GenelKıbrısManşet

Vakıflar İdaresi Eski Genel Müdürü Taner Derviş; “Bu açılım adeta bir Sevr Antlaşması”

Vakıflar İdaresi Eski Genel Müdürü Taner Derviş, Maraş açılımı konusunda önemli bilgiler aktararak, açılımın Ada'daki Türk askeri varlığını dahi tehdit edeceği konusunda uyarılarda bulundu

Vakıflar İdaresi Eski Genel Müdürü Taner Derviş, Ada TV’de Maraş açılımı ve Taşınmaz Mal Komisyonu konularını değerlendirdi.

Maraş’taki vakıf malları konusunda bilgiler aktaran Derviş, bölgedeki mülklerin hukuksal zeminde de vakıflara ait olduğunun bilindiğini Ahkam ül-Evkaf’ın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren de her dönemde kabul edildiğini şu cümlelerle aktardı:

‘Maraş malları; hukukta geçerli bir zemine oturmuş mülkiyet haklarıdır. Ahkam ül-evkaf yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Osmanlı idaresi döneminde, İngiliz sömürge döneminde, ortak Cumhuriyet döneminde Kıbrıs cumhuriyeti kuruluş anlaşması kapsamında, 60 Anayasası’nda, Lozan’da teyit edilmiştir bütün maddeleri. Hem uluslararası hem de Ada içerisinde geçerli hukukta. Yalnızca KKTC yasalarında değil, Türk ve Rum tarafının ikisinin de yasasında. Vakıf mülkleri hem uluslararası anlaşmalar hem de Ada genelinde geçerli anayasal ve yasal düzenlemeler ile tanınmaktadır. Bundan daha yüksek bir statü yoktur.”

Maraş açılımı; Sevr Antlaşması

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Maraş açılımı konusunda da değerlendirmelerde bulunan Taner Derviş; “Ben bu açılımı Sevr anlaşması olarak değerlendiriyorum. Ama orada bir yenilgi söz konusuydu. Bizde durum farklı “ diyerek savaş kaybeden Osmanlı’nın Sevr’i imzalamak durumunda kaldığını lakin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kendi haklarını Sevrleştirdiğini söyledi.

Tek mağdur Rumlar gibi gösteriliyor

Taşınmaz Mal Komisyonu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin çalışma stilinin istismar edildiğini dile getiren Vakıflar İdaresi Eski Genel Müdürü; “TMK münhasıran ve sadece Rumlar için geliştirilmiş bir mekanizmadır. Kıbrıs Türklerin ya da müesseselerinin hiçbir hakkı yok burada” açıklamalarını yaparak, söz konusu çalışma stilleri ile tek mağdurun Kıbrıslı Rumlarmış gibi gösterildiğinin vurgusunda bulundu.

Vakıflar tapularının önemi yok

AİHM’e göre malların iadesi için ibraz edilmesi gereken tapunun Rumların elindeki tapu olarak kabul edildiğinin bilgisini paylaşan Derviş, gerçek tapu kayıtlarının Vakıflar İdaresi’nde olduğunu lakin AİHM’de alınan bu kararı kabul ederek Türk tarafının adeta Sevr’den daha beter bir duruma düştüğünün önemle altını çizdi.

Derviş konu ile ilgili şu cümleleri kullandı:

“Taşınmaz Mal Mekanizması, Türkiye’yi konuya taraf etmek suretiyle, Kuzey Kıbrıs’tan ayrılan Rumlara, dava açma ve dava kazanma hakkı tanıyor. Çünkü AİHM’de en son alınan karar şu; tek geçerli belge, Rum yönetiminin ispat edeceği belgedir. Gerçek tapu kayıtları değildir. Gerçek tapu kayıtları Vakıflar arşivindedir. Ve biz bunu kabul ettik, bu Sevr’den daha beterdir.”

Özel mülkiyet payımız %15’e düşebilir!

“Tazmin mekanizması, Taşımaz Mal Yasası, AİHM süreci, peşinen Kapalı Maraş’ı sorusuz sualsiz Rumlara vermek demektir..” diyen Taner Derviş, Maraş’ın pilot bir dava olduğunu ifade ederek, Rumların söz konusu davaları hususi olarak açtığını dile getirdi. Maraş üzerindeki Türk askeri varlığını ve Vakıflar’ı dışlamak niyetinde olan Rumların, bilinçli olarak Maraş konusunun üzerine gittiğinin vurgusunu yapan Derviş; “. Maraş davası kazanıldığı an bütün vakıf emlakları heba edilmiş olacak ve bizim Ada genelindeki özel mülkiyet payımız  %15’e düşecek. Bu %15’le hangi devleti kuracaksınız? Maraş açılımı ile kendi elimizle azınlık olmaya çalışıyoruz. Maraş açılımı işin başlangıç noktasıdır. Rumlar Maraş’a girdiği an Kıbrıs’ta bütün vakıf malları gidecek, Türk askerinin gidişi de hazırlanacak” diyerek bu konudaki endişelerini dile getirdi ve Maraş açılımı konusunda hükumet yetkililerine uyarılarda bulundu.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu