KıbrısManşetSiyaset

Ya lider olunur ya tarih

Faiz  Sucuoğlu arkasına bir rüzgar almıştır. Bu rüzgarın etkisini boşa kullanmaz ve bundan faydalanmayı bilirse, yani doğru işler yaparsa bu süre içinde toplumun liderliğine kapı açar, aksi halde bu süreci yanlış yönetirse tarihte emsali çok olan başkan olarak pek çoğuyla aynı kaderi paylaşır

Adı üstünde erken seçim hükümeti.

Dolayısıyla bundan sonra yapılması gerekenler belli. Hele de 9 Ocak erken seçim tarihi olarak üzerinde mutabakata varılan tarih ise süreç sulandırılmadan işlemeli. Bunun içinde “seçim yasakları” derhal yasada belirtildiği üzere uygulanmaya koyulmalıdır.

Hükümetin de buna uygun davranması gerekmektedir. Faiz  Sucuoğlu arkasına bir rüzgar almıştır. Bu rüzgarın etkisini boşa kullanmaz ve bundan faydalanmayı bilirse, yani doğru işler yaparsa bu süre içinde toplumun liderliğine kapı açar, aksi halde bu süreci yanlış yönetirse tarihte emsali çok olan başkan olarak pek çoğuyla aynı kaderi paylaşır. Nitekim sonrasını da zaten hepimiz tahmin edebiliyoruz. Bugün alkışlayanlar yarın yuh çekerler…Haliyle doğru işleri toplumun önüne koyması gerekiyor.

Liderlik hedefi için yola çıkacaksa  eğer bu vizyonla toplum sorunlarına eğilmek, pratikte samimi ve kararlı olmak şart.

Zira siyasette lafla lafazanlık ile  bir yere varılmıyor.  Akıl şart.

Artık bu coğrafyaya gereken budur.

Ve gelelim hükümeti oluşturma vizyonuna Sayın Sucuoğlu’nun.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu kendi taktirindedir. Yani genel başkan olarak hükümeti kendi doğrularıyla ve iradesiyle oluşturması en tabi hakkıdır.

Bunda herhangi bir şey görmem.

Lakin henüz hükümeti Cumhurbaşkanına sunmadan, güvenoyu almadan, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliğine gidip mali işler üzerinde istişare yapmak gerçekçi bir izah mı?

Elbette değil.

Kurarsın hükümetini Cumhurbaşkanına sunarsın, onayı alırsın, Mecliste hükümet programını okursun, güvenoyunu alırsın sonra gitmen gerekiyorsa Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliğine gider istediğin teması yaparsın. Dolayısıyla Sayın Faiz Sucuoğlu’nun bu yaklaşımı doğru olmamakla birlikte kamuoyu arasında da  büyük bir rahatsızlık yaratmıştır.

Oysa bu doğru yapılabilirdi.

Fakat maalesef anlayış değişmedi.

Oysa bize gereken  demokrasiye sahip çıkılan, evrensel değerleri ilke edinen,

toplumsal sorunları dert eden, gelir adaletini sağlayabilen, eğitimde fırsat eşitliğini tesis edebilen, Kıbrıslı Türklerin özne olduğu, öngörülebilir, planlı istikrarlı bir düzendir..

Buradan hareketle Sayın Başbakan’ın başlangıç noktası açıkçası büyük bir çoğunluğa güven vermemiştir. Zira en başından söyledikleri ile yaptıkları çelişmiştir. Bu da bir siyasetçinin yapmaması gereken bir şeydir.

Faiz Bey artık UBP Genel Başkanı ve ülkenin Başbakanıdır.

Ve hepimiz de hemfikiriz ki bu halka büyük bir borcu vardır.

Nedir bu borç?

Küçük bir izahat..

Şöyle ki; tüm samimiyeti açıklığı, şeffaflığı ve dürüstlüğü ile geçen sene neden ikinci turdan yarıştan çekildiğini açıklama sorumluluğu vardır. Halkın bunu bilmeye hakkı var. Temiz siyaset, yeni bir sayfa açma bağlamında bu bir gerekliliktir.

Dolayısıyla Faiz Bey’in bundan sonra çok daha tutarlı bir hareket alanı yaratması gerekiyor kendine.. Zira yakaladığı bu rüzgarın etkisiyle erken seçimde de tek başına iktidar hedefine odaklanan bir partinin büyük bir oy farkıyla seçilen güçlü genel başkanı ve ülkenin başbakanı olarak giriyor bu seçime. Faiz Bey’in bu görüntüyü fiiliyatta da koruması gerekiyor.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu