GenelKıbrısManşetSiyaset

Yalanla dolanla daha nereye kadar..

Bunun akıl yolu ile yapılacak tek mantıklı izahı Türkiye ekonomisinin yönetimi ile ilintili olmasıdır, doğru yanlış ki yanlış olduğu gün gibi ortadadır zira Türkiye’nin ekonomisini yönetenlerin izlediği politikaların doğal bir sonucudur dün ve bugün TL de yaşanan değer kayıpları ile birlikte bu Kuzey Kıbrıs ekonomisini de ister istemez doğrudan olumsuz etkilemektedir…

TL’nin yaşadığı değer kayıplarının tetiklediği enflasyon unsuru devam ederken denetimsizlik bir yandan pahalılığın başını alıp gitmesiyle halk ciddi bir ekonomik açmazlarla karşı karşıya kalıyor.

Dolayısıyla ülkeyi yönetenlerin süslü püslü kelimeler kullanarak yaptıkları açıklamaların aksine Kuzey Kıbrıs’ta özellikle dar gelirli kitlenin bugün ayakta kalma mücadelesi içinde olduğu sır değil. Velhasıl Türkiye’nin ekonomi yönetimi ile ilgili olan bu olumsuzluktan mütevellit Kıbrıs Türkü de bundan nasibini misli misli alarak yok olmaya doğru diklemesine irtifa kaybederek gidiyor.

Ve maalesef bu gerçekleri görmeyen, görmek istemeyen hatta ve hatta kendilerine yarattıkları paralel evrende ülkede her şeyi güllük gülistanlık gösteren bir iktidar anlayışı ve bu anlayışın maskarası olan bir muhalefet cephesi söz konusu ülkede ki en büyük sorunlardan bir tanesi de budur.
Ve elbette halkın belli bir kesiminin de mevcut durumu içselleştirmesi ve olağan kabul etmesiyle birlikte toplumsal olarak etkilendiğimiz ana unsurlar gözden kaçırılıyor.

Bugün bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışı ile gemisini kurtaran kaptan moduna giren belli kesimlerin gözden kaçırdığı önemli bir unsur vardır. Nedir o?

Bu ülkede genellikle bireysel veyahut da zümresel bir hareket alanı yaratıldı, bu alan içinde alan memnun satan memnun gibi bir durum da söz konusu oldu. Ve fakat bugün halkın bir bölümünü çıkmaza, hatta yıkıma, yok oluşa sürükleyen bu düzen, yarın bir gün bu yaşananlara seyirci kalan, görmezden gelen kesimi teğet geçecek değildir, yani kısacası bugün sizi ısırmayan o yılan ısıracak birini bulamayınca size de uğrayacak ve hatta sizi de sokacak, bundan kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın.. Bu nedenle kimsenin lafazanlığını çekecek durumda değildir halk.

Yalan dolan vaatlere de itibar etmiyor en azından bu yükün altında ezilen çoğunluk kesim. Zira herkes yaşadığını bilir.

Cebindeki paranın günden güne nasıl eriyip gittiğini bilir, bu koşullar altında cebinde olmayan parasıyla neleri satın alamayacağının da çok iyi farkındadır.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu