiz ve çok anlamsız ara seçim diye nitelendirilen bir süreci daha maliyeti ile birlikte geride bıraktık. Öyle görünüyor ki kazanan kişi ve parti dışında herkes yine kaybetti, zira seçimde harcanan paranın külfeti halkın omuzlarına yüklendi.
Meclis uzun bir tatile girmeye hazırlanıyor, ve fakat sorsanız komiteler falan çalışacak hikayesini dinlersiniz. Oysa hepimiz de biliyoruz ki net 3 ay Meclisin pürmelali “on dönüm bostan yan gel yat Osman” vaziyetidir.
Çok açık yazacağım bu kadar uzun süreli bir tatili cumhuriyet meclisinde bulunan siyasi partiler içinde yer alan ya da bağımsız olarak orada bulunan vekillerden hak eden olduğuna inanan var mı? Kendi adıma ben inanmıyorum. Her şeyden önce böyle bir meclis yapısının halka hizmet ettiği martavalına hiç inanmadım, inanmıyorum!
Kimse kusura bakmasın.
Eğer bir yurttaş olarak da böylesi bir meclis üzerinde hakkım varsa ki olduğuna inanıyorum, çatır çatır vergi ödeyen bir yurttaş olarak hakkımı helal etmiyorum.
İnsanları bir şekilde kandırıp, ikna ederek oylarını alan ve kendilerinden ve yakın çevrelerinden başka kimselere faydası dokunmayan, toplumsal fayda sağlamayan bu meclisin hiçbir ferdine inanmıyorum, zerre kadar da güvenmiyorum.
Zaten ara seçimlerdeki katılım oranı da bunun açık bir göstergesidir. Halk ezici bir çoğunlukla bu meclise itimat etmiyor.
Dolayısıyla çok önceden bildiğim, gördüğüm gibi bugünkü meclis yapısı toplumsal meşruiyetini yitirmiştir. Bugünkü cumhuriyet meclisinde atama parti başkanı, başbakan, atama bakan gibi demokrasi ayıbı yaşanmışlıkları koltuk uğruna olağan kabul eden ve bunu meşrulaştıran, kendine iktidar ya da muhalefet diyen kim varsa bu ülkenin yüz karası olmuşlardır. Elbette tarih bunu da yazacak..
Dolayısıyla kimse bizi halk seçti, meclis meşrudur ayaklarına yatmasın. Bu ülkenin insanları sizin sandığınız kadar aptal değil..
Nitekim ara seçimde halk sizin yalanlar üzerine kurduğunuz sandıklara ilgi göstermedi ve gitmedi, zaten bunu hepiniz yaşayarak deneyimlediniz.. Ama ders çıkardınız mı bütün bu yaşananlardan..
Hayır!
Güzel imkanlara sahipsiniz nasılsa, çıkar bir yalan uydurur kendinize mazeret yaratırsınız. Şimdi Allah var ülke şartlarında çok çok güzel maaşlar alıyorsunuz, itibar da cabası e ,onca ayrıcalık vs vs..
Böyle bir yaşamdan vazgeçmek hiç kolay değil elbette..