ManşetSağlıkYaşam

Yeme Bozuklukları

Yeme bozukluğu psikolojik bir rahatsızlıktır fakat yeme bozukluklarını diğer psikolojik rahatsızlıklardan ayıran bir özelliği de ölüm tehlikesi yaratabilecek rahatsızlıklar olmalarıdır

Yazın gelmesi ile birlikte her geçen gün  ayna karşısında daha fazla vakit geçirmeye başlamış bulunmaktayız. Kadın veya erkek fark etmeden dönem dönem herkes dış görünüşüyle ilgili problemler yaşamaktadır. Kimimiz sınırsızca yemek yiyip hiç kilo alamazken kimimizde yemek yemeden su içse bile kilo almaktadır. Bunun sonucunda sağlıksız bir bedene sahip oluruz.

Bu durum ise yeme bozukluğuna yol açar. Yeme bozukluğu psikolojik bir rahatsızlıktır fakat yeme bozukluklarını diğer psikolojik rahatsızlıklardan ayıran bir özelliği de ölüm tehlikesi yaratabilecek rahatsızlıklar olmalarıdır. Yeme bozuklukları anoreksiya nervoza, bulimia nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğu diye üç türe ayrılmaktadır. Anoreksiya Nervoza ile başlarsak bu hastalığa sahip bireyler takıntılı bir şekilde zayıf bir vücuda sahip olmayı arzularlar. Kişinin şişmanlamamak amacıyla bilinçli olarak aç kalması ve böylece giderek artan kilo kaybı söz konusu olur.

Kişiler, katı diyet programlarına ek olarak olağan dışı ölçülerde egzersiz yaparak kilo vermeyi amaçlarlar. Anoreksiya hastaları, aşırı zayıf oldukları durumlarda bile kilolu olduklarını iddia ederler. Vücut ölçülerini sürekli tartılarak, bölgesel ölçümler alarak ya da sıklıkla aynalara bakarak kontrol ederler. Anoreksiya nevroza hastaları bazen çok yemek yiyebilirler ve hemen ardından kusma, ishal yapıcı veya su atıcı ilaçlar kullanarak yedikleri besinleri dışarı çıkarmaya çalışırlar. Bu hastalığa sahip kişilerde az besin almaları dolayısıyla bazı problemler ortaya çıkabilir.

Bu problemler şunlardır. Kansızlık, kabızlık ,kas kayıpları, kemik erimesi, adet döngüsünde bozulma, kalp problemleri, saç ve tırnaklarda cansızlık ve kolay kırılma gibi problemlerdir. Bulimia Nervoza ise bu yeme bozukluğu ataklar şeklinde kendini gösterir. Bu hastalığa sahip kişiler ataklar sırasında çok hızlı bir şekilde normal bir insanın yiyebileceğinden çok yemek yerler. Anoreksiya ile bulimiayı ayıran noktalardan birisi budur. Anoreksiya hastaları yemek yemezken, bulimia hastaları bir anda ve aşırı yemek yerler. Ataklar sonrasında yedikleri kilo almalarına sebep olmasında diye kusarlar, ishal olmalarına yol açan ilaçlar alırlar, çok yoğun egzersizler yaparlar. Devamlı olarak kilolu göründüklerini düşünüp kaygı duyarlar ancak ataklarını engelleyemezler.

Anoreksiyadan farklı olarak bulimia hastaları aşırı derecede zayıf değil normal hatta bazen hafif kilolu bir bedene sahiptirler. Tıkınırcasına yeme bozukluğundan bahsedersek  ise  bu kişiler aç hissetmemelerine rağmen aşırı yemek yerler. Aşırı yemek suçluluk duymalarına yol açar ancak duydukları bu suçluluk onları tekrar yemek yemeğe iter. Bu rahatsızlığa sahip kişiler genel olarak kiloludurlar. Yağlı, kalorisi yüksek yiyecekler yemeyi tercih ederler. Bu kişiler bedenlerinden rahatsız oldukları için sosyal çevrelerinden izole bir şekilde yalnız yemek yemeyi tercih ederler. Çok fazla yemek yedikleri için kendilerinden tiksinirler. Peki yeme bozukluklarının tedavisi var mıdır?

Elbette var.

Yeme bozukluklarının tedavisi edilmesi sadece psikolojik tedavi yetersizdir. Yeme bozukluğu olan kişiler ciddi sorunlar ortaya çıkana kadar bir yeme bozuklukları olduğunu fark etmez, fark etseler dahi inkar ederler. Bu yüzden tedavi oldukları süreçte genellikle bir veya birkaç tane sağlık sorunuyla daha boğuşurlar. Bu durumda psikiyatri uzmanları diğer tıp dallarının uzmanlarıyla ortak bir tedavi yöntemi uygularlar.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu