KıbrısManşet

Vatandaşların yüzde 84’üne göre ‘yolsuzluk’ büyük sorun

Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Barometresi’ne göre vatandaşların %83.6’sı yolsuzluğun ülkede büyük veya çok büyük bir sorun olduğu fikrinde

Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Barometresi’ne göre vatandaşların %83.6’sı yolsuzluğun ülkede büyük veya çok büyük bir sorun olduğu fikrinde.

Doç. Dr. Sertaç Sonan ve Prof. Dr. Ömer Gökçekuş tarafından Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün hazırladığı fakat ülkemize yer verilmeyen Küresel Yolsuzluk Barometresi (GCB) çalışmalarında kullanılan yöntemle yapılan araştırma sonuçları, Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan sıradan Kıbrıslı Türklerin yolsuzlukla ilgili deneyim ve görüşlerini aktaran ilk kapsamlı rapor olma özelliğini taşıyor.

2019 yılının Ekim ayında 1000 kişi ile gerçekleştirilen bir ankete dayanan rapora göre; ankete katılanların neredeyse 3’te 2’si hükümete güvenmiyor. Her 10 kişiden 7’si hükümetin yolsuzlukla mücadelede başarısız olduğunu, her 10 kişiden 4’ü de seçilmiş ve atanmışların tümünün veya çoğunluğunun yolsuzluk yaptığını düşünüyor.

TEMEL BULGULAR

İngiliz Yüksek Komiserliği Lefkoşa ofisi tarafından desteklenen Rapora ait temel bulgular şöyle:

(1) Yolsuzluk çok önemli bir sorundur: Katılımcıların ezici çoğunluğu (%84), Kuzey Kıbrıs’ta yolsuzluğun büyük veya çok büyük bir sorun olduğunu belirtmiştir.

(2) Yolsuzluk artmaktadır: Kıbrıslı Türklerin %74’ü yolsuzluğun geçtiğimiz 12 ay içerisinde arttığını düşünürken, aynı dönem içerisinde azaldığını savunanların oranı %7’dir.

(3) Hükümet yolsuzluk konusunda başarılı değildir: Katılımcıların %68’i mevcut hükümetin yolsuzlukla mücadele konusunda başarılı olmadığını düşünmektedir.

(4) Ankete katılanlara göre, en fazla yolsuzluk yapanlar siyasi olarak atanmışlar, seçilmişler ve şirket yöneticileridir. Bunların içerisinde ise en fazla yolsuzluğa karışanların üst kademe devlet memurları olduğu görülüyor. Katılımcıların %43’ü üst kademe devlet memurlarının hepsinin veya büyük bir çoğunluğunun yolsuzluk yaptığını düşünmektedir. Milletvekilleri, başbakan ve bakanlar, yerel yönetim temsilcileri ve şirket yöneticileri ikinci sırayı paylaşmaktadır; anketi yanıtlayanların %40’ı bu gruplar içerisinde bulunanların çoğunun ya da tamamının yolsuzluk yaptığına inanmaktadır.

(5) Önemli kurumlara karşı olan güven çok düşük seviyededir. Katılımcıların neredeyse üçte ikisi hükümete güvenmemektedir.

(6) Rüşvet nadirdir: Son altı ayda eğitim ve sağlık gibi altı temel kamusal hizmeti kullanmış olan katılımcıların sadece %7’si söz konusu hizmeti almak için rüşvet vermek zorunda kaldıklarını belirtmiştir.

(7) İnsanlar genellikle rüşveti yetkililere bildirmemekte, bildirmeleri halinde ise yaptırım uygulanmamaktadır: Rüşvet olaylarının sadece %17’si yetkililere bildirilmektedir ve daha da önemlisi rüşvet olayına karışan kişilere neredeyse hiçbir zaman bir şey olmamaktadır.

(8) Oy satın alındığına dair algı yüksektir fakat pratikte bunun daha az olduğu görülmektedir: Çoğu katılımcı ‘oy satın almanın’ sık meydana gelen bir şey olduğunu söylese de ankete katılanların %12’si son beş yılda belirli bir şekilde oy vermeleri için kendilerine rüşvet teklif edildiğini söylemiştir.

(9) Kıbrıslı Türkler yolsuzlukla mücadele konusunda çok kararlıdır: Yolsuzluğun ilgililere bildirilmesinin toplumsal kabul edilebilirliği konusunda net bir fikir birliği olmamakla birlikte, belirgin bir çoğunluk (%59) bir günlerini mahkemede ifade vermek için harcamaları gerekse dahi bir yolsuzluk olayını yetkililere bildireceğini ortaya koymuştur.

OY KARŞILIĞINDA PARA MENFAAT

Sonan ve Gökçekuş ayrıntılı tabloların da yer aldığı sonuç kısmında ise şu ifadeleri kullandı:

“Katılımcıların rüşvet konusunda bireysel deneyim yaşama oranları oldukça düşük olsa da (Ankete katılanların sadece %7’si geçtiğimiz son 12 ayda bir kamu hizmeti almak için rüşvet ödediğini ve %12’si son 5 yılda oy karşılığında kendilerine para veya bir menfaat teklif edildiğini ifade etmiştir), %84’lük ezici bir çoğunluğunun yolsuzluğun ülkede büyük ya da çok büyük bir sorun olduğunu düşünüyor olması çalışmanın en çarpıcı sonuçlarından bir tanesidir.

Sonuçlar bize, ankete yanıt verenlerin şahsi deneyimleri ile genel anlamda yolsuzluk algıları arasında büyük bir uçurum olduğunu göstermektedir. Bu durum, muhtemelen ülkedeki sorunun küçük ölçekli yolsuzluk olmadığı anlamına gelmektedir. Yolsuzluğun farklı yerlerde ve farklı taraflar arasında olması söz konusu olabilir; hatta esas sorun devletin topyekün ele geçirilmesi olabilir.

Çalışmanın diğer üç bulgusu da başka bir ciddi soruna işaret etmektedir: katılımcıların neredeyse üçte ikisi hükümete güvenmemekte, 10 kişiden 7’si hükümetin yolsuzlukla mücadelede başarısız olduğunu düşünmekte ve her 10 kişiden 4’ü seçilmiş ve atanmışların tümünün veya çoğunluğunun yolsuzluk yaptığını düşündüğünü söylemektedir. Bu noktadan hareketle, siyasetçilere önemli bir görev düşmektedir. Bu da, sadece sözde değil aynı zamanda uygulamada da yolsuzlukla mücadelede ciddi bir kararlılık göstermektir. Bulgular, siyasetçilerin yolsuzlukla mücadelede kararlılık göstermesi halinde bireylerin de bunu takip etmeye hazır olduğunu göstermektedir. %43’lük bir kesimin rüşvetin yetkililere bildirilmesi halinde hiçbir şey olmayacağını düşündüğü mevcut durumda dahi, katılımcıların %60’ı bir günlerini mahkemede ifade vermek için harcamaları gerekse bile yolsuzluk olayını yetkililere bildireceğini ifade etmiştir. Bu, yolsuzlukla mücadele konusunda, toplumda göz ardı edilmemesi gereken bir irade olduğuna işaret etmektedir. Bunun heba edilmemesi toplumumuzun geleceği açısından hayati öneme sahiptir.”

KAYNAK: STANDART KIBRIS

Diğer Haberler

Başa dön tuşu