KıbrısManşetToplum

Vadilili: “Depremle mücadele gündelik faaliyet değil süreç işidir”

Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadilili, yurttaşlara seslenerek; depremin doğal bir durum olduğunu, panik yapılmaması ve yerbilimcilerin “felaket tellalı” olarak görülmemesi gerektiğini belirtti ve depremin felakete dönüşmemesi mücadelesinin günlük bir mücadele değil bir süreç işi olduğunu kaydetti

Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadilili, yurttaşlara seslenerek; depremin doğal bir durum olduğunu, panik yapılmaması ve yerbilimcilerin “felaket tellalı” olarak görülmemesi gerektiğini belirtti ve depremin felakete dönüşmemesi mücadelesinin günlük bir mücadele değil bir süreç işi olduğunu kaydetti.

Vadilili: Hatay’da meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki deprem; Doğu Anadolu fayı, Ölü Deniz fayı ve Kıbrıs yayının kesiştiği alanda oluştu

Oda adına yazılı açıklama yapan Vadilili, uzun süreden beridir yüksek büyüklükte deprem üretemeyen ve adeta uykuya dalmış olan Doğu Anadolu fayının 2020 yılında 6.8 büyüklüğündeki Elazığ depremi ile uyandığını,
bu depremin üzerinden üç yıl geçmeden de Kahramanmaraş’ta hem Pazarcık hem de Elbistan segmentinin, 9 saat arayla USGS verilerine göre 7.7 ve 7.4 büyüklüğündeki depremlerle kırıldığını belirtti.

Vadilili, “Şimdi ise Kandilli Rasathanesi verilerine göre 7.7 kilometre derinlikte 6.4 büyüklüğünde deprem Hatay Samandağ’da meydana geldi. Bu lokasyon Doğu Anadolu fayı, Ölü Deniz fayı ve Kıbrıs yayının kesiştiği alan olarak da bilinmektedir. Deprem ülkemizde de özellikle doğu kıyılarımızda ilk gelen tepkilere göre 4-5 şiddetinde hissedilmiştir” dedi.

“Deprem olan bölgeler deprem olması beklenen bölgelerdi”

Vadilili şöyle devam etti;

“Sismik olarak aktif olan sol yanal doğrultu atımlı fay niteliğindeki Doğu Anadolu Fayı (DAF), Doğu Akdeniz bölgesinin en önemli aktif tektonik yapılarından birisidir. Bu fayın karakteri gereği enerjisini, doğrultusu yönünde segmenleri üzerine aktararak deprem üretmesi beklenilen bir süreçtir.

Nitekim Elazığ depremi gerçekleştiği günden itibaren, ondan sonraki deprem bölgeleri sırasıyla deprem olması beklenen bölgelerde gerçekleşmişti. Tek fark ise bu kadar sık aralıklar ile kimsenin bu depremi beklemiyor olmasıdır.

“Depremle mücadele gündelik bir faaliyet değil bir süreç işidir”

DAF’ın kuzey kolu İskenderun Körfezi üzerinden Misis-Girne zonuna bağlanıyor. Karpaz- Hayat arası alan sismik boşluk olarak adlandırılıyor. Yani uzun zamandan beridir bu alanda önemli bir deprem meydana gelmemiştir.

Daha önceleri nasıl ki DAF boyunca depremler meydana geleceği bilimsel veriler ışığında tahmin edilmiştir. Şimdi de Karpaz-Hatay arası ve Kıbrıs yayında bir hareketlenme beklenmektedir.

Yalnız bunun yaklaşık büyüklüğü tahmin edilmeye çalışırken, depremin zamanı hakkında kesin bilgi vermek mümkün değildir.

Malesef depremle mücadele gündelik bir faaliyet değil bir süreç işidir.

“Lütfen panik olmayın, bilime inanın. Bu doğa olayı hep olacak”

Akşamdan sabaha, önümüzdeki haftaya veya aya alabileceğiniz önlemlerle çözülecek bir konu değildir. Ülke olarak deprem ile yaşamamız gerektiği kanaati bile kamuoyunda henüz yenile oturmaya başlamıştır.

Lütfen korkmayın, lütfen panik olmayın, emkinli olun, biz yerbilimcilere felaket tellalı olarak bakmayın.

Bilime inanın. Bu doğa olayı hep olacak. Deprem dünyanın nabzı gibidir. Önemli olan depremin felakete dönüşmesini engellemektir

Lütfen tedbiri elden bırakmadan panik yapmadan olası bir Kıbrıs depremine hep beraber hazırlanalım”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu