KıbrısManşetSiyaset

Yalanı dolanı siyasetin aksesuarı yaptılar

Aynı kişileri defalarca seçip farklı bir sonuç elde edemeyeceğimizi bilerek.. Kısacası bugün hiçbirimizin ihtiyaçlarına cevap vermeyen ve her gün mağduriyet yaşadığımız, yüksek sele  şikayet ettiğimiz bu düzeni değiştirme gibi bir maksadımız maalesef yok

Ülkemizde siyasetin yanına aksesuar yapılan yalan dolanla bugün geldiğimiz noktaya şaşırmamak lazım.

Torpilin esas alındığı, liyakatin hiçbir anlam ifade etmediği, hak ve hukukun sıkıntılı olduğu bir yapı içinde daha farklı bir beklenti içine girmek gerçekçi olmadığı gibi sürdürülebilir de değil! Kamuda yetişmiş kadroların bu gelişigüzel anlayışla tasfiye edilmesiyle birlikte baş gösteren sıkıntıların mağduru da haliyle halk oluyor.

Ve fakat oluşan bu aksak anlayışın yarattığı çarpık düzenin destekleyicileri de maalesef yine halkın içinden çıkıyor.

Peki nasıl?

Defalarca farklı sonuç çıkmayacağını bile bile aynı insanlara ülkeyi yönetmek için yetki veren kim?

Bizler, sizler.

Yani halkın belli bir oranda yaptığı tercihler belirliyor bunu!

Dolayısıyla bugün ülkeyi bu denli kötü yönetenler kendi başlarına bu makamlara gelip oturmadılar. Ha arada birileri seçilmeden metazori makam sahibi yapılsa da bu halkın yaptığı seçim ve tercih gerçeğini değiştirmez. Dolayısıyla bu düzenin destekleyicileri dahil hepimizin zamanla bir şekilde mağdur olduğumuz bu düzenden şikayet etsek de bu düzeni değiştirmek için adım atmaktan kaçınıyoruz!,

Kısacası oluşan bu çarpık yapının bu noktaya gelmesinden sadece ülkeyi yönetenler değildir sorumlu. Onlara bu yetkiyi verenlerin de aynı oranda olmasa bile sorumlulukları bakidir..

Zira bu döngü yıllardır böyle işliyor.

Aynı kişileri defalarca seçip farklı bir sonuç elde edemeyeceğimizi bilerek.. Kısacası bugün hiçbirimizin ihtiyaçlarına cevap vermeyen ve her gün mağduriyet yaşadığımız, yüksek sele  şikayet ettiğimiz bu düzeni değiştirme gibi bir maksadımız maalesef yok..

Milliyetçilik üzerinden politika yaparken bunun  altını dolduracak bir tek argümana sahip değiller!

KKTC’yi  Turizm cenneti, Yüksek Öğretim adası olarak lanse edip duruyorlar ama turizmin vazgeçilmezi  denizleri lağım çukuruna dönüştürmekte bir sakınca görmüyorlar, çevre kirliliği almış başını gider. Eşit egemen nutukları atarak mangalda kül bırakmayanlar, bu sığlık içinde bizi uluslararası topluma dahil edecek yegane yol olan çözüme giden bütün kapılar kapatmaya çalışıyorlar. Bütün bunlar yaşanırken gençlerimiz her gün Güney’e geçerek  ekmek parası kazanma mücadelesi veriyor!

Diğer Haberler

Başa dön tuşu