Aşağıda okuduğunuz haberin kaynağı TAK.
Yani devletin resmi haber ajansı.
“Kıb-Tek’in akaryakıt alımlarında Kamu İhale Yasası kurallarının uygulanmaması için hazırlanan yasa gücünde kararname, Bakanlar Kurulu’nun onayladığı yeni bir kararnameyle yürürlükten kaldırıldı. Yeni kararnameye, kurumun gerekli yakıtı temin etmiş olması gerekçe gösterildi”
Gördüğünüz üzere Kıb-Tek’e ihalesiz yakıt alabilmek için “Kamu İhale Yasası Kurallarının” uygulanmaması için Bakanlar Kurulunda yasa gücünde kararname çıkarttılar. Yani ihalesiz yakıt alımının önünü devlet eliyle açtılar.
Bir yerde kural çiğnediler.
Kimler?
Biz devletiz deyip bu devleti yönetiyoruz iddiasında olanlar.
Dünyada uluslararası tanınırlığı olan bağımsız (egemen) başka bir ülkede böyle bir kötü emsalle karşılaşmak mümkün mü?
Değil.
Neden?
Çünkü o ülkelerde yasalar birilerinin aklına estikçe ihlal edilemez. Hatta edilemez..
Ve fakat burası malum.
Bazılarının hoşuna gitmese de yazacaklarım, yine de yazacağım..
Kıbrıs’ın kuzey yarısında ülkeyi yönetenler eliyle bilerek ve isteyerek, tamamen maksatlı gayri resmi ciddiyetten çok uzak bir alan yaratıldı. Ben buna illegal yaşam alanı diyorum.
Bu alan içinde eli güçlü olanlar için
(keyfi) yasal olmayan, kuralsız bir ortam yaratılıyor. Meselenin özü budur.
Ve bu alan siyasi otorite tarafından korunup kollanır. Hal böyle olunca da statüko kemikleşir. Yani mevcut durum kalıcılaşır.
Bugün Kuzey Kıbrıs’ta çok üzgünüm ama geldiğimiz nokta budur.
Peki siyasi otorite bu durumu neden benimser ve yanlış olduğu bilinen birçok uygulamayı hayata geçirir?
Bunun en büyük nedenlerinden biri, sizlerin de gözlemlediği gibi “ KİŞİSEL VE ZÜMRESEL MENFAAT)
Bu haliyle birtakım karanlık çıkar ilişkilerini beraberinde getirir.
Nitekim bizim ülkemizde buna örnek verebileceğim çok yaşanmışlıklar var.
Dolayısıyla bu güç odakları uluslararası tanınmışlık istemezler, uluslararası hukuka dahil olmak istemezler.
Zira eğer bu olursa istedikleri gibi at koşturtacakları alan kalmaz.
Kural çiğneyemezler, illegal işlere meşruluk kazandıramazlar.
