KıbrısManşetSağlıkSiyaset

Virüs hepimizden daha adil!

Adım adım geriye giderken,  ülke olarak karar alıcıların merhametine ve basiretine,  insanlarımızın vicdanına kaldık.  Ve ne yazık ki adaletsizlik ve sömürü daha da katmerleşti!

Koronavirüs insan üretimiymiş! İnsanın ürettiği bir şey varsa o da adaletsizliktir!  En çok da bu ülkede! Vatandaşından siyasetçisine “adil olmak” neydi unuttuk!  Adım adım geriye giderken,  ülke olarak karar alıcıların merhametine ve basiretine,  insanlarımızın vicdanına kaldık.  Ve ne yazık ki adaletsizlik ve sömürü daha da katmerleşti!!!

Sözde virüse karşı alınan önlemler toplumda eşitsizlikleri artırdı ve derinleştirdi.  Yeni eşitsizlikler doğurdu. Geçici önlemler demokratiksizleşmeye dönüştü. Hâlihazırda yaşanan eşitsizlikler derinleşir ve siyasiler bu duruma karşı önleyici politikalar üretmekten geri dururken,  pandemi ile birlikte oluşan kriz ortamını kendi siyasi projelerini hayata geçirmek için bile kullananlar oldu.

Sağlık hakkımız, eğitim hakkımız, sosyal güvenlik hakkımız ve çalışma hakkımız elimizden çalındı… Pandemi bahane edilerek insan hakları daha da ayaklar altına alındı…  Eğitimde fırsat eşitliği zaten yoktu, eşitsizlik giderek arttı. İmkânı olan bu haktan yararlanabildi, imkânı olmayan yararlanamadı ve bir uçurum oluştu. Salgın uygun şekilde yönetilemedi, amiral gemisi dediğimiz Lefkoşa Devlet Hastanesi ciddi bir yük altında kaldı. Farklı nedenlerle sağlık hizmeti alma ihtiyacı duyan insanlar sağlığa erişim hakkından yoksun kaldı. Aşılar bile adil yapılmadı. Hastanın, yaşlının, engellinin hakkını yedik… Bir kişinin, diğer kişiye göre önceliğini kabul ettik, sustuk… İnsan merkezli bir anlayış benimseyemedik, bireysellik anlayışından uzaklaşamadık. Tüm halkın sağlığı için hastalık ve ölümü göze alarak mücadele veren sağlık çalışanlarına alkıştan başka bir destek sunamadık.

İşçilerin, emekçilerin, işsizlerin, halkın haklarını koruyamadık. Binlerce işyeri kapandı. İşsizlikte olumsuz tablo çok daha derinleşti, gelir dağılımındaki adaletsizlik daha da belirginleşti. Emekçiler çok ciddi bir biçimde yoksullaştı, alım gücü düştü, yaşlıların gündelik hayatlarına devam edebilmeleri için gereken destek ve kaynak sağlayamadık, fiziksel aktiviteleri ve sosyalleşebilmeleri için gerekli politikalar üretemedik. Engelli yurttaşlara yönelik destekleyici tedbirler alamadık. Yarım yamalak olan sosyal haklar çok ciddi bir biçimde tehdit altına soktuk.  Sosyal mesafe kavramının bir fiziksel uzaklığı değil sınıflar arasındaki uçurumu anlattığı bir yer olduk çıktık!  Bu krizden de gerekli dersleri almadık,  demokratik değerleri önceleyemedik, ilkeli ve eşitlikçi tedbirler alamadık. İçinde bulunduğumuz krizi şiddetlendirdik.

Virüs adil olabilir. Ama biz değiliz!  Ve bizi virüs değil, biz öldürüyoruz!

Diğer Haberler

Başa dön tuşu