Yaratılan düzenin buna zemin hazırladığını da zaten biliyorduk.
Kısacası Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü ile birlikte uluslararası hukuk dışında tutulan kuzey yarısında yaratılan düzen illegal alan oluşmasına da maalesef zemin hazırladı!
Bunun bir sonucu olarak da adanın kuzeyi adeta uluslararası suç çetelerinin sığınağı haline geldi. Öyle ki İnterpol tarafından kırmızı bültenle arananlar için de Kıbrıs bir çekim merkezi oldu.. Nitekim birçok suça karışan, uyuşturucu baronu Marc Buddle da KKTC’de tespit edilerek deport edildi.
Hoş bu düzen ve yaratılan çarpık sistemin devamında bu ne ilk olacak ne de son.
Hatta adada İnterpol’ün yana döne aradığı başkaları da mevcut olduğunu söylemek sanırım abartı olmaz. Dolayısıyla uluslararası hukukun dışında kaldığımız sürece bu ve benzeri olaylarla hep iç içe olacağız. Uyuşturucu baronu olduğu iddia edilen ve İnterpol tarafından yıllardır kırmızı bültenle aranan Marc Buddle isimli şahsın elini kolunu sallayarak buralara kadar gelmesi ve Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşamayı tercih etmesi kuşkusuz ki organize edilen bir durumdur. Yani demem o ki bu tesadüf değil. Buddle yakalandı deport edildi edilmesine de, adada kurduğu ilişkiler, kimlerle bağlantılı olduğu, Kıbrıs’ın kuzeyinde kimlerden yardım gördüğü, destek aldığı da sorgulanması gereken bir konudur.
Nitekim İnterpolun kırmızı bültenle aradığı bir kişinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde ikamet izinli olduğu bilgisi paylaşıldı.
Peki bu nasıl oldu?
Kim veyahut kimlerden destek aldı?
Var mı bütün bunları izah eden?
Yok.
“Yüksek gelire bağlı ikamet izni” verilmiş.
Bunun ne anlama geldiğini bilen var mı?
Yüksek gelire bağlı ne demek?
Bu gelirin kaynağı sorgulanmadı mı?
Bu tanımda daha kaç kişiye ikamet izni verildi?
Benim anladığım suça karışmış olmak, uluslararası polis teşkilatı İnterpol tarafından kırmızı bültenle arananlar listesinde olmak vs. vs., bir ehemmiyet ifade etmiyor. Paran varsa KKTC’de her türlü kalabiliyorsun, iş yapabiliyorsun!
Bunu mu anlamamız gerekiyor!
Sanırım öyle..
Doğru olan ise şu olmalıdır.
Bu işin ucu kime uzanırsa uzansın bu ve benzeri tanımlarla ülkede daha kaç kişi barındırılıyor? Önce bunun ortaya çıkarılması gerekiyor, akabinde ise Kuzey Kıbrıs’taki bağlantıları vs. gibi izaha muhtaç olan sorulara gerçekçi cevaplar almalı toplum.
